İfade edemiyorum.
Bir şeyler yazmam gerek ama bunu yapamıyorum.
Duygularımı bir şekilde akıtmam lazım.
Yoksa hayallerimde boğulacağım.
Kurduğum cümleleri bir daha kurmak istemiyorum, yeni şeyler yazmak istiyorum. Eskiler hakkında.
Ben de öyle çok güzel, çok saf şeyler hissediyorum. Onlar ifade etmişler. Onlar şarkılar, şiirler, kitaplar yazmışlar. Ben de onlar kadar hissediyorum. Okyanuslardan, gökyüzüne ve güneşe kadar, çok uzun hissediyorum.
Hep yoksunluğundan oluyor bunlar.
Keşke bir de olsan. Keşke bir de olsak.
Keşke bir an olmasan, keşke biraz olmasan.
Hep vardın ama hep yoktun.
Zamanı gelecek. Zaman lehimize ilerliyor, her saniyemde sen varsın.
Usulca bana doğru yürüyorsun, sana doğru yürüyorum. Bazen yollarımız kesişiyor, aynı yöne yürüyoruz. Bazen ayrılıyor. Nereye yürürsek etrafımıza bakıyoruz, yeni şeyler keşfediyoruz, öğreniyoruz ve gelişiyoruz kendimiz hakkında, çevremiz hakkında, hayat hakkında.
Bir gün sana öğrendiklerimi öğreteceğim, bir gün bana öğrendiklerini öğreteceksin.
Seni keşfe çıkacağım, sende yürüyeceğim.
Beni keşfe çıkacaksın ve bende yürüyeceksin.
Seni sahip olduğun ve olmadığın her şeyle seviyorum.
Sadece o sarı ve yeşil için değil, o kalıpların için değil,
Gülüşün için, konuşman için, söylediklerin için, bakışın için, hareketlerin için, enerjin için, sevecenliğin için, güneşin için, o deli ruhun için.
Sen de bileceksin.
Bileceksin.
Zamanı geldiğinde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder