5 Haziran 2011 Pazar

Ajitasyon

Evet şimdi eskiye dönebiliriz.
Hava çok güzel ve ben bok gibi hissediyorum.
Aynı gün içerisinde bu kadar farklı hisleri hissetmek garip.
Keşke şimdi Taksim'de olsam.
Bir bok da değişmeyecek ama hani gidip gelsem.Ya da vapurda olsam, birisi karşımda otursa ve sohbet etsek.Birisi.
Ya da bir fotoğraf makinem olsaydı da dışarı çıkıp fotoğraf çekseydim.
Ya da bir kaç parçalık repertuarım olsaydı da dışarı da çalıp söyleseydim.
Hepsini birleştirebilirim aslında,

Kadıköy'e geçip Beşiktaş İskelesi'nin oraya gitsem, sırtımda gitar ve boynumda fotoğraf makinesiyle.
Vapura biniyorum, üst kata çıkıyorum, gitarımı yan tarafıma koyup boynumdaki fotoğraf makinesini çıkartıyorum.Bir kaç fotoğraf çekiyorum, martıları çekmeyi pek sevmem aslında.
Sonra önüme gelip o birisi oturuyor.Şaşırıyorum, sohbet etmeye başlıyoruz.Neden bu saatte Beşiktaş'a geçtiğini merak ediyorum, anlatıyor anlatıyor.Pek dinleyemiyorum onu çünkü beynimdeki düşünceler susmuyor.Karşımda oturuyor ve ilk defa durmadan konuşuyor.
Hiç bir şey hissetmeden dinliyorum onu ama düşünceler çok fazla.
Vapur iskeleye yaklaşıyor,ayrılık vakti.İniyoruz.
Taksim'e geçmediğini söylediğini hatırlıyorum.Beni öpüyor ve farklı yönlere gidiyoruz.
Koku,korku.
Durağa doğru yürüyorum, çok fazla beklemeden bir otobüse biniyorum.
Öğrenci, 1 tl.
Hala sırtımda gitar, boynumda fotoğraf makinesi var.
Maçka'nın oradan geçerken trafik biraz tıkanıyor, bütün camlar açık ama hava sıcak ve otobüs kalabalık.Yalnız hissediyorum ve bunalıyorum.
Neyse ki Taksim'e geldim.Bunaltıcı otobüsten iniyorum ve meydana doğru yürümeye başlıyorum.
Meydanın oradan geçerken yanlışlıkla fotoğraf çekinen bir turistin önünden geçiyorum.Özür diliyorum, tatlı insanlarmış ki bana çekilen fotoğrafı gösteriyorlar.Komik olmuş.
Benden rica edip fotoğraflarını çekmemi istiyorlar,kabul ediyorum.Cumhuriyet Anıtı'nı arkalarına alıp onların Türkiye hatıralarını biraz daha belirginleştiriyorum.
Teşekkür ediyorlar,gülerek İstiklal'in kalabalığına karışıyorum.
Yavaş yavaş yürüyorum, insanları izliyorum.
Onun da dediği gibi sanki bir podyum burası.Her modadan insan var.Çok fazla insan var bazen,bunaltıyor.

Burada yarım bırakmak istiyorum.
Çünkü çok güzel bir andayım, İstiklal'de yürüyorum.
Belki de bir şey olur o an bozulur diye devamını getirmeyeceğim.O yüzden kendimi İstiklal'de yürüyor bırakacağım.


Neyse gerçeğe dönelim.Evdeyim, belki birazdan mutlu olurum.
Bu sefer de dengesizlik bela oluyor başıma.
Lütfen Kadıköy'de olma.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder