10 Mayıs 2011 Salı

Kriz

Beyaz ve sade ellerim ve onun hiçbir zaman benim olmamış bedeni, biz hiç gerçekten dokunmadık birbirimize,sadece soğuktan kaçmak için sokulduk, acıdan kaçmak için yaklaştık ikimiz, karanlıktı.Birbirimize sarılırken hızla atan kalplerimiz, başkalarını düşlediğimizden böyleydiler ve ben o anda yine korkularıma yenik düştüm.O bir anda kollarımdan sıyrıldı ve sessizce benden uzaklaştı.Acıdan kasıldı talihsiz bedenim, haftalarca, aylarca da donuk kaldım.Büyümüş göz bebeklerimi çok sonra aynaya bakınca fark ettim.Ağlarken daha güzeldim, gözlerim daha belirgin, dudaklarım daha pembeydi.Yanaklarımsa renksiz, solgun ve donuk.Beni böyle görmesi hoşuma giderdi, belki geri gelirdi ama acımasını istemedim.Belki de üzüldüğümü bilmiyordur diye düşündüm ama korkularım,silinmeye yüz tutmuş anılarımı önümde diz çöktürttü.Onlar en güzel anlarımdı benim, onları karşımda bu kadar yılgın görmek benim hayata duyduğum o ufacık isteğin de beni bırakmasına neden oldu.Şimdi her yer tamamiyle siyahtı ve ben buna kendimi bayadır hazırladığımdan hiç zorluk çekmedim.Beynimin derinlerinde ona ait bir şeyler aradım, ne yazıkki buldum ve hala eskisi kadar netti duygularım.Bu karanlığın daha da yoğunlaşmasına ve almadığım nefeslerimin iyice yavaşlamasına neden oldu.
Hayalini bile kuramadım, ağlarla sarılı olan düşüncelerimden sıyrılıp onun yüzünü hatırlamak güçtü.
Ben kimdim ve ne yapıyordum, unutulmuş.Kimse farkında değil neden ve niye,düşünmüyorlar.


Daha fazla yazamam çünkü nefes alamıyorum verdiği tatsız hisden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder