7 Haziran 2011 Salı

Loş Kırmızı

Sus ve sadece beni dinle şimdi,
Bugün senin için dans edeceğim,
Sen oturacaksın ve beni izleyeceksin,
Odamız karanlık olacak, bugün her şeye ben karar veriyorum.
Sen sadece sus ve beni dinle.Otur ve gözlerini sakın benden ayırma, düşüncelerinin başının içinde yankılanmasını istiyorum.
Üstümde ne olduğunu biliyorsun, ojelerimin ve rujumun rengini de öyle.
Saçlarımı da sevdiğimiz renge boyadım dün gece.
Çalan müziği de tahmin edersin belki, ardından başlayacak olanı birazcık düşünsen tahmin edersin ama düşüneceklerin bunlar değil, şimdi başının içinde yankılananları dinlemeni istiyorum.Benden gözlerini ayırma sakın.
Müziği açtım ve odamızın ışıkları kapalı,dışarıdan gelen birkaç ışık aydınlatıyor sadece.Odamız loş.
Müziği açtım, duyabiliyor musun? Evet doğru tahmin etmişsin, o parça çalıyor.
Şimdi dans ediyorum senin için, belki üzerimdekilerin birkaçını çıkarırım birazdan.Biliyorsun bu parçanın yaptırdıklarını.
Beni dans ederken hiç görmemiştin,ben iyi dans ederim.
Hoşuna gidiyor biliyorum, yüzünde daha önce hiç görmediğim bir gülümseme var.
Kımıldamak istiyorsun.
Beni seyret, başka bir tarafa bakma bir saniye bile.
Erkekliğin uyanıyor yavaşça, oda karanlık ve şarkımız çalıyor,senin için dans ediyorum.Üzerimde ne olduğunu biliyorsun.
Bana dokunmak istiyorsun ama ellerini uzatamıyorsun,kımıldayamıyorsun, konuşamıyorsun ve erkekliğin yavaşça seni dürtmeye devam ediyor.Ne kadar çabalasan da kımıldayamıyorsun.Çıldırıyorsun.
Çıldırabilirsin,dayanamıyorsun artık.Bana sarılmak istiyorsun,dokunmak,koklamak ve öpmek.Belkide daha fazlası için dürtüyor seni bedenin.Yapabileceğin hiçbir şey yok.
Belki de sarılıp uyumaktır istediğin, tüm seni delirten duygularından sıyrıldığın anda.
Oturduğun yerden kalkıp,bir anda gözünün önünden geçip yok olan hayalleri gerçek yapamayacaksın, oturduğun yerde kalacaksın ve sadece izleyeceksin.Çok daha fazlasını isteyeceksin.
Dansımın hem bir sonunun olmasını isteyecek hemde hiç bitmemesini isteyeceksin.
Çocuk.

Sorular.
Daha sonra seni kemirecek olanlar da onlar, o sorular, başının içindeki yankılar.
Neden diye sordurtacaklar sana onlar durmadan.
Anlam veremeyeceksin ben gittiğim zaman.
Senin için neden dans ettiğimi anlayamayacaksın.
O anı hem tekrar yaşamak isteyecek hemde lanet edeceksin.
Keşke o anı hiç yaşamasaydım derken birden duraksayacaksın.Dediğine, düşündüğüne inanamayıp kızacaksın kendine.Kendinle çelişkiye düştüğün anda daha da çok kızacaksın bana, nefret edeceksin belkide.Seni kendi kendine düşman ediyorumdur yavaş yavaş, eğer farkına varmazsan sen artık esirimsindir,çocuk.
Gidişimle seni diğerlerine de düşman etmişimdir.Eğer beni fark etmezsen,seni sardığımı anlamazsın,tüm düşündüğün ben olurum.


Hissettiklerimi anlarsın böylece.Ben çoktan geçtim bunlardan ama bir şeyler hala kayıp.
Bütün apaçık kalmış fantazilerindeki gibi olacak her şey.Bütün her şey senin istediğin gibi olacak.
Ama sonra,
Benim kokumu duyduğun anda bir başkasında, beni özleyeceksin.
Benim varlığım seni tedirgin edecek.Her gittiğin yerde beni arayacaksın, bulamadığın anda üzüleceksin.
Kızacaksın kendine.
Beni çok özleyeceksin çocuk,çok fazla.Dayanamayacaksın.
Ama sonra alışacaksın, biliyorum.
Alışırsın.Özlem arada bir gelir ve sonra kaybolur.Sonra hiç hissetmezsin.
Hatta hiçbir şey hissetmezsin daha sonraları.
Bir süre sonra hissizliğinde kaybolur ve belirsizliğe düşersin.
Belirsizlik çok içine alamaz seni,çabuk geçersin ondan.
Sonrasını seninle birlikte yaşayacağız, ne hissettiğimi bilmiyorum.
Ama seni özlemiyorum, kokunu bile.
Eskiden çok özlerdim,şimdi seni özlemiyorum.
Bil.
Seni özlemiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder