Bense oturup saatlerce sadece yazı yazmak istiyorum ama yapmam gereken ve üstelik istemeden yapmam gereken yığınla şey var, ama yinede yapmam gerekmeyenlere gerekenlerden fazla zaman harcıyorum bu da uykusuzluğumun, düzensizliğimin, başarısızlığımın ve daha fazla kahve içmemin sebebi oluyor.Her şey kısır bir döngü sanki.Kitap okumak istiyorum bir yandan, amacım bir şeylerden kaçmak ya boş vakitlerimde yapmak istemediğim her istek bir anda sıralanıyor.
Ve bir de ev boşken kendimi, kendi kendime kaptırıp konuşurken buldum,konuşurken değil sanırım bir noktaya dalmış şarkı söylüyordum, evet şarkı da comfortably numb'dı ki eğer nakarat kısmında bağırmasaydım eğer farkına da varmayacaktım ne yaptığımın.Kendimi öyle bulunca üzüldüm sonra deli taklidi yaptım kendi kendime. Hatta bir hikaye bile yazdım. Deliymişim ve uzun süredir oradaymışım,kapatıldığım yerde, her yer beyazmış,esmer ve mavi gözlü bir doktorum varmış ve o da sevgiye açmış benim gibi, dış dünyayla iletişime girebildiğim tek insan o olduğu için ona, bana her ilaç vermeye geldiğinde yanımda birazcık daha kalması için yalvarıyormuşum.Bu günde bir kaç kere tekrarlanıyormuş, ne kadar ilaç alıyorsam o kadar.İlaçlarımı o küçük kaplarda getiriyorlarmış ve ben hiç isyan etmeden içiyormuşum, belki düzelirim umuduyla.Ağzıma hep "neden?" sorusu takılıymış, "neden?" diye soruyormuşum ve sevgiye aç doktorum yanıtlayamıyormuş benim anlamsız sorularımı,sevgiyi tek bulduğu kişi benmişim, o da günler geçtikçe bana bağlanıyormuş.
kahvem soğumadan gidiyim ben.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder