Sevgili,
Ben de şuan da ağlıyorum işte, 10 gün içinde en çok ağladığım gün bugün sanırım.
Sanalda yaşıyorum bu aralar. Ne yapayım senden haber alacak başka yer yok şimdi. Eğer o kısa yazıyı bana yazdıysan, geçen zaman içinde özellikle bugün yazmana sevindim -bir şey hissedemedim aslında- eğer ki o yazı banaysa aklımdan geçen her şeyi biliyorsun, sen de aynısını hissediyorsun demektir.
Ama biz zaten aynıydık, o yüzden pek de şaşırmadım öyle yazmana. Öyle hissetmen gerekirdi çünkü ben en uçtaydım. Tabii eğer ki o yazı banaysa.
Seni çok özlüyorum, bazen.Yalnız olduğum zamanlarda.
Bazen ben de seni çok özlüyorum, yanımda olmanı istiyorum.
Bazen de yastığıma sarılıyorum, sen etrafta olmadığından.
Bazen de kendi kendime konuşup sen varmışsın gibi davranıyorum istemsiz.
Bazen de kendime kızıyorum.
Bazen de sadece seni düşünmek mutluluk veriyor.
Ben seni çok özlüyorum.
Biraz önce buradaydın, yine geliyordun ki kızdım kendime, "Orada kimse yok" dedim. Aldım kendimi karşıma ve konuştum dedim ki "Sana hayal kurmayı yasaklıyorum" bundan sonra, mutsuz olur gibi oldum -aslında hiçbir şey hissetmedim- ama seni unutmak için yapılması gereken bir şeymiş.
Seninle şöyle bir konuşma geçti aramızda,
-Bütün ağladığım zamanları bilmeni istiyorum.Bunları söylerken ağlamamam gerekiyor ama oılmuyor, engellenemiyor.
-Neden ağlamaman gerekiyor?
-Bilmem sadece öyle hissediyorum, beni öyle görmeni istemiyorum.
Bir şey demedin.
Sana yastığıma sen diye sarılıp uyuduğumu anlattım sevgili. Biraz garip oldu ama olsun, bilmeni istedim nedensizce. Bir şey demedin haliyle.
-Neden susuyorsun konuşsana, hep ben konuşuyorum senin de neler hissettiğini bilmek istiyorum. (Bağırıyordum)
Saçmalamaya başlamıştım bunu fark ettim ve,
-Daha fazla kötüye gitmeden gideyim ben, gerçi şuanki halimizden daha kötü nasıl olabilirsek... Gitmek de istemiyorum kahretsin, senden ayrılmak da istemiyorum ama gitmem gerek.
-Gitme. Sena, seni özledim.
-Ne? (Şaşırmıştım ve neden bunu söylemek için bu kadar sustuğunu merak etmiştim.)
-Evet seni özledim gitmeni istemiyorum
-O zaman neden sustun, konuşmadın?
-Senin neler hissettiğini merak ediyordum.
Gözlerim yeniden ve daha fazla dolmuştu. Çok uzakta oturmuyorduk, yuvarlak masaydı önümüzdeki ve neredeyse yan yanaydık. Tam bana sarılıyordu ki, ben kendime kızdım.
Hayallerine son ver çünkü hiçbir zaman yaşanmayacaklar dedim.
Göz yaşlarım sıcaktılar.Yüzümü yıkadım, soğuk su ve sıcak göz yaşları.Garip bir histi. Kendimi çok çaresiz hissettirdi soğuk ve sıcak.Çok umursamadım, nasılsa yarın geçecekti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder