1 Haziran 2011 Çarşamba

Dost

Ne diyebilirim sana?
Yıllardır kardeşim dediğim insan,yanımda olan insan kimsin sen.
Eskiden tanıdığım arkadaşım, kardeşim,dostum değilsin, yabancı.
Sen hep mi böyle miydin yoksa ben mi çok kördüm?
Biz seninle eğlenirdik.En derin şeyleri bilirdin, bende seninkileri.
Hala öyleymiş gibi davranmak saçma çünkü ikimizde birbirimize güvenmiyoruz,soğuk olanı görmezden gelemeyiz çünkü o kadar büyük ki, göz ardı edilemeyecek kadar kocaman.
Ben ki sana hiç güvenmiyorum, dost.
Şimdi neden benim sahip olduğum her şeyi sahiplenme peşindesin?
Arkadaşlarım,sevgililerim,dostlarım.Belki başka işler de vardır kovaladığın.
Beni yaralayacağını sanma çünkü onlara hiçbir zaman sahip olamayacaksın.
Belki eskilerim kanabilirler sana, ne de olsa iki cilveye takılan tipler onlar.Umurumda değil, al bütün erkekler senin olsun, onların gözdesi ol.Benim pek de umurumda olan şeyler değil gözde olmak gibi işler, senin aksine.
Zaten 'bir kaçı' senin sayende bitmedi mi ilişkilerimin?
'Bir kaçı' da senin sayende başlayamadı.
Aramızda erkekler için olan duyguların lafını pek yapmadım, dost.
Alttan almalarım olmasaydı eğer sen çoktan yoktun.Keşke öyle yapmasaydım.
Bir arkadaşlığı farklı duygular bitiremez bence ama sadece yaralar ve artık yaralanacak yer yok.
Bil.
Dost, sen değilsin bu.
Eskiyi özlemiyorum.Anılarımız vardır,güzeldirler ama bittiler.Bu kadar kolay söyleyebilmem garip,üzülmüyorum.Neden bu kadar kolay söyleniyor biliyor musun, çünkü zamanında çok üzüldüm.Bir de şimdi üzülmeye değecek bir insan göremiyorum.
Sadece aramızdaki yalan bitsin artık çünkü seni istemiyorum.
Belki okursun bunu, umarım okursun ve 'dost'un sen olduğunu anlarsın.
Hiçbir şey sorma, konuşma çünkü her şey bariz.Evet senden bahsediyorum.
Konuşmak istersen sadece içinde kalmışları kusmak istediğini biliyorum, laflarını birer birer bana empoze etmek istediğini,öne çıkanın sen olmak istediğini, hiçbir zaman altta kalmak istemediğini de.Herkesin sadece seni beğenmesini,seninle konuşmasını,sadece sana iltifat edilmesini istediğini biliyorum.Bu yüzdendir heralde bana sorunlan her soruya sanki sana sorulmuş gibi cevap vermelerin.Hiçbir şey demedim buna da diğer ego kokan hareketlerine olduğu gibi, zaten insanlar da bütün soruları sana değil de bana sormaya devam ettiler.Bu benim umurumda değildi,sense bana bakarak kıskançlıktan patlıyordun, kendi kendine bana olan kıskançlığını büyütüyordun.
Benim olana asla 'gerçekten' sahip olamadın.Olamayacaksın.
Bazen sen yoktun yanımda.İyi ki de yoktun dost.
Bitmişliği kabul ettim.Geçen sene olsaydı en güvendiğim olmasan da -çünkü benim hiçbir zaman en güvendiğim olmaz, öyle olduğunu söylesem bile- senin için üzülmüştüm, alışkanlıktın sanırım benim için.Aramızdaki bağ arkadaşlık ya da dostluk değildi.Bundan çok daha önemli ve güçlü bir şeydi.Seninle konuşmazken bazı yazılar yazdım, hatta birini sana vermiştim doğru,birbirimize yaptığımız şeylerdi bu jestler zaten.Yazılarda da dediğim gibi "sanki arkadaşıma değilde sevgilime yazıyor gibiyim" diye.Bunda seksüel bir olay yok dost, haha itiraflarda bulunduğumu sanma şimdi.Gerçekten de öyleydi, nedenini bilmiyorum ama bizim aramızda olan farklı bir şeydi.Ne olduğunu bilmiyorum.
Çoktandır yok, kestiremiyorum.
Ama şöyledir ki dost, bir daha ikimizin arasındaki o belirsiz duygu başkasıyla olmayacak.Belki benimde olmaz ama benim sırtım yere gelmez pek, olmazsa da çok takılmam yokluğuna.
Şimdi o yitiklerle kendini daha da aşağı çekişini izliyorum, seni kaybedeli çok oldu,seni toparlayamam.Zaten seni toparlamak da istemem.O şuh kahkahaların bir gün sönecek ve gerçekten birisini isteyeceksin ağlarken.O gün o olmayacak yanında.
Beni özleme çünkü ben seni özlemiyorum, dost.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder