Günler geçiyor ve ben hiçbir şey yapamıyorum
Zaman ilerlerken her şey daha da kötüleşiyor
Ve ben hiçbir şey yapamadan buna seyirci kalıyorum
Benim bir şey yapmama izin var mı ki zaten?
O bütün kontrolü eline alıyor ve beni bastırarak vücudumu ele geçiriyor
Biri konuşuyor ama o ben değilim.
"Belki" diye başlayan milyonlarca cümle kuruyorum
Ve onların birer birer gerçekleşmemesini izliyorum
Hayatıma yabancı kalıyorum her geçen gün
Uzaklaşıyorum
Her şeyin farkında olup hiçbir şeyi geri getiremiyorum
Ve yine bunların iyileşmesinden çok daha da kötüleşmesine, beni çöküntüye sürüklemesine seyirci kalıyorum
Yaptığım tek şey kendimi yargılamak ve her şeyi giderek kötüleştirmek
Bunca zaman hayatımda oynayan kişi ben değildim, bir başkasıydı o
Gücü eline alıp beni yöneten ve istemediğim şeyler yapmama sürükleyen
Beynimin içinde biri var ama o ben değilim
Benimle olansa kalbim ve onun benimle birlikteliği her şeyi daha da kötüleştiriyor
Buna seyirci kalıyorum
Ne yapacağıma karar versem bile rolü oynayacak kişi ben olmayacağım,
Benim senaryomu bir kenara fırlatıyor ve kendi yazdığını oynuyor o
Ne yapacağımdan çok nasıl yapacağım sorusu bastırıyor.
Neyse ki yazarken kendim olabiliyorum.
Onlarlayken olduğumun aksine..
29 Aralık 2011 Perşembe
28 Aralık 2011 Çarşamba
Yine iğrenç hisler var.
Ben yatağıma uzanmış onu düşlerken, uyuyamazken yanıma gelse
Dese ki " Her şey çok güzel olacak, ikimiz beraber olacağız ve seni seveceğim"
Bunları kulağıma fısıldasa..
Saçlarımı sevse
Biliyorum yapar o böyle şeyler
Birini nasıl yatıştıracağını, nasıl kendine çekeceğini bilir
Aslında bilmediğimi biliyorsun değil mi? En ufak bir fikrim bile yok.
Böyle olmasını diliyorum sadece, kendi kafamda yeni bir "o" yaratıyorum.
Ben yatağımda uyumak için kıvranırken ve aklıma ondan başka bir şey gelmezken gelse..
Gelse ve kulağıma bir şarkı fısıldasa
Hangi şarkı olduğunu biliyorum
Ve bütün bu hissettiklerimi dindirse, artık hissetmesem bu çıkmaz hissi.
Bütün mutluluğumu onun üstüne inşa etmişim, kimse yapmasın bunu.
Umutsuzluğun üstüne inşa ettiğim mutluluğum, şu anda hiçbir yerde
Mutluluk diye bir şey yok.
Ben sadece kendimle uğraşıyorum aslında, biliyor musun?
Kendimden açıkça nefret ediyorum
Beni sevmiyorum, ne zaman evet kendimi seviyorum desem o anlar sadece anlık yaşadığım yanılsamalardan ibaret.
Etrafımdaki insanlarla ve kendimle her zaman, her saniye bir yarış içindeyim, bir uğraş içindeyim.
Beynimde çizdiğim bir hayat var ve ona ters giden bütün her şey, en ufak detaylar bile, saatlerimi zor geçirmemi kolaylaştırıyor.
Yapacak bir şeyim yok, siz bu yazıyı okuyup kendi haytaınıza geri döneceksiniz, bense bu hisle tek başıma kalacağım.
Yapacak bir şeyim şeyim yok, artık biliyorsun beni.
Biraz daha yalnız kalıp biraz daha delireceğim.
"Judging won't get you anywhere.All of those things you don't like or hate about yourself are your special qualities, you know the things what make you special.Maybe you'd be descent not like the way you are but the majority of the reason why he or anyone talked to you, shared something with you or even kissed you is that they really liked the way you are.Stop fuckin' complaining and except yourself."
Hayatımda bana söylenen en dürüst ve en
cesaret verici şeydi.
Arzum gibi bir arkadaşa, hatta dosta, sahip olduğum için gerçekten şanslıyım.Şimdi böyle yazınca çok kuru gözüktü ama gerçekten böyle düşünüyorum.
O anda ihtiyacım olan şey böyle bir şey duymaktı.
Ona söylemedim ama bana bunları söyledikten sonra farkında olduğumu sandığım şeyleri daha da net gördüm.
İyi ki Arzum var.
21 Aralık 2011 Çarşamba
Yağmur yağmaya başladı
Ve bende kendi kendime neden böyle hissettiğimi soruyordum
Arkasına sığınacak bir yağmur yoktu kendimi sorgularken
Yağmur yüzünden kötü hissettiğimi düşünür kendimi avuturdum ben, gözümün önündekileri görmezden gelirdim
Ve dedim ki arkasına sığınacak bir yağmur yok, nedenlerimi düşünmek istemiyordum
Ve yağmur yağmaya başladı
Sanki bana tepki olarak ya da bana destekçi olarak
Düşünmememi istedi sanki
Bu aralar tesadüfler tesadüf olduklarını iddia edemeyecek kadar fazlalar
Yağmurun sesiyle rahatlamak isterdim
Ve rahatladığımı söylüyorum kendime
Ama beni rahatsız ettiğini de biliyorum
Neyse, çok düşünmeyeceğim
En azından müziğim var
İçimdeki bir şeyleri doldurmaya ancak o yardım ediyor
Ya da bazı şeyleri daha da yıkmama
Bazı şarkılarda kötü hissediyorum, içten içe istediğimi biliyorum kötü hissetmeyi
Bunu da çok düşünmeyeceğim
Dediğim gibi sevgilim ben sana değil melankoliye aşığım
Belki bunu da kendine yediremeyeceksin
Biliyorum, seni tanıdığımı var sayıyorum
Aslında seni uzaktan yakından tanımıyorum
Bende bunu kendime yediremiyorum sadece, o anda söyleyemezdim bunları
Söylecek çok fazla şeyim vardı oysaki ama o anda söyleyemezdim sana
Söylemedim de
Senin en sevdiğin rengi,en sevdiğin yiyeceği bile bilmiyorum
Detaylar bütünü oluşturur ya hani
Ama bil ki seni tanıyacağım ve sende bunu isteyeceksin
Evet sevgilim, beni seveceksin
Biliyorum.
Aklımın orta yerinde sen varken bile çok fazla düşünmeyeceğim hakkında..
Ve bende kendi kendime neden böyle hissettiğimi soruyordum
Arkasına sığınacak bir yağmur yoktu kendimi sorgularken
Yağmur yüzünden kötü hissettiğimi düşünür kendimi avuturdum ben, gözümün önündekileri görmezden gelirdim
Ve dedim ki arkasına sığınacak bir yağmur yok, nedenlerimi düşünmek istemiyordum
Ve yağmur yağmaya başladı
Sanki bana tepki olarak ya da bana destekçi olarak
Düşünmememi istedi sanki
Bu aralar tesadüfler tesadüf olduklarını iddia edemeyecek kadar fazlalar
Yağmurun sesiyle rahatlamak isterdim
Ve rahatladığımı söylüyorum kendime
Ama beni rahatsız ettiğini de biliyorum
Neyse, çok düşünmeyeceğim
En azından müziğim var
İçimdeki bir şeyleri doldurmaya ancak o yardım ediyor
Ya da bazı şeyleri daha da yıkmama
Bazı şarkılarda kötü hissediyorum, içten içe istediğimi biliyorum kötü hissetmeyi
Bunu da çok düşünmeyeceğim
Dediğim gibi sevgilim ben sana değil melankoliye aşığım
Belki bunu da kendine yediremeyeceksin
Biliyorum, seni tanıdığımı var sayıyorum
Aslında seni uzaktan yakından tanımıyorum
Bende bunu kendime yediremiyorum sadece, o anda söyleyemezdim bunları
Söylecek çok fazla şeyim vardı oysaki ama o anda söyleyemezdim sana
Söylemedim de
Senin en sevdiğin rengi,en sevdiğin yiyeceği bile bilmiyorum
Detaylar bütünü oluşturur ya hani
Ama bil ki seni tanıyacağım ve sende bunu isteyeceksin
Evet sevgilim, beni seveceksin
Biliyorum.
Aklımın orta yerinde sen varken bile çok fazla düşünmeyeceğim hakkında..
19 Aralık 2011 Pazartesi
Her o şarkıyı dinlediğimde seni yaşadım ve bitirdim
İlk başlarda biraz çekingen ve yavaş başlasak da o nakarat geldiğinde en güzel anılarımızı yaşadık seninle,tekrar ve tekrar
Sonlara geldiğimizde pek de farkında değildik biteceğimizin
Sonrasında giderek yavaşlayan melodiyle bizde giderek bittik
Son saniyelerimiz de bile çırpınıyorduk birbirimizin kalmak için, yapacak pek de bir şey kalmamıştı
Ve yavaş yavaş melodiler soldular
Bizde sonlandırmak istemediğimiz ilişkimizi o son notayla yitirdik
Hiçbir zaman tekdüze olmadık seninle, hiçbir zaman rutinlerde kalmadık
Her o şarkıyı dinlediğimde seninle başladım ve bittim
Her zaman da o şarkıyı dinlediğim zaman seni hatırlayacağım
Seni seveceğim ve en güzel anılarımızı yaşayacağız
Seni seveceğim ve seni bitireceğim
İlk başlarda biraz çekingen ve yavaş başlasak da o nakarat geldiğinde en güzel anılarımızı yaşadık seninle,tekrar ve tekrar
Sonlara geldiğimizde pek de farkında değildik biteceğimizin
Sonrasında giderek yavaşlayan melodiyle bizde giderek bittik
Son saniyelerimiz de bile çırpınıyorduk birbirimizin kalmak için, yapacak pek de bir şey kalmamıştı
Ve yavaş yavaş melodiler soldular
Bizde sonlandırmak istemediğimiz ilişkimizi o son notayla yitirdik
Hiçbir zaman tekdüze olmadık seninle, hiçbir zaman rutinlerde kalmadık
Her o şarkıyı dinlediğimde seninle başladım ve bittim
Her zaman da o şarkıyı dinlediğim zaman seni hatırlayacağım
Seni seveceğim ve en güzel anılarımızı yaşayacağız
Seni seveceğim ve seni bitireceğim
18 Aralık 2011 Pazar
Şimdi değil,
Ama daha sonrasında çok güzel şeyler yaşayacağız seninle çocuk
Bütün o yaşadığın kargaşa
Ve incittiğin insanlardan kurtulduğun zaman bana geleceksin
Zaman yavaş yavaş seni bana getiriyor
Ve ben bunun için sabırsızlanıyorum
Geçen her gün için sevineceğim ve sabırlı olmasını bileceğim
Zaman bizim için ilerliyor
O, daha sonra en büyük düşmanımız olacak
Birlikte geçirdiğimiz her saniyeyi sayacağız ve bitmemesini isteyeceğiz
Birlikte olduğumuz her anın içinde yaşamak isteyeceğiz, o anda sonsuza kadar durmak isteyeceğiz
Şimdi sen böyle bir adam değilsin,
Ama olacaksın
İçinde bir yerlerde
Zaman geldiğinde
O kız ben olacağım
Ama daha sonrasında çok güzel şeyler yaşayacağız seninle çocuk
Bütün o yaşadığın kargaşa
Ve incittiğin insanlardan kurtulduğun zaman bana geleceksin
Zaman yavaş yavaş seni bana getiriyor
Ve ben bunun için sabırsızlanıyorum
Geçen her gün için sevineceğim ve sabırlı olmasını bileceğim
Zaman bizim için ilerliyor
O, daha sonra en büyük düşmanımız olacak
Birlikte geçirdiğimiz her saniyeyi sayacağız ve bitmemesini isteyeceğiz
Birlikte olduğumuz her anın içinde yaşamak isteyeceğiz, o anda sonsuza kadar durmak isteyeceğiz
Şimdi sen böyle bir adam değilsin,
Ama olacaksın
İçinde bir yerlerde
Zaman geldiğinde
O kız ben olacağım
İçimde oluşturduklarımı nasıl ifade edebilirim?
Size anlatsam beni anlar mısınız?
Şu anda göğüs kafesimde sıkışan şeyleri size anlatsam beni anlar mısınız?
Yardım gerek
Diğerlerini umursamamam gerek
Yapacağım şey sadece beklemek,biliyorum
Her şey
Bütün işaretler bana bunu söylüyor
Böyle görüyorum
Ama biliyorum, onun olacağım
Doğru bir şekilde
Benim doğruluğumda
Şimdi sadece beklemem gerek
Anlatamıyorum
Ne diyebilirim?
İçimde iğrenç bir şey var
Nasıl dindireceğim?
Zaman, evet zaman gerekli
Ama geçen zamanı nasıl yaşayacağım?
Bu his beni donuklaştırıyor
O süreci hiç yaşamayacağım aslında, şeffaf gezeceğim
Ne yapabilirim?
Evet sanırım çaresizlik yazdırıyor bunları
Sadece
Bilmiyorum
Size anlatsam beni anlar mısınız?
Şu anda göğüs kafesimde sıkışan şeyleri size anlatsam beni anlar mısınız?
Yardım gerek
Diğerlerini umursamamam gerek
Yapacağım şey sadece beklemek,biliyorum
Her şey
Bütün işaretler bana bunu söylüyor
Böyle görüyorum
Ama biliyorum, onun olacağım
Doğru bir şekilde
Benim doğruluğumda
Şimdi sadece beklemem gerek
Anlatamıyorum
Ne diyebilirim?
İçimde iğrenç bir şey var
Nasıl dindireceğim?
Zaman, evet zaman gerekli
Ama geçen zamanı nasıl yaşayacağım?
Bu his beni donuklaştırıyor
O süreci hiç yaşamayacağım aslında, şeffaf gezeceğim
Ne yapabilirim?
Evet sanırım çaresizlik yazdırıyor bunları
Sadece
Bilmiyorum
17 Aralık 2011 Cumartesi
Ah çocuk
Benim her şeyim değilsin ama olmanı istiyorum
Çocuk, bu kadar zor değil
Seninle kendimi paylaşmak istiyorum
O gecenin 1. ayını doldurmasına 3 gün kaldı
Ve ben o 27'lik zaman boyunca seni düşündüm
Seni gördüm ama umursamadım
Dediğim gibi hislerimi saklamakta üstüme yok
Konuşmadığımız anlarda sadece,eğer ki farkı olsaydı anlardın
Çünkü saklayamayacak kadar mutlu olurdum
Çocuk, her saniyende olmak istiyorum
Seni sevmek istiyorum
Beni tatmin etmeni istiyorum
Senin her şeyin olmak istiyorum
Böyle gözüktüğüne bakma aslında o kadar basit bir çizgi var ki
Ve onu silebilirsin, isteseydin
Silerdin
Sen
Bu kadar aklıma girecek biri değilsin
Kimsenin bana "Kendini üzme" demesini istemiyorum
Çünkü seni hissetmek istiyorum
Ve şu anda seni hissetmenin tek yolu bu duyguyla var
Ben daha fazlasını istiyorum
Ah, ama sen, ıssız adam
Sen benim olamazsın değil mi?
Sen kimseye ait olamazsın
Ama sana bunun gerçek olmadığını yaşatacağım
Ve beni her anına alacaksın
Ve bırakmak istemeyeceksin
Biliyorum
Benim her şeyim değilsin ama olmanı istiyorum
Çocuk, bu kadar zor değil
Seninle kendimi paylaşmak istiyorum
O gecenin 1. ayını doldurmasına 3 gün kaldı
Ve ben o 27'lik zaman boyunca seni düşündüm
Seni gördüm ama umursamadım
Dediğim gibi hislerimi saklamakta üstüme yok
Konuşmadığımız anlarda sadece,eğer ki farkı olsaydı anlardın
Çünkü saklayamayacak kadar mutlu olurdum
Çocuk, her saniyende olmak istiyorum
Seni sevmek istiyorum
Beni tatmin etmeni istiyorum
Senin her şeyin olmak istiyorum
Böyle gözüktüğüne bakma aslında o kadar basit bir çizgi var ki
Ve onu silebilirsin, isteseydin
Silerdin
Sen
Bu kadar aklıma girecek biri değilsin
Kimsenin bana "Kendini üzme" demesini istemiyorum
Çünkü seni hissetmek istiyorum
Ve şu anda seni hissetmenin tek yolu bu duyguyla var
Ben daha fazlasını istiyorum
Ah, ama sen, ıssız adam
Sen benim olamazsın değil mi?
Sen kimseye ait olamazsın
Ama sana bunun gerçek olmadığını yaşatacağım
Ve beni her anına alacaksın
Ve bırakmak istemeyeceksin
Biliyorum
14 Aralık 2011 Çarşamba
Seni görsem bile her şey çok güzel
Ama eve gelip düşüncelerimle yalnız kaldığım zaman her şey berbatlaşıyor
Evde kalamam, dışarı da olmam gerek
Ama yapacak bir sürü şey var
Bu kadar vahim olan ne anlamıyorum
Her neyse
Artık hayal de kuramıyorum
Hayallerim acıtmaya başladılar
İçimdeki iğrenç his büyüdü bugün, bugün tüm gün evdeydim
Sanırım akşam gördüğüm o iğrenç rüyanın da etkisi oldu içimdeki o garip hissin büyümesinde
Bu kadar vahim olan ne diye sormak istiyorum
En yakınımda olduğu zaman ben sadece ondan kaçıyorum
Benim kontrolümde olan bir şey değil, sadece kaçıyorum
Beynim bulanıklaşıyor ve bedenimi kontrol edemiyorum
Seni neden bu kadar çok büyüttüm çocuk
Evet biliyorum tıpkı söylediğin gibi oluyor, neyse ki sana bunu fark ettirmeyecek kadar tecrübeliyim hislerimi saklamakta
Belki de söylenemeyen sözler yüzünden başlamadan bitiriyoruz
Bu kadar vahim olan şey ne?
Böyle hissetmemem gerekirdi ama her yanım ağrıyor
Evdeyim ve yapacak bir sürü şey var
Düşüncelerim rahat bırakmıyorlar
Seni bu kadar büyütmemeliydim, çocuk
Ortada gerçek bir şeyler yokken yalnız anlarımda düşüncelerime tıkılı kalıyorum
Her neyse.
Ama eve gelip düşüncelerimle yalnız kaldığım zaman her şey berbatlaşıyor
Evde kalamam, dışarı da olmam gerek
Ama yapacak bir sürü şey var
Bu kadar vahim olan ne anlamıyorum
Her neyse
Artık hayal de kuramıyorum
Hayallerim acıtmaya başladılar
İçimdeki iğrenç his büyüdü bugün, bugün tüm gün evdeydim
Sanırım akşam gördüğüm o iğrenç rüyanın da etkisi oldu içimdeki o garip hissin büyümesinde
Bu kadar vahim olan ne diye sormak istiyorum
En yakınımda olduğu zaman ben sadece ondan kaçıyorum
Benim kontrolümde olan bir şey değil, sadece kaçıyorum
Beynim bulanıklaşıyor ve bedenimi kontrol edemiyorum
Seni neden bu kadar çok büyüttüm çocuk
Evet biliyorum tıpkı söylediğin gibi oluyor, neyse ki sana bunu fark ettirmeyecek kadar tecrübeliyim hislerimi saklamakta
Belki de söylenemeyen sözler yüzünden başlamadan bitiriyoruz
Bu kadar vahim olan şey ne?
Böyle hissetmemem gerekirdi ama her yanım ağrıyor
Evdeyim ve yapacak bir sürü şey var
Düşüncelerim rahat bırakmıyorlar
Seni bu kadar büyütmemeliydim, çocuk
Ortada gerçek bir şeyler yokken yalnız anlarımda düşüncelerime tıkılı kalıyorum
Her neyse.
Her şey en sonunda giderek soluklaşıyor
Ama bu son denemeyecek kadar başlangıçtı
Bize ayrılan sürenin sonuna gelmişiz sevgili sapığım
Ya da o bitmek bilmeyen reklamlardan sonra tekrardan 'birlikte' olacağız
İlişkimizde emeği geçmeyen herkese teşekkür ediyorum bize bulaşmadıkları için
Diğerlerinin ise şiddetle kınanmasını umsam bile her zaman olduğu gibi görmezden gelinerek içten içe magazin haberlerine beni konu yapıyorlar
Yapacak bir şeyim yok ben sadece televizyonu kapatıyorum ve görmezden geliyorum
Ama yayınları her gün aynı saatte başlıyor ve bitiyor
Bense günün o saatlerinde kendimi kapatıyorum
Duygularımı ve söyleyeceklerimi
Şikayet etsem bile davaların sonuçlanmasının yüzyıllar alacağının farkındayım
Söylemek istediğim çokça şeyi söyleyemeden onların içimde birikmesine izin veriyorum
Çünkü buna engel olmak için yapacak hiçbir şeyim yok
Gereksiz oyuncuları çıkartırsam kafamdaki gereksiz senaryoları da sileceğim
Her neyse
Ama bu son denemeyecek kadar başlangıçtı
Bize ayrılan sürenin sonuna gelmişiz sevgili sapığım
Ya da o bitmek bilmeyen reklamlardan sonra tekrardan 'birlikte' olacağız
İlişkimizde emeği geçmeyen herkese teşekkür ediyorum bize bulaşmadıkları için
Diğerlerinin ise şiddetle kınanmasını umsam bile her zaman olduğu gibi görmezden gelinerek içten içe magazin haberlerine beni konu yapıyorlar
Yapacak bir şeyim yok ben sadece televizyonu kapatıyorum ve görmezden geliyorum
Ama yayınları her gün aynı saatte başlıyor ve bitiyor
Bense günün o saatlerinde kendimi kapatıyorum
Duygularımı ve söyleyeceklerimi
Şikayet etsem bile davaların sonuçlanmasının yüzyıllar alacağının farkındayım
Söylemek istediğim çokça şeyi söyleyemeden onların içimde birikmesine izin veriyorum
Çünkü buna engel olmak için yapacak hiçbir şeyim yok
Gereksiz oyuncuları çıkartırsam kafamdaki gereksiz senaryoları da sileceğim
Her neyse
Ben hala kafamda durmadan bana söylediğin bütün güzel sözleri tekrarlıyorum
Ve kendime sahte bir mutluluk balonu yaratıyorum.
Bir süre onun güzelliğini izliyorum ve hayaller kuruyorum
Sonra bütün iyimserliğimi bir kenara bırakıp balonumu patlatıyorum
Arta hiçbir şey kalmıyor.
Mutluluğu ne kadar çok tattıysam ardından gelen yıkıntılar da o kadar büyük oluyor
Bilirsin, ben melankoliye aşığım.
Sana değil.
Ve kendime sahte bir mutluluk balonu yaratıyorum.
Bir süre onun güzelliğini izliyorum ve hayaller kuruyorum
Sonra bütün iyimserliğimi bir kenara bırakıp balonumu patlatıyorum
Arta hiçbir şey kalmıyor.
Mutluluğu ne kadar çok tattıysam ardından gelen yıkıntılar da o kadar büyük oluyor
Bilirsin, ben melankoliye aşığım.
Sana değil.
Ben Metallica, Megadeth, Anthrax, Manowar, Slayer, Rammstein, Motörhead, Alice in Chains, Arch Enemy, Amon Amarth, Children of Bodom gördüm lan.
Avuntularım bunlar.Çocuklarım. Çok komik
Whitesnake&Judas Priest'in acısını hala taşıyorum içimde.
Gitseydim zaten küçük sapığımla gidecektim ama saçma salak bir sebepten dolayı kavuşamadık.
Benle Whitesnake kavuşamadık yani,sapıkla değil.
Evet sapıkla da kavuşamadık.
Yani sadece ben.Neyse.
Bon Jovi de içimde kalan bir ukde.
Hail'e yani Mr. Big'e de gitmek isterdim.
Yapacak bir şey yok.
Avuntularım bunlar.Çocuklarım. Çok komik
Whitesnake&Judas Priest'in acısını hala taşıyorum içimde.
Gitseydim zaten küçük sapığımla gidecektim ama saçma salak bir sebepten dolayı kavuşamadık.
Benle Whitesnake kavuşamadık yani,sapıkla değil.
Evet sapıkla da kavuşamadık.
Yani sadece ben.Neyse.
Bon Jovi de içimde kalan bir ukde.
Hail'e yani Mr. Big'e de gitmek isterdim.
Yapacak bir şey yok.
13 Aralık 2011 Salı
bir adım atsan bana doğru
görüversen sonra beni
ne hali varsa yalnızlığın
o da bunu görse bari
bir kere olsun n'olur n'olur
göz göze gelsek senle sonra
dursa bir anda tüm yalanlar
unutsak neymiş dünya hali
esas söylediğim
bak ben zır deliyim
ya benimsin ya da ölüsün
budur tek söylediğim
n'olur n'olur n'olur
bu suç belki af bulur
n'olur n'olur n'olur
kendini bana ver
gözden çıkardım yari
yalnız ölmesem bari
n'olur n'olur n'olur
kendini bana ver
yasemin mori - n'olur n'olur n'olur
istediklerimi bu şarkıdan başka eğlenceli bir şekilde açıklayacak başka bir şarkı daha yokeğlenceli ama buruk
Onlar ki hayatları boyunca en rahat dünyada yaşamış olanlar
Belki de her cumartesi sabahı Moda'ya gidip sevdikleriyle içlerinde hiçbir boşluk olmadan mutlulukla kahvaltı edip bunu sıkıntıdan çok uzak duygularla tekrarlamayı sürdürüyorlar
Bazıları var ki her şey onlar için güzel, bütün alacalı bulacalı duyguları onlar tadıyorlarmış gibi
Belki içlerinde boşluk olan herkes beni de dışarıdan böyle görüyorlar
Taktığım maskelerle beni dünyanın en mutlu insanı sanmaları imkansız bir şey değil
Onları en iyi anlayabilecek benim oysaki
Bazıları var ki onlar sadece tepeden bakmak için ve içten kahkahalar atmak için var olmuş
Bilmiyorlar ki o küçük mutlu gibi görünen kızın içinde o sahte gülücüklerin dolduramayacağı kadar, çok fazlasının bile dolduramayacağı kadar büyük bir boşluk var
Siz ki sadece ondan nefret etmeyi seçiyorsunuz
Onu kıskanıyorsunuz ve beyninizde büyütüyorsunuz
Aklınızdan çıkardığınız tek şey onu sevmek
Onu dinlemek
Yaptığınız tek şey ise onu yargılamak
Kendinizde bu hakkı nasıl görüyorsunuz diye merak eder aslında kız, ona dikkatle baktığınız zaman, hiçbir şeyinin aslında mükemmel olmadığını gördüğünüz zaman, aklındaki soruları da okuyabilirsiniz elbet
Sizin için her şey çok basit belki de, elinize aldığınız kadehte ki kırmızı şarap kadar baş döndürücü bir hayat yaşıyorsunuz
Yüzünüzden eksik olmayan gülücüklerinizi
Ben miyim sadece böyle hisseden?
Bütün bunları gören ve belki gereğinden fazla büyüten?
Bazıları var ki her şey onlar için mükemmel.
Belki de her cumartesi sabahı Moda'ya gidip sevdikleriyle içlerinde hiçbir boşluk olmadan mutlulukla kahvaltı edip bunu sıkıntıdan çok uzak duygularla tekrarlamayı sürdürüyorlar
Bazıları var ki her şey onlar için güzel, bütün alacalı bulacalı duyguları onlar tadıyorlarmış gibi
Belki içlerinde boşluk olan herkes beni de dışarıdan böyle görüyorlar
Taktığım maskelerle beni dünyanın en mutlu insanı sanmaları imkansız bir şey değil
Onları en iyi anlayabilecek benim oysaki
Bazıları var ki onlar sadece tepeden bakmak için ve içten kahkahalar atmak için var olmuş
Bilmiyorlar ki o küçük mutlu gibi görünen kızın içinde o sahte gülücüklerin dolduramayacağı kadar, çok fazlasının bile dolduramayacağı kadar büyük bir boşluk var
Siz ki sadece ondan nefret etmeyi seçiyorsunuz
Onu kıskanıyorsunuz ve beyninizde büyütüyorsunuz
Aklınızdan çıkardığınız tek şey onu sevmek
Onu dinlemek
Yaptığınız tek şey ise onu yargılamak
Kendinizde bu hakkı nasıl görüyorsunuz diye merak eder aslında kız, ona dikkatle baktığınız zaman, hiçbir şeyinin aslında mükemmel olmadığını gördüğünüz zaman, aklındaki soruları da okuyabilirsiniz elbet
Sizin için her şey çok basit belki de, elinize aldığınız kadehte ki kırmızı şarap kadar baş döndürücü bir hayat yaşıyorsunuz
Yüzünüzden eksik olmayan gülücüklerinizi
Ben miyim sadece böyle hisseden?
Bütün bunları gören ve belki gereğinden fazla büyüten?
Bazıları var ki her şey onlar için mükemmel.
Ve ne biliyor musun
Elimde olan tek şey yazı yazmak
Bir de odamın camına çıkıp kulağımda beni acıtan bir müzikle yaktığım sigarayı içerken yanımda biri varmış gibi ona içimdekileri anlatmak
Sakin hayali arkadaşım beni anlayabilecekmiş gibi
Başka ne yapabilirim?
Lütfen demekten ve kendi kendime yalvarmaktan başka
Birisi duysa bile yardımı olmuyor
Yardımı olsa bile içimdeki o şey beni bırakmıyor
Ne yaparsam yapayım o orada, bir şeyleri engelliyor
Ve sanki insanlar
Sanki insanların hepsi bana kötü bakıyorlarmış gibi
O anda istediğim şey için ne kadar çok yargılayabiliyormış meğer
İnsanlar ve kendi değişmez katı kuralları
Hepsinin beyni aynı işliyor
Bazen düşünüyorum acaba bende mi böyle yapıyorum diğerlerine karşı diye
Hayır, evet demeyi isterdim biliyorsun
Ve ne yapabilirim şimdi
Yapacak neyim var, odamda oturup hayallerimle yaşamaktan başka
Bazen hiç doğmamış olmayı ve bu çöküntüyü hiç yaşamıyor olmayı diliyorum
Ama sanırım bunun için çok geç
Varlığımın bile sebebini bilmezken yaşadığım hayatı sebeplerle donatamam
Ne yapacağım ve neden yapacağım
Yapsam da değişmiyor,biliyorsun
O zaman neden yapacağım
Bana demişlerdi ki hissettiğin bu şey bir kaç sene sonra dinecek
Ama sözlerinin arkasında durmadılar ve bu hiç sonlanmadı
Sonlanmasını bekleyerek kendimi mi harcayacağım
Burada
Oturmuş
Tek başına bir şeylerin gerçekleşmesini bekleyerek
Neden yapacağım bunu
Yapacak başka bir şey olmadığından kendi kendimi hapsedeceğim duygularıma
Ve ızdırabına
Bana demişlerdi ki bu sonlanacak
Peki ya hiçbir zaman bitmezse?
Ne yapacağım?
Elimde olan tek şey yazı yazmak
Bir de odamın camına çıkıp kulağımda beni acıtan bir müzikle yaktığım sigarayı içerken yanımda biri varmış gibi ona içimdekileri anlatmak
Sakin hayali arkadaşım beni anlayabilecekmiş gibi
Başka ne yapabilirim?
Lütfen demekten ve kendi kendime yalvarmaktan başka
Birisi duysa bile yardımı olmuyor
Yardımı olsa bile içimdeki o şey beni bırakmıyor
Ne yaparsam yapayım o orada, bir şeyleri engelliyor
Ve sanki insanlar
Sanki insanların hepsi bana kötü bakıyorlarmış gibi
O anda istediğim şey için ne kadar çok yargılayabiliyormış meğer
İnsanlar ve kendi değişmez katı kuralları
Hepsinin beyni aynı işliyor
Bazen düşünüyorum acaba bende mi böyle yapıyorum diğerlerine karşı diye
Hayır, evet demeyi isterdim biliyorsun
Ve ne yapabilirim şimdi
Yapacak neyim var, odamda oturup hayallerimle yaşamaktan başka
Bazen hiç doğmamış olmayı ve bu çöküntüyü hiç yaşamıyor olmayı diliyorum
Ama sanırım bunun için çok geç
Varlığımın bile sebebini bilmezken yaşadığım hayatı sebeplerle donatamam
Ne yapacağım ve neden yapacağım
Yapsam da değişmiyor,biliyorsun
O zaman neden yapacağım
Bana demişlerdi ki hissettiğin bu şey bir kaç sene sonra dinecek
Ama sözlerinin arkasında durmadılar ve bu hiç sonlanmadı
Sonlanmasını bekleyerek kendimi mi harcayacağım
Burada
Oturmuş
Tek başına bir şeylerin gerçekleşmesini bekleyerek
Neden yapacağım bunu
Yapacak başka bir şey olmadığından kendi kendimi hapsedeceğim duygularıma
Ve ızdırabına
Bana demişlerdi ki bu sonlanacak
Peki ya hiçbir zaman bitmezse?
Ne yapacağım?
12 Aralık 2011 Pazartesi
Onun küfretmesi bile hoşuma gitti.
"Stüdyo nasıldı?" diye sordu arkadaşı
"Sikikti yaa" dedi o da
Ve bende başımı öne eğdim gülümsememi görmesin diye
Sonra oradan uzaklaştım hiçbir şey sormadan, hiçbir şey demeden
Diyemem ki, ne diyebilirim?
Ayşe bunları okursa kızar bana, " Bana ne diyebilirim deme Sena deme bana ne diyebilirim, ne demek ne diyebilirim!? " der.
Ama öyle abicim ne diyebilirim ki? Birbirimize yabancıymış gibi davranma oyunu oynuyoruz bunu bozan biri olacaksa o olmalı, ben değil.
Gariplik akan durumlar yaratıyorum kendi kendime.
Ama gerçekten ne yapabilirim? O durumda konuşmam mı gerek?
Konuşsaydım konuşurdum ben sadece kaçmayı seçtim.
Çocukla sevişmişiz ve bana demiş ki "Pazartesi gününden sonra hiçbir şey böyle olmayacak" demiş.Bende onun yanına gidip gülücükler saçarak nasıl olduğunu, neler yaptığını mı soracağım?
Aynen bir orospu gibi ya da onun için deli olan yaramaz bir kız gibi.
Ben böyle değilim ki, bana ya kendisi gelir ya da gelmez.
Olan yine bana olur gerçi, her neyse.
Sikerler ya nasıl iş bu?
Belki onun da kafası karışıktır ve ne yaptığımı çözemiyordur.
Artık ona bakmayı kestim.
Okuyucum, bir kız var ki o çocukla uzaktan yakından bir tane bile ortak noktaları yok ama benim sapığım onunla ilgileniyor ya da ilgileniyor gibi görünüyor.
İlgileniyor gibi görünmek saçma ama o kızla onu düşünemiyorum, gerçekten çok alakasızlar.
Ben anlamıyor siz bu erkekler ne yapıyor
Kızın utangaç, masumiyet akan, ezik davranışları mı dikkatini çekti anlayamıyorum.
Ya da o iğrenç spiker ses tonu ve yamuk ağzıyla konuştuğu düzgün Türkçesi mi?
Erkekler kadınları anlayamıyorlar ama ben de erkeklerden bir bok anlamıyorum, üstüne kendimi de anlamıyorum.
Ne yapsınlar bana ayrı kategori mi açsınlar?
"Hem karşı cinsi hem de kendini anlamayan garip insanlar"
Sadece ben varım falan.
Bu işlerden iyi anlayan birine anlatıp tavsiyelerini almam lazım, yoksa hiçbir şey yapmayacağım.
Ama gelirde benimle konuşursa ne ala.
Neden konuşmadığını da anlamıyorum
İşte dedim ya belki benim soğuk davranışlarım onu korkutuyordur,benim ne istediğimi anlamıyordur ve o da benden bir şeyler bekliyordur.
Ya da ego tatmini yaşıyordur içten içe, ona attığım bakışları görüp ondan hoşlandığımı biliyor ve konuşamadığımı anlıyordur.Kendini ilah sanıyordur belki bey efendi.
O çocuğun böyle olmasını garip karşılamıyorum aslında.
Ama sonunda gerçek bir şeyler isteyecek.
Sanırım.
Gerçekten iyice liseli kız oldum okuyucu, seni sıkmıyorum umarım.
Ama ne yaparsın insan takınca takıyor ve konuşmaktansa yazmak çok daha iyi geliyor.
Eğer böyle şeylere ciddi ciddi çözüm getirebiliyorsan bana yardım et.
Hiçbir şey bilmiyorum şu ilişkiler hakkında.
Ne yapılır ki? Basit olması gerekiyor böyle şeylerin, iki kişi birbirinden hoşlanır ve vakit geçirmeye başlarlar bir şeyler paylaşırlar, geçen zaman içinde hislerde inişler ve çıkışlar olur, ilişki budur.
Bir cümlede açıkladım mis gibi.
Ama ben, bu saçma çocuk için kaç tane yazı yazdım ve anlam getiremiyorum.
Ay neyse ya, ben bekleyeceğim ve bir şeyler olacak okuyucu bak görürsün,sana anlatacağım olunca.
Sende olmasan sürünüyorum burada, teşekkür ediyorum beni okuduğun için
"Stüdyo nasıldı?" diye sordu arkadaşı
"Sikikti yaa" dedi o da
Ve bende başımı öne eğdim gülümsememi görmesin diye
Sonra oradan uzaklaştım hiçbir şey sormadan, hiçbir şey demeden
Diyemem ki, ne diyebilirim?
Ayşe bunları okursa kızar bana, " Bana ne diyebilirim deme Sena deme bana ne diyebilirim, ne demek ne diyebilirim!? " der.
Ama öyle abicim ne diyebilirim ki? Birbirimize yabancıymış gibi davranma oyunu oynuyoruz bunu bozan biri olacaksa o olmalı, ben değil.
Gariplik akan durumlar yaratıyorum kendi kendime.
Ama gerçekten ne yapabilirim? O durumda konuşmam mı gerek?
Konuşsaydım konuşurdum ben sadece kaçmayı seçtim.
Çocukla sevişmişiz ve bana demiş ki "Pazartesi gününden sonra hiçbir şey böyle olmayacak" demiş.Bende onun yanına gidip gülücükler saçarak nasıl olduğunu, neler yaptığını mı soracağım?
Aynen bir orospu gibi ya da onun için deli olan yaramaz bir kız gibi.
Ben böyle değilim ki, bana ya kendisi gelir ya da gelmez.
Olan yine bana olur gerçi, her neyse.
Sikerler ya nasıl iş bu?
Belki onun da kafası karışıktır ve ne yaptığımı çözemiyordur.
Artık ona bakmayı kestim.
Okuyucum, bir kız var ki o çocukla uzaktan yakından bir tane bile ortak noktaları yok ama benim sapığım onunla ilgileniyor ya da ilgileniyor gibi görünüyor.
İlgileniyor gibi görünmek saçma ama o kızla onu düşünemiyorum, gerçekten çok alakasızlar.
Ben anlamıyor siz bu erkekler ne yapıyor
Kızın utangaç, masumiyet akan, ezik davranışları mı dikkatini çekti anlayamıyorum.
Ya da o iğrenç spiker ses tonu ve yamuk ağzıyla konuştuğu düzgün Türkçesi mi?
Erkekler kadınları anlayamıyorlar ama ben de erkeklerden bir bok anlamıyorum, üstüne kendimi de anlamıyorum.
Ne yapsınlar bana ayrı kategori mi açsınlar?
"Hem karşı cinsi hem de kendini anlamayan garip insanlar"
Sadece ben varım falan.
Bu işlerden iyi anlayan birine anlatıp tavsiyelerini almam lazım, yoksa hiçbir şey yapmayacağım.
Ama gelirde benimle konuşursa ne ala.
Neden konuşmadığını da anlamıyorum
İşte dedim ya belki benim soğuk davranışlarım onu korkutuyordur,benim ne istediğimi anlamıyordur ve o da benden bir şeyler bekliyordur.
Ya da ego tatmini yaşıyordur içten içe, ona attığım bakışları görüp ondan hoşlandığımı biliyor ve konuşamadığımı anlıyordur.Kendini ilah sanıyordur belki bey efendi.
O çocuğun böyle olmasını garip karşılamıyorum aslında.
Ama sonunda gerçek bir şeyler isteyecek.
Sanırım.
Gerçekten iyice liseli kız oldum okuyucu, seni sıkmıyorum umarım.
Ama ne yaparsın insan takınca takıyor ve konuşmaktansa yazmak çok daha iyi geliyor.
Eğer böyle şeylere ciddi ciddi çözüm getirebiliyorsan bana yardım et.
Hiçbir şey bilmiyorum şu ilişkiler hakkında.
Ne yapılır ki? Basit olması gerekiyor böyle şeylerin, iki kişi birbirinden hoşlanır ve vakit geçirmeye başlarlar bir şeyler paylaşırlar, geçen zaman içinde hislerde inişler ve çıkışlar olur, ilişki budur.
Bir cümlede açıkladım mis gibi.
Ama ben, bu saçma çocuk için kaç tane yazı yazdım ve anlam getiremiyorum.
Ay neyse ya, ben bekleyeceğim ve bir şeyler olacak okuyucu bak görürsün,sana anlatacağım olunca.
Sende olmasan sürünüyorum burada, teşekkür ediyorum beni okuduğun için
11 Aralık 2011 Pazar
İnkar etmeyi bırakıp kabul etmeliyim
O bana değer vermese de ben onun içten içe beni istediğinin hayalini kuruyorum ve bunun gerçekliğine kendimi inandırıyorum
Kabul etmeliyim ki ben onu çok fazla istiyorum
Yatağımdayken yanımda olmasını istiyorum
Bana sarılmasını istiyorum
Beni öpmesini istiyorum
Onunla konuşmak istiyorum
Onu tanımak istiyorum
Onunla eğlenmek istiyorum
Onunla konserlere gitmek istiyorum
Onunla barlara gitmek istiyorum
Onunla sarhoş olmak istiyorum
Onunla sabahlamak istiyorum
Onun kokusunu hatırlamak istiyorum
Onunla müzik dinlemek istiyorum
Onun beni tanınmasını istiyorum
Onunla müzik yapmak istiyorum
Onunla sabahlamak istiyorum
Onun kokusunu hatırlamak istiyorum
Onunla müzik dinlemek istiyorum
Onun beni tanınmasını istiyorum
Onunla müzik yapmak istiyorum
Ona bağırmak istiyorum
Onunla kavga edip sonra barışmak istiyorum
Onun benim için özel olmasını istiyorum
Onun için özel olmak istiyorum
Ona aşık olmak istiyorum, bana aşık olmasını istiyorum
Onunla üzülmek istiyorum
Onunla sevinmek istiyorum
Onun söylediği sözleri hatırlamak istiyorum
Bana kimseye vermediği değeri vermesini istiyorum
Ben ona gerçekten aşık olmak istiyorum
Bu kadar zor değil sadece cesur olmalıyım.
Çok saçma.
Hayır sadece aklım almıyor
Neden beni dışarıda tuttuğunu anlayamıyorum
Çünkü ben tıpkı senim ama senin gibi düşünemiyorum
Cevaplarını bulamıyorum
Bir şekilde bana geleceksin
Böyle olmalı
Bu bir zorunluluk
Boşu boşuna zamanımı hayal kurarak geçirmiyorum
Benim olmalısın ve hayallerimizi yaşamalıyız
O kadar imkansız değil
Senin ne istediğini biliyorum
Sadece ne yaptığını anlayamıyorum
Senin hayallerini biliyorum ve benimkilerle aynılar
Sadece anlamıyorum
Neden beni dışarıda tutuyorsun?
Ah çocuk seninle konuşamıyorum bile
Belki de konuşsam bütün bu aklımdaki soruları dindirebilirim
Dediğim gibi, kabul ettiğim gibi ben bir korkağım
İşler sana gelince her şey yavaşlıyor, seni gördüğüm anda her şey birbirine giriyor
Renkler dağılıyor,insanlar garipleşiyor, bütün sesler boğuluyor
Hayır hayır hayır bu kadar abartılı değil
Ama bir şey oluyor ve en kötüsü ne biliyor musun?
Yanımdan geçerken önüne geçip içimdekileri söyleyememek
Söylesem sonrasında ne olabilir ki? Hiçbir şey.
Yani, seninle ikimiz arasında hiçbir şey.
Belki de kendimi daha da aşağı çekerim
Belki de her şey mükemmel olur
Kime göre mükemmel, o da var.
Anlayamıyorum
Bu yüzden bedenim ne yapmak istiyorsa onu yapıyor
Yanından, beynimde ki milyon dürtüyle geçip gidiyorum
Sen hiçbir şeyin farkına varmıyorsun, yüzümden hiçbir şeyi anlayamazsın
Duygularımı saklamakta üstüme yoktur övünmek gibi olmasın
Zaten baktığını da sanmıyorum, anlayıp anlamamak çok da umurunda değil
Bilirsin, bizim üstümüze yoktur hiçbir şey olmamış gibi yabancılaşmaya
Neden beni dışarıda tuttuğunu anlayamıyorum
Çünkü ben tıpkı senim ama senin gibi düşünemiyorum
Cevaplarını bulamıyorum
Bir şekilde bana geleceksin
Böyle olmalı
Bu bir zorunluluk
Boşu boşuna zamanımı hayal kurarak geçirmiyorum
Benim olmalısın ve hayallerimizi yaşamalıyız
O kadar imkansız değil
Senin ne istediğini biliyorum
Sadece ne yaptığını anlayamıyorum
Senin hayallerini biliyorum ve benimkilerle aynılar
Sadece anlamıyorum
Neden beni dışarıda tutuyorsun?
Ah çocuk seninle konuşamıyorum bile
Belki de konuşsam bütün bu aklımdaki soruları dindirebilirim
Dediğim gibi, kabul ettiğim gibi ben bir korkağım
İşler sana gelince her şey yavaşlıyor, seni gördüğüm anda her şey birbirine giriyor
Renkler dağılıyor,insanlar garipleşiyor, bütün sesler boğuluyor
Hayır hayır hayır bu kadar abartılı değil
Ama bir şey oluyor ve en kötüsü ne biliyor musun?
Yanımdan geçerken önüne geçip içimdekileri söyleyememek
Söylesem sonrasında ne olabilir ki? Hiçbir şey.
Yani, seninle ikimiz arasında hiçbir şey.
Belki de kendimi daha da aşağı çekerim
Belki de her şey mükemmel olur
Kime göre mükemmel, o da var.
Anlayamıyorum
Bu yüzden bedenim ne yapmak istiyorsa onu yapıyor
Yanından, beynimde ki milyon dürtüyle geçip gidiyorum
Sen hiçbir şeyin farkına varmıyorsun, yüzümden hiçbir şeyi anlayamazsın
Duygularımı saklamakta üstüme yoktur övünmek gibi olmasın
Zaten baktığını da sanmıyorum, anlayıp anlamamak çok da umurunda değil
Bilirsin, bizim üstümüze yoktur hiçbir şey olmamış gibi yabancılaşmaya
Benim gibi insanların olduğunu bilmek hoşuma gidiyor,dünyada tek böyle hisseden ben değilmişim gibi.
Şimdi klişe bir hayal kuracağım,
Tek başımayım, hava soğuk bu nedenle şapka ve atkı takıyorum
Eldivenlerimi de tabii ki,hava sıcak olsa bile neredeyse eldiven takacağım
Ellerim üşür benim
Öyle amaçsızca yürüyorum
Kulağımda bir müzik var
Beni "boş" hissetmeye sürükleyen bir müzik
Böyle hissetmek istemesem de hem o şarkıyı dinlemek istiyorum hem de soğuk hava içime sızarak beni istemediğim şekilde hissetmeye zorluyor
Beni hep garip hislere sürükleyen İstiklal Caddesi'nin başındayım
Oranın büyülü bir yer olduğunu düşünüyorum ve üzgün hissettiğimde sanki orada beni anlayacak bir şeyler varmış gibi hissediyorum
İnsanlar var ama yüzlerini umursamıyorum
Dış dünyadan birkaç alıntı onlar
Bir kaçı bakıyor bana, uzun uzun
Bazen "Acaba hissettiklerimi okuyabiliyorlar mı?" diye düşünmeme sebep oluyor bu uzun bakışları
"Acaba bendeki yanlışlığı içimi bilmeden de görebiliyorlar mı?"
Bir şeyler yemem gerek olduğunu biliyorum ama yolumu diğer tarafa çeviremeyecek kadar donuğum
Sadece karşıya doğru bakıp bir şeylerin eksik olduğu hissiyle hiçbir yere doğru adımlarımı sürdürüyorum
Tünel'i geçtikten sonra geri dönüp İstiklal'i bir daha yürüyeceğim
Belki sonra bir daha, belki birkaç kere daha
O his orada ve yalnızım
Soğuk hava her şeyi daha da berbat yapıyor
Ruhumdaki donuklukla iş birliği yapıyorlar gizlice,onları duyabiliyorum
Bazen başkalarının mutlulukları beni rahatsız ediyor
Ve onlara gidip söylenmek istiyorum, böyle ulu orta "mutlu olunmaz" diye
Kafamda onları çevirip içimdekileri söylediğimi hayal ediyorum
Sanki beni anlayabileceklermiş gibi
Kafamın içindekiyle yetiniyorum en azından, kendimi kaybedecek kadar kaybolmadım henüz
Ve yürürken benim için kabul etmesi çok zor bir şey aklıma geliyor
Ben her şey düzgün gittiğinde bile bu hissi yaşıyorum
Mutsuzken mutluluğu arıyorum
Her şey düzgünken sanki yanlışlıkların olması gerek
Aslında tam olarak böyle değil
O kadar karışık ki tam olarak anlatamıyorum
Belki de yanlış mutlulukları kabul ettiğim içindir, kendimi orada rahat hissetmediğim ve tek tamamıyla kendim olduğum yerin karanlık olduğunu bildiğim içindir onu aramam
Evet şimdi farkına varıyorum
Sadece bir şey gerekli
Şarkı bitti ama onu bir daha dinleyeceğim
İstiklal Caddesi boyunca onu dinleyeceğim sadece
Başka şeyler yaşamak istiyorum
Ama o anda o histen de kurtulmak istemiyorum
Neden biliyor musun?
Çünkü korkuyorum
O histen kurtulursam arkasına saklanabileceğim hiçbir şey kalmayacak
Ve eğer o histen kurtulursam onunla konuşmak isteyip konuşmayacağım
Konuştuğum zamanda kafamdaki o küçük düşünce bütün her şeyi berbat edecekmiş hissine kapılacağım
Neden onunla konuşmuyorum biliyor musun?
Çünkü korkuyorum
Deneyip de başaramamaktan korkuyorum
En azından şu anda bir şeyleri kendime bahane ediyorum
Konuşursam belki her şey daha kötü olur
Ah biliyorum bazen heplere varmak için hiçleri göze almak gerekir
Ama ben o kadar cesaretli değilim
Çünkü korkuyorum, şu anda hissettiğimden daha kötü hissetmekten korkuyorum
Birinin beni gerçekten anlıyor olması gerek
Ve bunun anormal olmadığını bilmem gerek
Keşke üzülecek gerçek bir nedenim olsa derim hep, benim üzülmek için nedenlere ihtiyacım olmadığını kabullenemiyorum
Benim mutlu olmak için nedenlere ihtiyacım var
Yolun sonuna geldim, kaç kere yürüdüğümü ve kaç kere o şarkıyı başa sardığımı hatırlamıyorum
Boğazımda ve karnımda bir şey hissediyorum
Bakışlarım keskin ve sabitler
Hiç kimse böyle hissetmeyi hak etmemiştir diye düşünüyorum
Ve mucizevi bir şekilde gözlerim doluyor
Bu iyi bir şey, donuklukta neler hissettiğini göstermek mucizevi bir şey
Şimdi nereye gideceğimi bilmiyorum, iyi hissetmek istemiyorum
Bu his beni kapana kıstırmış
Ondan kurtulmak istemiyorum ama artık ruhumda onu hissetmek istemiyorum
Bir şeyler olmalı diye düşünüyorum
Etrafıma bakınıyorum ve yine farkına varıyorum "Bugünde dünkü gibi bir şeylerin olmasını bekleyip hiçbir şeyin olmamasını izleyeceğim ve umut etmeye devam edeceğim"
İstiklal'in ortasında tek başıma durmuş bunları düşünüyorum
Ve insanlar hala bana bakmaya devam ediyorlar
Aynı sorular ve aynı sitemler tekrardan beynimin içinde dönüyorlar
Belki buradan sonra başka bir yere giderim
Nasılsa önemi yok, her şey her zaman aynı..
Şimdi klişe bir hayal kuracağım,
Tek başımayım, hava soğuk bu nedenle şapka ve atkı takıyorum
Eldivenlerimi de tabii ki,hava sıcak olsa bile neredeyse eldiven takacağım
Ellerim üşür benim
Öyle amaçsızca yürüyorum
Kulağımda bir müzik var
Beni "boş" hissetmeye sürükleyen bir müzik
Böyle hissetmek istemesem de hem o şarkıyı dinlemek istiyorum hem de soğuk hava içime sızarak beni istemediğim şekilde hissetmeye zorluyor
Beni hep garip hislere sürükleyen İstiklal Caddesi'nin başındayım
Oranın büyülü bir yer olduğunu düşünüyorum ve üzgün hissettiğimde sanki orada beni anlayacak bir şeyler varmış gibi hissediyorum
İnsanlar var ama yüzlerini umursamıyorum
Dış dünyadan birkaç alıntı onlar
Bir kaçı bakıyor bana, uzun uzun
Bazen "Acaba hissettiklerimi okuyabiliyorlar mı?" diye düşünmeme sebep oluyor bu uzun bakışları
"Acaba bendeki yanlışlığı içimi bilmeden de görebiliyorlar mı?"
Bir şeyler yemem gerek olduğunu biliyorum ama yolumu diğer tarafa çeviremeyecek kadar donuğum
Sadece karşıya doğru bakıp bir şeylerin eksik olduğu hissiyle hiçbir yere doğru adımlarımı sürdürüyorum
Tünel'i geçtikten sonra geri dönüp İstiklal'i bir daha yürüyeceğim
Belki sonra bir daha, belki birkaç kere daha
O his orada ve yalnızım
Soğuk hava her şeyi daha da berbat yapıyor
Ruhumdaki donuklukla iş birliği yapıyorlar gizlice,onları duyabiliyorum
Bazen başkalarının mutlulukları beni rahatsız ediyor
Ve onlara gidip söylenmek istiyorum, böyle ulu orta "mutlu olunmaz" diye
Kafamda onları çevirip içimdekileri söylediğimi hayal ediyorum
Sanki beni anlayabileceklermiş gibi
Kafamın içindekiyle yetiniyorum en azından, kendimi kaybedecek kadar kaybolmadım henüz
Ve yürürken benim için kabul etmesi çok zor bir şey aklıma geliyor
Ben her şey düzgün gittiğinde bile bu hissi yaşıyorum
Mutsuzken mutluluğu arıyorum
Her şey düzgünken sanki yanlışlıkların olması gerek
Aslında tam olarak böyle değil
O kadar karışık ki tam olarak anlatamıyorum
Belki de yanlış mutlulukları kabul ettiğim içindir, kendimi orada rahat hissetmediğim ve tek tamamıyla kendim olduğum yerin karanlık olduğunu bildiğim içindir onu aramam
Evet şimdi farkına varıyorum
Sadece bir şey gerekli
Şarkı bitti ama onu bir daha dinleyeceğim
İstiklal Caddesi boyunca onu dinleyeceğim sadece
Başka şeyler yaşamak istiyorum
Ama o anda o histen de kurtulmak istemiyorum
Neden biliyor musun?
Çünkü korkuyorum
O histen kurtulursam arkasına saklanabileceğim hiçbir şey kalmayacak
Ve eğer o histen kurtulursam onunla konuşmak isteyip konuşmayacağım
Konuştuğum zamanda kafamdaki o küçük düşünce bütün her şeyi berbat edecekmiş hissine kapılacağım
Neden onunla konuşmuyorum biliyor musun?
Çünkü korkuyorum
Deneyip de başaramamaktan korkuyorum
En azından şu anda bir şeyleri kendime bahane ediyorum
Konuşursam belki her şey daha kötü olur
Ah biliyorum bazen heplere varmak için hiçleri göze almak gerekir
Ama ben o kadar cesaretli değilim
Çünkü korkuyorum, şu anda hissettiğimden daha kötü hissetmekten korkuyorum
Birinin beni gerçekten anlıyor olması gerek
Ve bunun anormal olmadığını bilmem gerek
Keşke üzülecek gerçek bir nedenim olsa derim hep, benim üzülmek için nedenlere ihtiyacım olmadığını kabullenemiyorum
Benim mutlu olmak için nedenlere ihtiyacım var
Yolun sonuna geldim, kaç kere yürüdüğümü ve kaç kere o şarkıyı başa sardığımı hatırlamıyorum
Boğazımda ve karnımda bir şey hissediyorum
Bakışlarım keskin ve sabitler
Hiç kimse böyle hissetmeyi hak etmemiştir diye düşünüyorum
Ve mucizevi bir şekilde gözlerim doluyor
Bu iyi bir şey, donuklukta neler hissettiğini göstermek mucizevi bir şey
Şimdi nereye gideceğimi bilmiyorum, iyi hissetmek istemiyorum
Bu his beni kapana kıstırmış
Ondan kurtulmak istemiyorum ama artık ruhumda onu hissetmek istemiyorum
Bir şeyler olmalı diye düşünüyorum
Etrafıma bakınıyorum ve yine farkına varıyorum "Bugünde dünkü gibi bir şeylerin olmasını bekleyip hiçbir şeyin olmamasını izleyeceğim ve umut etmeye devam edeceğim"
İstiklal'in ortasında tek başıma durmuş bunları düşünüyorum
Ve insanlar hala bana bakmaya devam ediyorlar
Aynı sorular ve aynı sitemler tekrardan beynimin içinde dönüyorlar
Belki buradan sonra başka bir yere giderim
Nasılsa önemi yok, her şey her zaman aynı..
9 Aralık 2011 Cuma
Başkaları bana sahip olmak için yırtınıyorlar ve ben onların gözlerinin içine bakarak onlara bana hiçbir zaman sahip olamayacaklarını söylüyorum
Ve onlara bunları söylerken arkalarında durana kaçamak bakışlar atıyorum,benim bakışlarımı yakalamaması için dua ediyorum içimden
O ki her zaman gözlerimi yakalıyor
Ve ben o anda eriyorum
Her seferinde
Ama biliyorum
Bir şekilde yoluna girecek
Ve gözlerinin içine bakıp ona bütün hissettiklerimi söyleyeceğim
O da bana bütün içtenliğiyle sarılıp beni geri getirecek
Biliyorum
Ve onlara bunları söylerken arkalarında durana kaçamak bakışlar atıyorum,benim bakışlarımı yakalamaması için dua ediyorum içimden
O ki her zaman gözlerimi yakalıyor
Ve ben o anda eriyorum
Her seferinde
Ama biliyorum
Bir şekilde yoluna girecek
Ve gözlerinin içine bakıp ona bütün hissettiklerimi söyleyeceğim
O da bana bütün içtenliğiyle sarılıp beni geri getirecek
Biliyorum
Smoked the days last cigarette and now I'm remembering what he said
What he said..
I'm the only girl for him
And I know we're meant to be together
Soon he'll be mine and I'll be his
Totally
I will be his everything and he'll be mine
I know
Love will find it's way somehow
Because we're meant to be together
I'll love him he will love me, simply
No more games no more running glances
I'll look into his eyes and say "I love you"
I'll love someone for the first time in my life
I know
Love will find a way
What he said..
I'm the only girl for him
And I know we're meant to be together
Soon he'll be mine and I'll be his
Totally
I will be his everything and he'll be mine
I know
Love will find it's way somehow
Because we're meant to be together
I'll love him he will love me, simply
No more games no more running glances
I'll look into his eyes and say "I love you"
I'll love someone for the first time in my life
I know
Love will find a way
7 Aralık 2011 Çarşamba
6 Aralık 2011 Salı
Bir anda bir his saplandı ve "yazmalıyım" dedim.
Ancak böyle susturabilirim o hissi,bir süreliğine.
Bazen sanki karşımdaymış gibi konuşuyorum ve fark ettiğim zamanlarda bazen bunu durdurmak istemiyorum.
Öyle iğrenç hissediyorum ki şu anda
Lütfen bir şey olsun demekten başka çarem yok
Lütfen güzel bir şey olsun
Umut etmekten başka yapacak başka bir şey mi var?
Öyle hayaller kuruyorum ki
Kendimle ve hayali senle evcilik oynuyorum
Sanki karşımdasın ve hayatımın en güzel anlarını yaşıyorum
İçimde buruk bir his olsa bile kendimi inandırıyorum orada olduğuna
Benimle konuştuğuna, beni güldürdüğüne
Beynimin bana yarım yamalak oynadığı bir oyun bu
Bu kadar garip olmamalı
Ne yapmalıyım?
Sadece bunu bilsem yeter
Seni kazanmak için ne yapmalıyım?Bunu bilsem yeter aslında.
Biliyorsun.
Konuşmak istediğim bir kaç bir şey var ama ben neyinim ki seni karşıma alıp ciddi bir şekilde konuşacağım?
Bazen çok düşünüyorum
Ama korktuğum için hepsi
Neden korkuyorsam
Ah her neyse.
Ona söylemek istediklerimi seninle paylaşacağım okuyucu, onun dışında her kimsen bunları bilmen çok da bir şey değiştirmeyecek,
Konuşmayı onun başlatması lazım ki sanırım bu onun için mucizevi bir şey olur.
Hah benim için de öyle.
-Bana kimseye bağlanamayacağını söyledin.Bu kadar ucuz yalanlar söyleyebilecek biri olduğunu düşünmemiştim.
Düşündüğün her şeyi açıkça söyleyebilirdin.Bunların kimseye bağlanamayacak olmak değil kimseye bağlanmak istememen olduğunu biliyorum.
Böyle değilse o zaman çok daha saçma oluyor söylediklerin,şu bağlanamama konusuna en son yaşadığın ilişki üzerinden vardın, herkeste böyle olacak değil.O seni kendine bağlayamamış olabilir.Diğerlerinde de böyle olacak değil.
Şu anda bunları düşünüyor olmam bile komik .Bağlanamamak ya da bağlanmak nedir ya?
İlişkinin başından bu nasıl belli olabilir?
Bir insana baktığın anda onu ne kadar seveceğini nasıl bilebilirsin?
Denemeden bağlanamayacağını nereden bilebilirsin ki?
İşte buradan belli senin bağlanamamaktan çok bağlanmak istemediğin.
Ve istediğin her şeyin bende olduğunu da biliyorsun,farkındasın çünkü kendin de söyledin.
Müzik zevkimizin aynı olduğunu dediğini hatırlıyorum, bir kaç bir şey daha saydın bulanık bulanık hatırlıyorum.
Benim gibi hiç kız olmadığını söyledin.
Hepsi neydi biliyor musun, bana verdiğin bir teselli ödülüydü.
O anda inandım çünkü söylediklerini düşünecek halde değildim ama şimdi söylemiş olduğun hiçbir şeye inanmıyorum.
Bir de okuyucu şöyle bir şey oldu, ben bir nedenden dolayı "beni tanımıyorsun ki" dedim
O da, "nasıl seni tanımıyorum,yazın kaça kadar konuştuk?sabahlara kadar konuştuk seni tanıyorum" dedi.
"O ritimleri söyleyip şarkıyı bulmalar falan" dedi. Bu sırada kafalarımız baya taşak olduğu için cümleleri de yarım yarım kurabiliyorduk.
-evet nasıl da symphony of destruction'ı bilemedim
-Ama sonradan konser girişi olduğunu söyleyince..
-Evet sonradan bildim
-Gülüşmeler-
Yazın konuştuklarımızı detayına kadar hatırlaması güzel bir şey.
Belki de ben olduğum için değil de hafızası iyi olduğu için hatırlıyordur, ne de olsa çocuk "iyi" değil mi?
Hemde her konuda iyi,ağzına sıçtığım.
Arkamdan gelip beni öptü mesela,hoştu.
Onunla çok güzel şeyler yaşabiliriz,ona hayalini kurduğu ve hiç yaşamamış olduğu şeyleri yaşatabilirim.
Hiç hissetmemiş olduğu şeyleri hissettirebilirim.
Bunlar cinsellik değil okuyucu gerçekten ona bir kızla hayalini kurabiliceği her şey yaşatabilirim.
Farkında olduğunu sanıyorum.
Bu yüzden neden diye sorma gereği duyuyorum okuyucu.
Çok saçma değil mi?
Sonradan başkalarının numaralarını da aldı.
Okuyucu benim hakkımda kötü düşünme,farkındayım her şeyin.
Bazen kendimi kandırmak en iyisi.
Bazen bazı şeylere inanmayı bırakmamak gerekiyor.
Dream until your dreams come true meselesi.
Buraya yakında bir zamanlarda çok güzel şeyler yazmaya başlıyorum okuyucu.
Hayallerimin gerçekleştiğini sana anlatıyorum burada.
Aklına giriyorum çocuk bunu böyle bil ve benim oluyorsun.
Eğer arkandan baktığımı biliyorsan,beni düşünmüş olman gerek.
Bağlanmak bağlanmamak, cidden çok saçma.
O anda kafam ayık olsaydı hepsini söyleyebilirdim.
Antremanlarım var dedi lan çocuk, bu nasıl bir bahane olabilir?
Çocuk yani.
Bildiğin 5 yaşında.
Bende bunu söyledim ona,çocuğa sen 0-6 yaşsın dedim.
Face palm.
Neyse o benden çok daha fazla saçmaladı.
Bunu söylediğimi hatırlayıp hatırlamadığını bilmiyorum.
Benim hatırlamadığım ama onun hatırladığı şeyleri merak ediyorum.Acaba ben neler dedim, neler yaptım.
Ah saçmaladığım şeyler oldu hatırlıyorum.
Neyse olabilir.
Ama eğlendik şimdi kabul,yazdıklarımdan bunları alkollüyken yaşamış olduğumu anlamışsındır okuyucum.
Alkollüyken de eğlenilmiyorsa zaten dünyanın en sıkıcı insanısındır.
Keşke sadece eğlenilse tabii.
Eskiden sarhoşken her şeyin çok daha güzel ve rahat olduğunu düşünürdüm ama şimdi bir kaç yıl aradan sonra diyorum ki her şey ayıkken çok daha güzel.Her şeyi düşünerek yapıyorsun ve en önemlisi istediğin şeyleri yapabiliyorsun ve onları daha sonra hatırlayabiliyorsun.
Aslında çok güzel başladı okuyucu.Sonradan ben öptüm onu.
Ben öptüm lan.
Her şeyi karşı taraftan bekleyen kızın alkolle işbirliği.
İyi işti güzel kızım,aferin sana.Şimdi gidip bütün zamanını bununla doldurabilirsin.
Onunla güzel şeyler yaşayacağız bunu sende biliyorsun.
Ben sadece bekleyeceğim ama bir yandan da ona hissettireceğim.
Zaten konuştuğumuzda istemsiz göz kaçırmalarımdan ve çaktırmadan bakmaya çalıştığım ama hep yakaladığı bakışlarımdan anlayacaktır.
Okuyucu çok mu havim bu durum?
Neyse ya, yazdım ama yine bu saçma ruh hali içindeyim.
Dinlediğim şarkı çok güzel, oceans of time.
Bilmeni istedim okuyucu.
Her kimsen beni anladığını düşünüyorum ve seni gerçekten seviyorum.
Ancak böyle susturabilirim o hissi,bir süreliğine.
Bazen sanki karşımdaymış gibi konuşuyorum ve fark ettiğim zamanlarda bazen bunu durdurmak istemiyorum.
Öyle iğrenç hissediyorum ki şu anda
Lütfen bir şey olsun demekten başka çarem yok
Lütfen güzel bir şey olsun
Umut etmekten başka yapacak başka bir şey mi var?
Öyle hayaller kuruyorum ki
Kendimle ve hayali senle evcilik oynuyorum
Sanki karşımdasın ve hayatımın en güzel anlarını yaşıyorum
İçimde buruk bir his olsa bile kendimi inandırıyorum orada olduğuna
Benimle konuştuğuna, beni güldürdüğüne
Beynimin bana yarım yamalak oynadığı bir oyun bu
Bu kadar garip olmamalı
Ne yapmalıyım?
Sadece bunu bilsem yeter
Seni kazanmak için ne yapmalıyım?Bunu bilsem yeter aslında.
Biliyorsun.
Konuşmak istediğim bir kaç bir şey var ama ben neyinim ki seni karşıma alıp ciddi bir şekilde konuşacağım?
Bazen çok düşünüyorum
Ama korktuğum için hepsi
Neden korkuyorsam
Ah her neyse.
Ona söylemek istediklerimi seninle paylaşacağım okuyucu, onun dışında her kimsen bunları bilmen çok da bir şey değiştirmeyecek,
Konuşmayı onun başlatması lazım ki sanırım bu onun için mucizevi bir şey olur.
Hah benim için de öyle.
-Bana kimseye bağlanamayacağını söyledin.Bu kadar ucuz yalanlar söyleyebilecek biri olduğunu düşünmemiştim.
Düşündüğün her şeyi açıkça söyleyebilirdin.Bunların kimseye bağlanamayacak olmak değil kimseye bağlanmak istememen olduğunu biliyorum.
Böyle değilse o zaman çok daha saçma oluyor söylediklerin,şu bağlanamama konusuna en son yaşadığın ilişki üzerinden vardın, herkeste böyle olacak değil.O seni kendine bağlayamamış olabilir.Diğerlerinde de böyle olacak değil.
Şu anda bunları düşünüyor olmam bile komik .Bağlanamamak ya da bağlanmak nedir ya?
İlişkinin başından bu nasıl belli olabilir?
Bir insana baktığın anda onu ne kadar seveceğini nasıl bilebilirsin?
Denemeden bağlanamayacağını nereden bilebilirsin ki?
İşte buradan belli senin bağlanamamaktan çok bağlanmak istemediğin.
Ve istediğin her şeyin bende olduğunu da biliyorsun,farkındasın çünkü kendin de söyledin.
Müzik zevkimizin aynı olduğunu dediğini hatırlıyorum, bir kaç bir şey daha saydın bulanık bulanık hatırlıyorum.
Benim gibi hiç kız olmadığını söyledin.
Hepsi neydi biliyor musun, bana verdiğin bir teselli ödülüydü.
O anda inandım çünkü söylediklerini düşünecek halde değildim ama şimdi söylemiş olduğun hiçbir şeye inanmıyorum.
Bir de okuyucu şöyle bir şey oldu, ben bir nedenden dolayı "beni tanımıyorsun ki" dedim
O da, "nasıl seni tanımıyorum,yazın kaça kadar konuştuk?sabahlara kadar konuştuk seni tanıyorum" dedi.
"O ritimleri söyleyip şarkıyı bulmalar falan" dedi. Bu sırada kafalarımız baya taşak olduğu için cümleleri de yarım yarım kurabiliyorduk.
-evet nasıl da symphony of destruction'ı bilemedim
-Ama sonradan konser girişi olduğunu söyleyince..
-Evet sonradan bildim
-Gülüşmeler-
Yazın konuştuklarımızı detayına kadar hatırlaması güzel bir şey.
Belki de ben olduğum için değil de hafızası iyi olduğu için hatırlıyordur, ne de olsa çocuk "iyi" değil mi?
Hemde her konuda iyi,ağzına sıçtığım.
Arkamdan gelip beni öptü mesela,hoştu.
Onunla çok güzel şeyler yaşabiliriz,ona hayalini kurduğu ve hiç yaşamamış olduğu şeyleri yaşatabilirim.
Hiç hissetmemiş olduğu şeyleri hissettirebilirim.
Bunlar cinsellik değil okuyucu gerçekten ona bir kızla hayalini kurabiliceği her şey yaşatabilirim.
Farkında olduğunu sanıyorum.
Bu yüzden neden diye sorma gereği duyuyorum okuyucu.
Çok saçma değil mi?
Sonradan başkalarının numaralarını da aldı.
Okuyucu benim hakkımda kötü düşünme,farkındayım her şeyin.
Bazen kendimi kandırmak en iyisi.
Bazen bazı şeylere inanmayı bırakmamak gerekiyor.
Dream until your dreams come true meselesi.
Buraya yakında bir zamanlarda çok güzel şeyler yazmaya başlıyorum okuyucu.
Hayallerimin gerçekleştiğini sana anlatıyorum burada.
Aklına giriyorum çocuk bunu böyle bil ve benim oluyorsun.
Eğer arkandan baktığımı biliyorsan,beni düşünmüş olman gerek.
Bağlanmak bağlanmamak, cidden çok saçma.
O anda kafam ayık olsaydı hepsini söyleyebilirdim.
Antremanlarım var dedi lan çocuk, bu nasıl bir bahane olabilir?
Çocuk yani.
Bildiğin 5 yaşında.
Bende bunu söyledim ona,çocuğa sen 0-6 yaşsın dedim.
Face palm.
Neyse o benden çok daha fazla saçmaladı.
Bunu söylediğimi hatırlayıp hatırlamadığını bilmiyorum.
Benim hatırlamadığım ama onun hatırladığı şeyleri merak ediyorum.Acaba ben neler dedim, neler yaptım.
Ah saçmaladığım şeyler oldu hatırlıyorum.
Neyse olabilir.
Ama eğlendik şimdi kabul,yazdıklarımdan bunları alkollüyken yaşamış olduğumu anlamışsındır okuyucum.
Alkollüyken de eğlenilmiyorsa zaten dünyanın en sıkıcı insanısındır.
Keşke sadece eğlenilse tabii.
Eskiden sarhoşken her şeyin çok daha güzel ve rahat olduğunu düşünürdüm ama şimdi bir kaç yıl aradan sonra diyorum ki her şey ayıkken çok daha güzel.Her şeyi düşünerek yapıyorsun ve en önemlisi istediğin şeyleri yapabiliyorsun ve onları daha sonra hatırlayabiliyorsun.
Aslında çok güzel başladı okuyucu.Sonradan ben öptüm onu.
Ben öptüm lan.
Her şeyi karşı taraftan bekleyen kızın alkolle işbirliği.
İyi işti güzel kızım,aferin sana.Şimdi gidip bütün zamanını bununla doldurabilirsin.
Onunla güzel şeyler yaşayacağız bunu sende biliyorsun.
Ben sadece bekleyeceğim ama bir yandan da ona hissettireceğim.
Zaten konuştuğumuzda istemsiz göz kaçırmalarımdan ve çaktırmadan bakmaya çalıştığım ama hep yakaladığı bakışlarımdan anlayacaktır.
Okuyucu çok mu havim bu durum?
Neyse ya, yazdım ama yine bu saçma ruh hali içindeyim.
Dinlediğim şarkı çok güzel, oceans of time.
Bilmeni istedim okuyucu.
Her kimsen beni anladığını düşünüyorum ve seni gerçekten seviyorum.
5 Aralık 2011 Pazartesi
Sadece bir şeylerin olması gerek ve olmuyor anlıyor musun
Böyle olmamalıydı.
Çok değişken hissediyorum
Bazen çok güçlü hissediyorum,bazen zayıf olup görmezden geliyorum ,bazen görmezden gelecek kadar gücüm olmuyor ve bırakıyorum
Ne yapmam gerek?
Bazı şeyler düzgün gitmeliydi, en azından bu sefer
Sadece duygusallıktan bahsetmiyorum sanırım
Bende öyle bir şey var ki ve artık onu görmezden gelemeyecek kadar güçsüzüm.
Nedir bu kadar vahim olan şey?
Bu içimde büyüttüğüm şey,
Bilmiyorum ama bir şey var ve benim hastalıklı düşüncelerim
Bazı insanlar nerede nasıl davranacaklarını çok iyi biliyorlar.Kimsenin önderliğine gerek yok ama sabırsızlığımı atamıyorum, bir yandan da atmak istemiyorum çünkü ani bir zamanda gerçekleşebilir
Zaten aklıma aniden girmişti
Neler kaçırdım bilmiyorsun ama farkındayım
Ne yapmalıyım?
Öylece beklemeyi seçiyor bedenim
Ama beynim kendi kendini kemiriyor
Bu his çok saçma ama istemeye istemeye hissediyorum
Kendimden saklanamadığım anlarda yazı yazıyorum
Ve evet çok iyi geliyor
Ama bir şeylerin olması gerektiğini aklımdan atamıyorum
Başkaları varmış yokmuş önemli değil,umurumda değil
Aklımda olan başkası ve diğerlerine yer bırakmayacak kadar yoğun hissediyorum varlığını
Ve yine bu yazılarımı hak etmeyecek bir başkası
Hak etmesi için duygusal bir şeyleri paylaşmış olmamız ya da en azından bana değer verdiğini biliyor olmam gerekirdi
Aslında bir şeyler söyledi,bana iyi hissettirmesi gereken ve şu anda o söyledikleriyle avunmam gereken sözler
Ama ben hiçbir şeye inanmamaya inanıyorum
Söylenen hiçbir söze öyle saf gibi inanma ki sonra senin o saf hislerin en kirli düşmanların olmasınlar
Keşke şu anda hakkını vererek üzülebilseydim,gerçek bir nedenim olsaydı ve saçma olduğunu düşünmeseydim
Şu anda sadece birlikte olmak istediği erkek için üzülen bir kızım
Yaşananlar var hepsine "gerçek" diyemem
Sahte hislerle yaşanan bir gerçeklik
Ve bana demişti ki "Senin kadar kaç tane kız var biliyor musun Sena?" Ona bakamayacak kadar uyuşmuştum ama yüzümü ona tam olmasa da çevirmiştim, bana bakmaya çalıştı yan gözle görüyordum, "Kaç tane var biliyor musun, hiç yok"
Bunu içtenlikle söylediğini hissetmiştim ve O beni görmese de ben gülmüştüm.
Gerçekten de mutlu hissetmiştim
O an güzeldi, onun için özel olduğumu bilmek hoşuma gidiyor
Çünkü o da benim için öyle olacak
Çünkü o içinde bulunduğum çevrelerden olan bir adam değil,saçma sapan karakteri olabilir ama ben mükemmel insan sevmem ki
İğrenç tarafları olsun ki ben onu sevebileyim
Hastalıklı düşüncelerim her duyguma sıçramışlar farkında mısın
Hastalıklı hislerim
Evet kesinlikle
Çevremde bulunanlardan çok farklı o
Mükemmel olan ama aynı zamanda çizikleri olan biri
Her neyse,bunları zamanı gelince ona da söyleyeceğim
Hiçbir şeyden şüphe etmediğim bir zaman ona söyleyeceğim bunları
Şimdi bana söylemiş olduğu hiçbir güzel şeye inanmıyorum
Sadece "teselli armağanı"ydı onlar
Beni sevebilir o da farkında olmalı bunun
Ve onunla yaşayacağım şeyler var,farkında olmalı
Böyle olmamalıydı.
Çok değişken hissediyorum
Bazen çok güçlü hissediyorum,bazen zayıf olup görmezden geliyorum ,bazen görmezden gelecek kadar gücüm olmuyor ve bırakıyorum
Ne yapmam gerek?
Bazı şeyler düzgün gitmeliydi, en azından bu sefer
Sadece duygusallıktan bahsetmiyorum sanırım
Bende öyle bir şey var ki ve artık onu görmezden gelemeyecek kadar güçsüzüm.
Nedir bu kadar vahim olan şey?
Bu içimde büyüttüğüm şey,
Bilmiyorum ama bir şey var ve benim hastalıklı düşüncelerim
Bazı insanlar nerede nasıl davranacaklarını çok iyi biliyorlar.Kimsenin önderliğine gerek yok ama sabırsızlığımı atamıyorum, bir yandan da atmak istemiyorum çünkü ani bir zamanda gerçekleşebilir
Zaten aklıma aniden girmişti
Neler kaçırdım bilmiyorsun ama farkındayım
Ne yapmalıyım?
Öylece beklemeyi seçiyor bedenim
Ama beynim kendi kendini kemiriyor
Bu his çok saçma ama istemeye istemeye hissediyorum
Kendimden saklanamadığım anlarda yazı yazıyorum
Ve evet çok iyi geliyor
Ama bir şeylerin olması gerektiğini aklımdan atamıyorum
Başkaları varmış yokmuş önemli değil,umurumda değil
Aklımda olan başkası ve diğerlerine yer bırakmayacak kadar yoğun hissediyorum varlığını
Ve yine bu yazılarımı hak etmeyecek bir başkası
Hak etmesi için duygusal bir şeyleri paylaşmış olmamız ya da en azından bana değer verdiğini biliyor olmam gerekirdi
Aslında bir şeyler söyledi,bana iyi hissettirmesi gereken ve şu anda o söyledikleriyle avunmam gereken sözler
Ama ben hiçbir şeye inanmamaya inanıyorum
Söylenen hiçbir söze öyle saf gibi inanma ki sonra senin o saf hislerin en kirli düşmanların olmasınlar
Keşke şu anda hakkını vererek üzülebilseydim,gerçek bir nedenim olsaydı ve saçma olduğunu düşünmeseydim
Şu anda sadece birlikte olmak istediği erkek için üzülen bir kızım
Yaşananlar var hepsine "gerçek" diyemem
Sahte hislerle yaşanan bir gerçeklik
Ve bana demişti ki "Senin kadar kaç tane kız var biliyor musun Sena?" Ona bakamayacak kadar uyuşmuştum ama yüzümü ona tam olmasa da çevirmiştim, bana bakmaya çalıştı yan gözle görüyordum, "Kaç tane var biliyor musun, hiç yok"
Bunu içtenlikle söylediğini hissetmiştim ve O beni görmese de ben gülmüştüm.
Gerçekten de mutlu hissetmiştim
O an güzeldi, onun için özel olduğumu bilmek hoşuma gidiyor
Çünkü o da benim için öyle olacak
Çünkü o içinde bulunduğum çevrelerden olan bir adam değil,saçma sapan karakteri olabilir ama ben mükemmel insan sevmem ki
İğrenç tarafları olsun ki ben onu sevebileyim
Hastalıklı düşüncelerim her duyguma sıçramışlar farkında mısın
Hastalıklı hislerim
Evet kesinlikle
Çevremde bulunanlardan çok farklı o
Mükemmel olan ama aynı zamanda çizikleri olan biri
Her neyse,bunları zamanı gelince ona da söyleyeceğim
Hiçbir şeyden şüphe etmediğim bir zaman ona söyleyeceğim bunları
Şimdi bana söylemiş olduğu hiçbir güzel şeye inanmıyorum
Sadece "teselli armağanı"ydı onlar
Beni sevebilir o da farkında olmalı bunun
Ve onunla yaşayacağım şeyler var,farkında olmalı
Okuyucu,
Aslında o kadar da fazla şey istediğimi sanmıyorum.
Keşke bana yol gösterebilecek ve gerçekten mantıklı kararlar almamı sağlayacak biri olsa.
Ama kimse yok.
Kedime birini mi seçmeliyim yoksa gittiği gibi mi olmalı?
Kimseye ihtiyacımın olmadığını sanıyorum aslında yukarı yazdıklarımın aksine.
Çünkü ben ne kadar mantıklı davransam da , ne kadar oyunlar oynamaya çalışsam da -ki asla yapmam- hiçbir şey bir anda olmayacak, bense şu anda bütün hayallerimi bir anda yaşamak istiyorum.
Belki de ihtiyacım olan biraz sabır ve aç gözlülüğümü bastırmak.
Zamana bırakmak ve olduğum gibi davranmak en iyisi.
Ama biliyorum onunla yaşayacağımız,gideceğimiz,izleyeceğimiz, dinleyeceğimiz çok fazla şey var.
Onunla mutlu olup onu mutlu edeceğim.
Onun düşüncelerini ve düşündüklerini genişletmesini sağlayacağım.
Ah çocuk bilmiyorsun ki ben aslında seni ne kadar çok sevebilirim.
Neyse, biraz hata bende de var
Seni görmezden geliyorum
Ama yapacak bir şey yok, o anda öyle davranmak istiyorum
Her neyse,çok yakında olması bile yakınlarda bir yerde buraya sadece ne kadar mutlu olduğumu yazacağım.
Öpücükler
28 Kasım 2011 Pazartesi
Ben senin hayalini kurarım ve seni yaşarım
Sense beni hiç tatmadan hayatına devam edersin benim farkıma bile varmayarak
Olmayan ilişkimizi çok güzel hayallere boğar ve onu yavaşça öldürürüm.
Zaman geçer ve ikimizde birbirimizi unuturuz.
Yüzlerimize bakıp da birbirimizi tanıyamayacak hale gelene kadar unuturuz birbirimizi belki de.
Hayallerimdeki gibi hiçbir zaman içimizde o hisleri yaşamayarak birbirimizin yanından geçip başkalarının hayatlarına karışırız.
Birbirine dokunmuş iki yabancı.
Sense beni hiç tatmadan hayatına devam edersin benim farkıma bile varmayarak
Olmayan ilişkimizi çok güzel hayallere boğar ve onu yavaşça öldürürüm.
Zaman geçer ve ikimizde birbirimizi unuturuz.
Yüzlerimize bakıp da birbirimizi tanıyamayacak hale gelene kadar unuturuz birbirimizi belki de.
Hayallerimdeki gibi hiçbir zaman içimizde o hisleri yaşamayarak birbirimizin yanından geçip başkalarının hayatlarına karışırız.
Birbirine dokunmuş iki yabancı.
27 Kasım 2011 Pazar
Şizofreni belirtilerinin neredeyse hepsi bende var.Giderek çoğalıyorlar diyemem,sadece onlara alışıyorum.Alışmaya başlayınca bir şeyin varlığının artışını nasıl anlarsın ki?
Gerçekten delirdiğimde biri burada yazanları okursa eğer yanıma gelip desin ki:
"Sena, yaşayacağını tahmin ettiğin her şeyi şu anda yaşıyorsun.
Umarız ki olmak istediğin gibi mutlusundur.
'Neden' diye sormalarını artık anlayabiliyoruz.
Umarız o büyük hayal dünyan sana gerçekte elde edemediklerinden çok daha fazlasını veriyordur."
Gerçekten delirdiğimde biri burada yazanları okursa eğer yanıma gelip desin ki:
"Sena, yaşayacağını tahmin ettiğin her şeyi şu anda yaşıyorsun.
Umarız ki olmak istediğin gibi mutlusundur.
'Neden' diye sormalarını artık anlayabiliyoruz.
Umarız o büyük hayal dünyan sana gerçekte elde edemediklerinden çok daha fazlasını veriyordur."
arkada bir müzik çalıyor
hani ilk duyduğun anda dikkatini çeken, sana duygularını dinliyormuşsun hissi veren bir müzik
gözlerini kapatıp asla gerçekleşmeyecek olan 3 dilek diliyorsun
gözlerini kapattığın anda hayallerinin mutluluğu dolduruyor etrafı
ama artık hayal kurmaktan bile utanıyorsun
gözlerini açtığın anda elinde sadece sahteliklerin kalacağını biliyorsun
istediklerinin sadece hayallerde kalacağını kabullenmek istemiyorsun
bu yüzden utanıyorsun kendi kendinden
sadece hayal kurabilecek kadar aciz olduğundan
bazen diğerlerine bakıp keşke diyorsun
keşke onlar gibi olabilseydim
sadece kirlenmiş karakterin ve beynin onlar gibi olmana izin vermiyor
sanki sen hep en kötüsüne mahkummuşsun gibi
bütün güzellikler sana arkalarını dönmüşler
sadece içindekiler ve sen kalmışsınız
yine de gözlerini kapattığın anda gördüklerin için iç geçiriyorsun
tekrardan o donuk hissizliğe kapılmamak için yalvarıyorsun,bir yandan da bir yerlerden birisi senin için en iyisi bu diyor
odaya kimsenin girmemesini kimsenin halini görmemesini istiyorsun
"neden" diye sormalarından korkuyorsun, çünkü onlara verebilecek cevabın yok
belki bir cevabın olsaydı bile onlar anlamayacaklardı ve boş kelimelerle içinde kopanları dindirebileceklerini sanacaklardı
sense sadece gülümseyerek içinde olan berbatlığı çok daha derin hissedecektin
her şey yarım kalmış her zamanki gibi
hala açıklayacak bir şey yok
açıklamamak için yalnız kalmak istiyorsun belkide
her zaman ve en iyi yaptığın şey, kaçmakta buluyorsun yeniden o iğrenç duygularını
ve göz yaşların her zamankinden daha hızlı
çünkü biliyorsun
hayallerin hiçbir zaman gerçeğe dönüşmeyecekler
farkındalığın seni silmeye başlıyor giderek, bazen hızla bazen yavasça
şarkının bitmemesini umuyorsun içinden
kaybolmak ve bir daha bulunmamak istiyorsun
şarkının sonuna yaklaşıyoruz
seni tek anlayan şey bile biter eninde sonunda
masallarda hissedilenlerden uzaklaşıyorsun sona yaklaştıkça
hızla
ve farkındasın ki hiçbir hayalin gerçeğe dönüşmeyecek
o dilediğin 3 dilek hiçbir zaman gerçekleşmeyecek...
hani ilk duyduğun anda dikkatini çeken, sana duygularını dinliyormuşsun hissi veren bir müzik
gözlerini kapatıp asla gerçekleşmeyecek olan 3 dilek diliyorsun
gözlerini kapattığın anda hayallerinin mutluluğu dolduruyor etrafı
ama artık hayal kurmaktan bile utanıyorsun
gözlerini açtığın anda elinde sadece sahteliklerin kalacağını biliyorsun
istediklerinin sadece hayallerde kalacağını kabullenmek istemiyorsun
bu yüzden utanıyorsun kendi kendinden
sadece hayal kurabilecek kadar aciz olduğundan
bazen diğerlerine bakıp keşke diyorsun
keşke onlar gibi olabilseydim
sadece kirlenmiş karakterin ve beynin onlar gibi olmana izin vermiyor
sanki sen hep en kötüsüne mahkummuşsun gibi
bütün güzellikler sana arkalarını dönmüşler
sadece içindekiler ve sen kalmışsınız
yine de gözlerini kapattığın anda gördüklerin için iç geçiriyorsun
tekrardan o donuk hissizliğe kapılmamak için yalvarıyorsun,bir yandan da bir yerlerden birisi senin için en iyisi bu diyor
odaya kimsenin girmemesini kimsenin halini görmemesini istiyorsun
"neden" diye sormalarından korkuyorsun, çünkü onlara verebilecek cevabın yok
belki bir cevabın olsaydı bile onlar anlamayacaklardı ve boş kelimelerle içinde kopanları dindirebileceklerini sanacaklardı
sense sadece gülümseyerek içinde olan berbatlığı çok daha derin hissedecektin
her şey yarım kalmış her zamanki gibi
hala açıklayacak bir şey yok
açıklamamak için yalnız kalmak istiyorsun belkide
her zaman ve en iyi yaptığın şey, kaçmakta buluyorsun yeniden o iğrenç duygularını
ve göz yaşların her zamankinden daha hızlı
çünkü biliyorsun
hayallerin hiçbir zaman gerçeğe dönüşmeyecekler
farkındalığın seni silmeye başlıyor giderek, bazen hızla bazen yavasça
şarkının bitmemesini umuyorsun içinden
kaybolmak ve bir daha bulunmamak istiyorsun
şarkının sonuna yaklaşıyoruz
seni tek anlayan şey bile biter eninde sonunda
masallarda hissedilenlerden uzaklaşıyorsun sona yaklaştıkça
hızla
ve farkındasın ki hiçbir hayalin gerçeğe dönüşmeyecek
o dilediğin 3 dilek hiçbir zaman gerçekleşmeyecek...
24 Kasım 2011 Perşembe
Peki nasıl yaparsın?
Nasıl yapabilirsin
Benim olması gerek
Çünkü birlikte güzel şeyler yaşayabiliriz
Ona güzel şeyler yaşatabilirim
Onunla istediğimiz konsere birlikte gidebiliriz
Benimle oturup adam gibi konuşabilir, eğer sorunu varsa onu öyle bir dinlerim ki
İstediğimiz bara gidip içip sıçabiliriz
İstediğimizde geyiğin dibine vurabiliriz
Her şeyi yapabilirim onunla
Onu öyle bir sevebilirim ki
Sadece eksik olan ne, anlamıyorum
Nasıl yapabilirsin
Benim olması gerek
Çünkü birlikte güzel şeyler yaşayabiliriz
Ona güzel şeyler yaşatabilirim
Onunla istediğimiz konsere birlikte gidebiliriz
Benimle oturup adam gibi konuşabilir, eğer sorunu varsa onu öyle bir dinlerim ki
İstediğimiz bara gidip içip sıçabiliriz
İstediğimizde geyiğin dibine vurabiliriz
Her şeyi yapabilirim onunla
Onu öyle bir sevebilirim ki
Sadece eksik olan ne, anlamıyorum
Sıçmışım.
Yazabilecek bir şey yok.yazamıyorum.
her şey apaçık ortada
kullanılan yine benim ve buna izin verebiliyorum, işin kötüsü anlamadan yapıyorum bunu
ne yapacağım ya
isteklerimle ters gidiyor her şey
ağzıma sıçıyor ne yapacağım ben?
neden? neden istediğim hiçbir şeyi bana vermiyorsun?
neden?sorabilecek tek bir sorum olsaydı sana bunu sorardım, neden?
bazen umurumda olmuyor yaşayıp yaşamadığım,farkındalığımı kaybediyorum
eğer ki üzülecek insanlar olmasaydı çok da umurumda olmazdı burada kalıp kalmayışım
çünkü beni yıkmayı iyi biliyor ve bende toparlanmasını bilmiyorum
çözüm yoksa tüm hayatım boyunca buna katlanamam
sorun hem bende hemde sende
sorun bende olunca zaten ikiside senin sorunun oluyor
neden?
güzel bir şey getir hayatıma bende senin varlığına inanayım
neden?
müzik dinlemekten başka yapacağım bir şey yok
müziğin arkasına saklanıyorum belki de ama o sadece benim en iyi dostum
ve her zaman yanımda olanım
neden?
neden böyle ya
çok daha basit olabilirdi
delirmeye başlıyorum ve delirince söyleyeceğim tek şey "neden" olacak
kendimi avutmaya çalışıyorum ama her şey basbayağı ortada
yapmam gereken bir sürü şey var gene
ama kafamı bir türlü bunlardan arındırıp başka şeylere odaklanamıyorum
belki de onu unutmak için yapıyordur bu piçliği.
ve bende onun kullanıp attığı sürtüklerden biri oldum
ben
bilmiyorum
ben ne yaptım demek
saçma
her şey saçma diyorum gene
eski halime geri döndüm
o iğrenç hislerle kaplı ben
neden?
manası yok çünkü açıklayamazsın
bana verilen bütün roller pismiş
en pislerini bana vermişler
bende bir şey diyememişim,sadece yer almak istemişim
neden
ne yapmalıyım
bu histen kurtulmak değil bu hissi onarmak istiyorum
ve çözüm yolu da hiç o kadar temiz değil
nasılsa iğrenç biriyim ben, ne fark eder ne yapmışım, daha çok üzülmüşüm ya da mutlu olmuşum
zaten imkansız bir şey benim mutlu olabilmem
mutlu kalabilmem
neden? oradaysan sana senelerdir sorduğum soruyu kaçmak yerine cevaplarsın
orada mısın
bazen sana inanıyorum ama yoksun
varlığını göstermiyorsun bana,beni iğrenç şeylere sürükleyip sonrada sana teşekkür etmemi bekleyemezsin
her şeyi kendi kendime yaptığımı itiraf edemiyorum
belki de sende bunun bir parçasısındır belki de ben sadece buradaki suçluyumdur
bilmiyorum
ama tek suçlu olan sensin bir konuda,ben burada olmayı istemiş miyim ki beni küçük oyununa dahil ettin?
lütfen bir şey olmalı
sana yalvarıyorum eğer oradaysan
lütfen artık o iğrenç deneylerini benim üstümde deneme
başkasında da deneme
bilmiyorum sen bulamaz mısın bir yolunu?
lütfen artık yoksa donacağım üşümekten
bu histen nefret ediyorum
ve zorla gözümün önünde bana bir şeyler göstermeye çalışıyorsun
neden?
neden hiçbir şey basit değil? neden işler bana gelince birden karmaşıklaşıyor?
neden ben bu iğrençliğe bulanmış hayatımı yaşamak zorundayım?
zorunda mıyım?
27.
neden basit olmadı? aslında senaryo yazma hakkını bana verseydin ben senin o karmaşık kafandaki her şeyi basitleştirirdim.
neden
ben delireceğim ve benim neden? diye sorduğumu merak edeceksiniz
ya da çoktan delirdim
kimsenin beyninde böyle şeyler dolandığını sanmıyorum
yazamadığım onca renk onca şekil
siyah beyaz düz ya da karmaşık
açıklayamadığım onca delilik
neden
bir şeyler oluyor ama ben farkında değilim
giderek uzaklaşıyorum çünkü, giderek bulanıklaşıyor
peki ne yapacağım şimdi
bir şey yapmam mı gerek yoksa öyle durup beklemem mi
bazen beklemek gerekiyor bazen de harekete geçmek
bazı insanlar nerede ne yapacaklarını çok iyi biliyorlar
benimse tek bir fikrim yok
o kız şimdi ne mutludur, en mutlu günüdür
bense neredeyse duygusal hiçbir şey yaşamışlığım olmayan bir erkek parçası için neler yaşatıyorum kendime
her neyse zaten ben en iğrence layığım, bunları yaşamışım yaşamamışım bir şey fark etmiyor
zaten yaşayıp yaşamadığımın farkında değilim
ben neden böyleyim
daha basit olabilirdi
bir şeylerin olması gerek çünkü hastalıklı beynim ve dışımda taşıdığım kılıfım artık katlanamayacağız
umurumda olması mı gerek olmaması mı
bazı insanlar çok iyi bilirler umurlarında olup olmaması gerektiğini
benimse düşünecek bir şeyim yok
neden böyleyim
daha basit olabilirdi
bir gün cesaretimi topladığımda hiçbir zaman bunları yaşamayacağım ve sizin küçük dünyanızı bana verilen o daracık yerden izleyeceğim.
Yazabilecek bir şey yok.yazamıyorum.
her şey apaçık ortada
kullanılan yine benim ve buna izin verebiliyorum, işin kötüsü anlamadan yapıyorum bunu
ne yapacağım ya
isteklerimle ters gidiyor her şey
ağzıma sıçıyor ne yapacağım ben?
neden? neden istediğim hiçbir şeyi bana vermiyorsun?
neden?sorabilecek tek bir sorum olsaydı sana bunu sorardım, neden?
bazen umurumda olmuyor yaşayıp yaşamadığım,farkındalığımı kaybediyorum
eğer ki üzülecek insanlar olmasaydı çok da umurumda olmazdı burada kalıp kalmayışım
çünkü beni yıkmayı iyi biliyor ve bende toparlanmasını bilmiyorum
çözüm yoksa tüm hayatım boyunca buna katlanamam
sorun hem bende hemde sende
sorun bende olunca zaten ikiside senin sorunun oluyor
neden?
güzel bir şey getir hayatıma bende senin varlığına inanayım
neden?
müzik dinlemekten başka yapacağım bir şey yok
müziğin arkasına saklanıyorum belki de ama o sadece benim en iyi dostum
ve her zaman yanımda olanım
neden?
neden böyle ya
çok daha basit olabilirdi
delirmeye başlıyorum ve delirince söyleyeceğim tek şey "neden" olacak
kendimi avutmaya çalışıyorum ama her şey basbayağı ortada
yapmam gereken bir sürü şey var gene
ama kafamı bir türlü bunlardan arındırıp başka şeylere odaklanamıyorum
belki de onu unutmak için yapıyordur bu piçliği.
ve bende onun kullanıp attığı sürtüklerden biri oldum
ben
bilmiyorum
ben ne yaptım demek
saçma
her şey saçma diyorum gene
eski halime geri döndüm
o iğrenç hislerle kaplı ben
neden?
manası yok çünkü açıklayamazsın
bana verilen bütün roller pismiş
en pislerini bana vermişler
bende bir şey diyememişim,sadece yer almak istemişim
neden
ne yapmalıyım
bu histen kurtulmak değil bu hissi onarmak istiyorum
ve çözüm yolu da hiç o kadar temiz değil
nasılsa iğrenç biriyim ben, ne fark eder ne yapmışım, daha çok üzülmüşüm ya da mutlu olmuşum
zaten imkansız bir şey benim mutlu olabilmem
mutlu kalabilmem
neden? oradaysan sana senelerdir sorduğum soruyu kaçmak yerine cevaplarsın
orada mısın
bazen sana inanıyorum ama yoksun
varlığını göstermiyorsun bana,beni iğrenç şeylere sürükleyip sonrada sana teşekkür etmemi bekleyemezsin
her şeyi kendi kendime yaptığımı itiraf edemiyorum
belki de sende bunun bir parçasısındır belki de ben sadece buradaki suçluyumdur
bilmiyorum
ama tek suçlu olan sensin bir konuda,ben burada olmayı istemiş miyim ki beni küçük oyununa dahil ettin?
lütfen bir şey olmalı
sana yalvarıyorum eğer oradaysan
lütfen artık o iğrenç deneylerini benim üstümde deneme
başkasında da deneme
bilmiyorum sen bulamaz mısın bir yolunu?
lütfen artık yoksa donacağım üşümekten
bu histen nefret ediyorum
ve zorla gözümün önünde bana bir şeyler göstermeye çalışıyorsun
neden?
neden hiçbir şey basit değil? neden işler bana gelince birden karmaşıklaşıyor?
neden ben bu iğrençliğe bulanmış hayatımı yaşamak zorundayım?
zorunda mıyım?
27.
neden basit olmadı? aslında senaryo yazma hakkını bana verseydin ben senin o karmaşık kafandaki her şeyi basitleştirirdim.
neden
ben delireceğim ve benim neden? diye sorduğumu merak edeceksiniz
ya da çoktan delirdim
kimsenin beyninde böyle şeyler dolandığını sanmıyorum
yazamadığım onca renk onca şekil
siyah beyaz düz ya da karmaşık
açıklayamadığım onca delilik
neden
bir şeyler oluyor ama ben farkında değilim
giderek uzaklaşıyorum çünkü, giderek bulanıklaşıyor
peki ne yapacağım şimdi
bir şey yapmam mı gerek yoksa öyle durup beklemem mi
bazen beklemek gerekiyor bazen de harekete geçmek
bazı insanlar nerede ne yapacaklarını çok iyi biliyorlar
benimse tek bir fikrim yok
o kız şimdi ne mutludur, en mutlu günüdür
bense neredeyse duygusal hiçbir şey yaşamışlığım olmayan bir erkek parçası için neler yaşatıyorum kendime
her neyse zaten ben en iğrence layığım, bunları yaşamışım yaşamamışım bir şey fark etmiyor
zaten yaşayıp yaşamadığımın farkında değilim
ben neden böyleyim
daha basit olabilirdi
bir şeylerin olması gerek çünkü hastalıklı beynim ve dışımda taşıdığım kılıfım artık katlanamayacağız
umurumda olması mı gerek olmaması mı
bazı insanlar çok iyi bilirler umurlarında olup olmaması gerektiğini
benimse düşünecek bir şeyim yok
neden böyleyim
daha basit olabilirdi
bir gün cesaretimi topladığımda hiçbir zaman bunları yaşamayacağım ve sizin küçük dünyanızı bana verilen o daracık yerden izleyeceğim.
22 Kasım 2011 Salı
Bir kez daha dünyanın en klişe yalanına şahit olduk.Artık 3.'yü de duyarsam içim rahat olacak.
Aslında benim açımdan abartılacak bir şey yok ama insanlar..
İnsanların ne düşündükleri umurumda değil,sadece belirsizlik beni rahatsız ediyor.
Sadece o çocuğun ne düşündüğünü merak ediyorum,baya merak ediyorum.
Ve suskun kalmak beni gıcık ediyor.Ne yani, gidip konuşursam zor olandan mı uzaklaşırım?
Banane lan bundan.Her şey karmakarışık o yüzden hiçbir şey yapmayacağım.İsterse gelir konuşur,ben nasıl hissediyorsam ona göre davranırım.
Sadece bir şey rahatsız ediyor baya.Kendimi onun önüne öylece atmak benim işim değildi.Yapmam öyle işler ama başka şeylerin etkisinde olunca böyle oluyormuş.
Onunla ilgili çok fazla isteğim olmamıştı aslında ama eğer ki olsaydı isteklerim kesinlikle bunlar olmazdı.
Bar köşesinde yapılan tarzda olmazdı yani.
Sadece ben bir şey yapmasaydım zaten bir şey olmayacaktı.
İnciten de bu, çünkü yapmasaydım şu anda her şey çok daha farklı olurdu.
Aslında benim açımdan abartılacak bir şey yok ama insanlar..
İnsanların ne düşündükleri umurumda değil,sadece belirsizlik beni rahatsız ediyor.
Sadece o çocuğun ne düşündüğünü merak ediyorum,baya merak ediyorum.
Ve suskun kalmak beni gıcık ediyor.Ne yani, gidip konuşursam zor olandan mı uzaklaşırım?
Banane lan bundan.Her şey karmakarışık o yüzden hiçbir şey yapmayacağım.İsterse gelir konuşur,ben nasıl hissediyorsam ona göre davranırım.
Sadece bir şey rahatsız ediyor baya.Kendimi onun önüne öylece atmak benim işim değildi.Yapmam öyle işler ama başka şeylerin etkisinde olunca böyle oluyormuş.
Onunla ilgili çok fazla isteğim olmamıştı aslında ama eğer ki olsaydı isteklerim kesinlikle bunlar olmazdı.
Bar köşesinde yapılan tarzda olmazdı yani.
Sadece ben bir şey yapmasaydım zaten bir şey olmayacaktı.
İnciten de bu, çünkü yapmasaydım şu anda her şey çok daha farklı olurdu.
20 Kasım 2011 Pazar
Kendime söylediğim şeylerin hep tersini yapıyorum ve sonunda bildiğim şeyler oluyor.Her seferinde de aynı şeylere kafa yormak zorunda kalıyorum.
Sadece çok basit olabilirdi.
Neden diye sormak anlamsız çünkü cevap yok.Yapmam gereken bir çok şey var ama yerimden kıpırdayamıyorum.
Bu kadar vahim değil aslında ama beynimi kemiriyor düşüncelerim.
Neden diye sormayacağım.
Sadece basitliği istemiştim,çok fazla bir şey değil,hatta az bir şey.Basit olan bir şey istemiştim öyle muhteşem değil mütevazı bir şey.
Sormayacağım her defasında çünkü sorduğum zaman suçu başkasında arıyorum.
Suçlu kimse yok aslında bu sadece benim kötü şansım.Karmaşıklaştırıyorum.
İstediğim şey çok kolaydı ama başka şeylerin etkisindeyken yaptığım en büyük hataları tekrar ediyorum.Hem de her defasında, akıllanmadan.
Belki de anlamıyorumdur.Belki de anlayabileceğim bir şey değildir ama farkındayım.
Farkında olup yine de doğru şeyleri yapamamak çok saçma.
Kime göre doğru?
Sanki konuşurken ben değilim o, o söylediklerim benim düşüncelerim değiller.
Yaptıklarımın karakterimle alakası yok.
Neden diye sorabilirim her an.
Lütfen en azından bu sefer istediğim gibi gitsin.
İstediğim şey sakinlik, karmaşa değil.İnsanları cezbetmek için oynanan oyunlar değil.
Onun etkisindeyken hiçbir şey gerçek durmuyor, her şeyiyle çok gerçek olan en güzel hayalim gibi.
En güzel hayalim değildi aslında ama önceleri söylediğim gibi benim ütopyam siyah, en güzel olan şey bile berbat olacak.
Lütfen tek istediğim uyandığımda güzel şeylerin olacağını bilmek.
Umurumda değil demek istiyorum.Lütfen çok yanlış yapmış olmayayım ya da benim için berbat düşünüyor olmasın.
Neden?
14 Kasım 2011 Pazartesi
Yarım bir şişe,çabucak da bitireceğim kalanı.1 paket de sigaram var,şişedekini bitirince sigaraya sığınacağım.
Seni saklamanın yolu ancak bu.
Seni hatırlamanın yolu bu.
Every fucking night I'm drinking to remember your voice,
Trying to remember the smell that I felt when you hug me.
It's the only way to reach you, to have you.
I know someday you will be all mine and the pain will be gone.
I'm waiting for that day.
For my salvation.
For my salvation.
13 Kasım 2011 Pazar
Söyleyecek pek bir şey yok aslında
Hastalıklı gibi burada oturmaktan ve müziğimle olmaktan başka
Korkularımı düşündükçe çıldırıyorum
Ve bu her saniye devam ediyor, durmuyor,susmuyor
Yapacak hiçbir şey yok her zamanki gibi
Olduğum gibi davranırsam her şey daha da kötüye gider
İncinmekten korkuyorum
Korkularımı yensem bile içimde gerçekleşen bir şey beni ele veriyor
Ve bu beni döngüye sürüklüyor
Her defasında denesem de bir yerde yırtık bulup içeri giriyor
Ve beni ele geçiriyor, böyle olmamalı diyorum
Her şey çok daha basit olabilirdi
Belki her şey basit, ben her şeyi basit görebilirdim böyle olmasaydım
Sessizlikten ne yapacağımı kestiremiyorum ve bu beni panikletiyor
Ve yine o döngüye giriyorum
Her girdiğim yol bir çıkmaz ve o çıkmazın ne olduğunu biliyorsun artık
Benim döngüm.
Her şeyi çok daha basit görebilirdim
Anları yaşıyorum ama yetmiyor çünkü bir şey olmalı
Ve artık kendimi kandıramıyorum, olan çok belli ediyor kendimi, ihtiyaç duyduğum şey beni "neden"ine yönlendiriyor
Ve kendimi kandıramıyorum çünkü çok iyi hissediyorum o boşluğu, o sessizliği
O durağanlık her yerde ve bende başka şeylerle avunuyorum ya da kendimi avutacağım yalanlarda arıyorum çözümü
Hissettiğim şeyi çok iyi biliyorum,gerçek çözümü de
Sadece çözüme gidenleri yalanlarla avutuyorum böylece kötü hissetmiyorum
Bir süreliğine, bir saatliğine ya da bir dakikalığına
Beklemenin ne kadar saçma olduğunu biliyorum ama yapamıyorum
Çözüm çok belli ama ulaşması çok zor.
Gelip kurtarmasını ancak ben sağlayabilirim ama giden yolları her zaman tıkıyorum
İncinmekten kaçınıyorum.
Korkularım bana işkence yapıyor.
Böylesi çok adil onlar için ama bana ne hissettirdiğini bilmiyorlar.
Son böyle olmamalı.
Hastalıklı gibi burada oturmaktan ve müziğimle olmaktan başka
Korkularımı düşündükçe çıldırıyorum
Ve bu her saniye devam ediyor, durmuyor,susmuyor
Yapacak hiçbir şey yok her zamanki gibi
Olduğum gibi davranırsam her şey daha da kötüye gider
İncinmekten korkuyorum
Korkularımı yensem bile içimde gerçekleşen bir şey beni ele veriyor
Ve bu beni döngüye sürüklüyor
Her defasında denesem de bir yerde yırtık bulup içeri giriyor
Ve beni ele geçiriyor, böyle olmamalı diyorum
Her şey çok daha basit olabilirdi
Belki her şey basit, ben her şeyi basit görebilirdim böyle olmasaydım
Sessizlikten ne yapacağımı kestiremiyorum ve bu beni panikletiyor
Ve yine o döngüye giriyorum
Her girdiğim yol bir çıkmaz ve o çıkmazın ne olduğunu biliyorsun artık
Benim döngüm.
Her şeyi çok daha basit görebilirdim
Anları yaşıyorum ama yetmiyor çünkü bir şey olmalı
Ve artık kendimi kandıramıyorum, olan çok belli ediyor kendimi, ihtiyaç duyduğum şey beni "neden"ine yönlendiriyor
Ve kendimi kandıramıyorum çünkü çok iyi hissediyorum o boşluğu, o sessizliği
O durağanlık her yerde ve bende başka şeylerle avunuyorum ya da kendimi avutacağım yalanlarda arıyorum çözümü
Hissettiğim şeyi çok iyi biliyorum,gerçek çözümü de
Sadece çözüme gidenleri yalanlarla avutuyorum böylece kötü hissetmiyorum
Bir süreliğine, bir saatliğine ya da bir dakikalığına
Beklemenin ne kadar saçma olduğunu biliyorum ama yapamıyorum
Çözüm çok belli ama ulaşması çok zor.
Gelip kurtarmasını ancak ben sağlayabilirim ama giden yolları her zaman tıkıyorum
İncinmekten kaçınıyorum.
Korkularım bana işkence yapıyor.
Böylesi çok adil onlar için ama bana ne hissettirdiğini bilmiyorlar.
Son böyle olmamalı.
29 Ekim 2011 Cumartesi
Küçüksün
Her şeyin ve herkesin çok güzel ve çok masum olduğunu sanırsın
Büyürsün
İnsanların o kadar da iyi olmadığını,sana karşı kaba olabileceğini görürsün
Seni üzebilecek cürete sahip olduklarını görürsün
Sen ise onların aksine mükemmelsindi ,onların yanlışları vardır senin ise doğruların
Büyürsün
Hatalar yaptığını ve yaptıklarının sonuçlarının olduğunu görürsün,kızarsın,üzülürsün
Bu böyle gider bir süre
Ve kendinin de diğer insanları üzebileceğinin hatta üzdüğünün farkına varırsın
Giderek mükemmel olmadığını kabul eder hatta senden çok daha iyilerinin olduğunu görürsün
Her şeyin ve herkesin çok güzel ve çok masum olduğunu sanırsın
Büyürsün
İnsanların o kadar da iyi olmadığını,sana karşı kaba olabileceğini görürsün
Seni üzebilecek cürete sahip olduklarını görürsün
Sen ise onların aksine mükemmelsindi ,onların yanlışları vardır senin ise doğruların
Büyürsün
Hatalar yaptığını ve yaptıklarının sonuçlarının olduğunu görürsün,kızarsın,üzülürsün
Bu böyle gider bir süre
Ve kendinin de diğer insanları üzebileceğinin hatta üzdüğünün farkına varırsın
Giderek mükemmel olmadığını kabul eder hatta senden çok daha iyilerinin olduğunu görürsün
yaşlandıkça yazacağım...
22 Ekim 2011 Cumartesi
İğrenç bir yazı yazacağım,
Şu anda yaptığım hiçbir şey mutlu etmiyor ya da bir şey hissettirmiyor.
Anlamsızlığı daha da gözüme sokuyor.
Şu iğrenç andan kurtulabilsem.
Olağan bir şey de yok böyle hissettiren.
Belki de sorun bu.
Hiçbir şeyin olmaması.
Onlar için çok kolay ama iş bana dönünce her şey yavaşlıyor ve yanlışlıyor.
Sıkışmış hissediyorum ve iğrenç.
Çıkış yok.Sanki yıllar sürecek.
Bende sende olmayan bir yanlışlık var.
İyi ki sende yok,iğrenç hissettiriyor çünkü,bilemezsin.
Neyse.
İğrençliğimle biraz daha sevişip belki sonrasında kendimi vuracağım.
Kendimi iğrenç hislerimle vuracağım,belki silahım olsaydı daha acısız olurdu.
Anlamsızlığı daha da gözüme sokuyor.
Şu iğrenç andan kurtulabilsem.
Olağan bir şey de yok böyle hissettiren.
Belki de sorun bu.
Hiçbir şeyin olmaması.
Onlar için çok kolay ama iş bana dönünce her şey yavaşlıyor ve yanlışlıyor.
Sıkışmış hissediyorum ve iğrenç.
Çıkış yok.Sanki yıllar sürecek.
Bende sende olmayan bir yanlışlık var.
İyi ki sende yok,iğrenç hissettiriyor çünkü,bilemezsin.
Neyse.
İğrençliğimle biraz daha sevişip belki sonrasında kendimi vuracağım.
Kendimi iğrenç hislerimle vuracağım,belki silahım olsaydı daha acısız olurdu.
19 Ekim 2011 Çarşamba
Aslında ne lazım varyaaa
Deli gibi sevdiğim bir grubun konserine gidip arkadaşlarımla saçmalayıp sıçmak istiyorum.
Biraz uyuyayım da rüyalarıma dökülürler belki,sabah öküz gibi iyi hissederek kalkarım.
Eda'yı özledim lan,ne zamandır görmüyorum.
Bu hafta da yalan olur sonraki hafta koşarak atlarım boynuna.
Dövmesini öpering.
İçeriz saçmalarız sıçarız falan.İyiyiz.
Deli gibi sevdiğim bir grubun konserine gidip arkadaşlarımla saçmalayıp sıçmak istiyorum.
Biraz uyuyayım da rüyalarıma dökülürler belki,sabah öküz gibi iyi hissederek kalkarım.
Eda'yı özledim lan,ne zamandır görmüyorum.
Bu hafta da yalan olur sonraki hafta koşarak atlarım boynuna.
Dövmesini öpering.
İçeriz saçmalarız sıçarız falan.İyiyiz.
Hala bir şeylerin olması gerek.
Kendini tekrar ediyor olmayanlar.
Olması gerektiği gibi,kanunun bu olduğu gerçeği gibi.
Ne olması gerek bilmiyorum.Düşünsem de bulamıyorum,bütün isteklerim terk etmişler artık.
Bütün hayatımı mı etkiler o olması gereken yoksa sadece bir anıma etki edip bana bir his mi verir bilemiyorum.
Şu anda sadece boşum,durgunum.Bir kaç ay öncesinin tekrarlarını yaşıyoruz.
Ve hala aynılığını koruması garip.
Garip değil aslında,hiçbir şey düşünmüyorum hakkında.Sadece nasılsam öyle hissediyorum.
Nasıl hissediyorum bilmiyorum.
Bulanıklaşıyor.
Hani bayılırken etrafındaki her şey bulanıklaşır ya,aynı onun gibi.Renkler birbirine bulaşıp kayıyorlar.
Zihnimde kargaşa yaratıyorlar her anımda.
Neyse ki yazı yazmak tek çarem,beni okuman iyi geliyor.
Şimdi daha iyi oldum.
Teşekkürler yabancı.
Kendini tekrar ediyor olmayanlar.
Olması gerektiği gibi,kanunun bu olduğu gerçeği gibi.
Ne olması gerek bilmiyorum.Düşünsem de bulamıyorum,bütün isteklerim terk etmişler artık.
Bütün hayatımı mı etkiler o olması gereken yoksa sadece bir anıma etki edip bana bir his mi verir bilemiyorum.
Şu anda sadece boşum,durgunum.Bir kaç ay öncesinin tekrarlarını yaşıyoruz.
Ve hala aynılığını koruması garip.
Garip değil aslında,hiçbir şey düşünmüyorum hakkında.Sadece nasılsam öyle hissediyorum.
Nasıl hissediyorum bilmiyorum.
Bulanıklaşıyor.
Hani bayılırken etrafındaki her şey bulanıklaşır ya,aynı onun gibi.Renkler birbirine bulaşıp kayıyorlar.
Zihnimde kargaşa yaratıyorlar her anımda.
Neyse ki yazı yazmak tek çarem,beni okuman iyi geliyor.
Şimdi daha iyi oldum.
Teşekkürler yabancı.
17 Ekim 2011 Pazartesi
Engellemeye çalıştıkça daha çok düşünüyorum ve daha çok saplanıyorum.
Şimdi bırakıyorum ki gitsin.
Gitmesi ya da gitmemesi umurumda değil çünkü umurumda oldukça batırıyor.
Şimdi bırakıyorum ve ne olacaksa beni dibe çekecekse ya da bırakacaksa o karar versin,benim korkularıma ya da zayıflıklarıma tutunmasına izin vermiyorum.
Zorla engellemeye çalışıyordum,şimdi ne olacaksa olsun.
Şimdi bırakıyorum ki gitsin.
Gitmesi ya da gitmemesi umurumda değil çünkü umurumda oldukça batırıyor.
Şimdi bırakıyorum ve ne olacaksa beni dibe çekecekse ya da bırakacaksa o karar versin,benim korkularıma ya da zayıflıklarıma tutunmasına izin vermiyorum.
Zorla engellemeye çalışıyordum,şimdi ne olacaksa olsun.
Bazen hatırlanır.
Her şey hatırlanır.
Geçirilmiş olan vakitler,ne kadar mutlu olunduğu ve aynı zamanda içten içe ne kadar üzgün olunduğu.
Hiçbir şeyin o anki kadar güzel kalmayacağını bilmek hatırlanır.
Korkular hatırlanır.
Ve ne kadar güzel vakitler geçirildiği de...
Tüm yaşananlar birer birer aklından geçerken senin istemeden eridiğini bilmek acıtır.Bunun olmasını istememek acıtır.
Neler olacağını önceden bilmek ama gülümsemek acıtır,o mutlu andır çünkü.
Loşluk tekrardan içime doluyor olmaması gerekirken.
Çok güzel olduğunu bilmek,sarılmak,öpüşmek ama o adamın senin olmasını istediğin adam olmadığını kabullenememek acıtır.Yine de görmezden gelirsin çünkü olmasını istediğine inanmak seni sahtelikle mutlu eder.
Her şey hala aklımda.Çıkması gerekirken acıtıyor.
Boşluğumun bir şeylere tutunması gerek ve aklım eskilerle boğuşuyor olmaması gerekirken.
Boşluk mu yoksa gerçek mi bilemiyorum,tek anladığım şu anda böyle hissediyor olmam.
His dalgası eskiden o anda yaşanan bir şeyle karşılaştığında bütün vücudumdan geçiyor.
Ve hatırlanıyor.
..olmaması gerekirken.
Boşluğum bir şeylere tutunması gerek ve aklıma dolan sen acıtıyorsun.
Yapacak bir şey kalmamış.
Cesaretim olsa bile hiçbir şey eskiye dönüşü kolaylaştırmaz,zaten seni değil o anlarımızı istiyorum.
İmkansızlığını bilmek donuklaşmama neden oluyor.
Bir kez daha..
Her şey hatırlanır.
Geçirilmiş olan vakitler,ne kadar mutlu olunduğu ve aynı zamanda içten içe ne kadar üzgün olunduğu.
Hiçbir şeyin o anki kadar güzel kalmayacağını bilmek hatırlanır.
Korkular hatırlanır.
Ve ne kadar güzel vakitler geçirildiği de...
Tüm yaşananlar birer birer aklından geçerken senin istemeden eridiğini bilmek acıtır.Bunun olmasını istememek acıtır.
Neler olacağını önceden bilmek ama gülümsemek acıtır,o mutlu andır çünkü.
Loşluk tekrardan içime doluyor olmaması gerekirken.
Çok güzel olduğunu bilmek,sarılmak,öpüşmek ama o adamın senin olmasını istediğin adam olmadığını kabullenememek acıtır.Yine de görmezden gelirsin çünkü olmasını istediğine inanmak seni sahtelikle mutlu eder.
Her şey hala aklımda.Çıkması gerekirken acıtıyor.
Boşluğumun bir şeylere tutunması gerek ve aklım eskilerle boğuşuyor olmaması gerekirken.
Boşluk mu yoksa gerçek mi bilemiyorum,tek anladığım şu anda böyle hissediyor olmam.
His dalgası eskiden o anda yaşanan bir şeyle karşılaştığında bütün vücudumdan geçiyor.
Ve hatırlanıyor.
..olmaması gerekirken.
Boşluğum bir şeylere tutunması gerek ve aklıma dolan sen acıtıyorsun.
Yapacak bir şey kalmamış.
Cesaretim olsa bile hiçbir şey eskiye dönüşü kolaylaştırmaz,zaten seni değil o anlarımızı istiyorum.
İmkansızlığını bilmek donuklaşmama neden oluyor.
Bir kez daha..
11 Ekim 2011 Salı
Çok güzel şeyler yazmışım o piç için,dün geceki rüyayı görmeseydim aklıma bile gelmeyecekti.
Ama rüyam o kadar gerçekti ki,dokunuşları falan, anlarsın ya drama yapmaya girişmeyeyim şimdi,üzerime yapışıyor sonra kurtulamıyorum bir süre.
O kadar gerçekçiydi ki ama, uyandığımı bile anlayamadım ilk başta.
Bilinç altım biraz orospu çocuğu sanırım,bana böyle oyunlar oynuyor,insan üzülüyor ya.Elden gelen bir şey de yok hani.Zaten elimden gelse bile olmasını istediğim pek bir şey yok onunla alakalı.
Aslında şimdi bilinç altım bas bas bağırıyor "Yalan söylüyorsun dengesiz" diye.
Tamam belki onunla sadece o "an"a geri dönmek isterdim,o hislere sahipken onunla öyle olmak hoştu.Onu seviyordum ve ona sahiptim,güzeldi ama aniden elimden alındı.Bana koymuş olan da gitmesinin nedensiz ve ani olması zaten.Şu anda pek bir şey değiştirmese bile üzülüşlerimin nedeni bunlardı sanırım.
Şunu düşünüyorum dünkü rüyadan sonra "Ben unutamadım mı lan,hiç öyle hissetmiyorum ama ne alaka bu rüya?".Neyse no more rüya ise şu anda rahatım.
Evet bahsettiğim kişi aptalın teki.Rüyama girmesi şaşırttı sadece,ne alaka onu gördüm falan.Gün boyunca da bir kaç kere aklıma geldi,üzülürken yakaladım kendimi, sonra "N'oluyoruz lan kaç ay geçti üzerinden ayıp artık" dedim toparladım kendimi.
Bir daha söylüyorum sadece rüyamda onunla aşıkları oynamak şaşırttı.Ama ne denebilir,çok güzel bir rüyaydı.
8765 ay önce onunlayken hissettiğim şeyleri hissediyordum rüyada.
Ne kadar garip ya,herhalde benliğim o kadar yoğun duygu değişimini kaldıramadı,o yüzden bir gariptim bugün.
Ama evet siktir ki çok güzel bir rüyaydı.
Keşke onunla öyle bitmeseydi diyorum.Garip ya açıklayamıyorum da şimdi.
Ya onunla öyle kalsaydık,
Ya da son öyle olmasaydı.
Ama rüyam o kadar gerçekti ki,dokunuşları falan, anlarsın ya drama yapmaya girişmeyeyim şimdi,üzerime yapışıyor sonra kurtulamıyorum bir süre.
O kadar gerçekçiydi ki ama, uyandığımı bile anlayamadım ilk başta.
Bilinç altım biraz orospu çocuğu sanırım,bana böyle oyunlar oynuyor,insan üzülüyor ya.Elden gelen bir şey de yok hani.Zaten elimden gelse bile olmasını istediğim pek bir şey yok onunla alakalı.
Aslında şimdi bilinç altım bas bas bağırıyor "Yalan söylüyorsun dengesiz" diye.
Tamam belki onunla sadece o "an"a geri dönmek isterdim,o hislere sahipken onunla öyle olmak hoştu.Onu seviyordum ve ona sahiptim,güzeldi ama aniden elimden alındı.Bana koymuş olan da gitmesinin nedensiz ve ani olması zaten.Şu anda pek bir şey değiştirmese bile üzülüşlerimin nedeni bunlardı sanırım.
Şunu düşünüyorum dünkü rüyadan sonra "Ben unutamadım mı lan,hiç öyle hissetmiyorum ama ne alaka bu rüya?".Neyse no more rüya ise şu anda rahatım.
Evet bahsettiğim kişi aptalın teki.Rüyama girmesi şaşırttı sadece,ne alaka onu gördüm falan.Gün boyunca da bir kaç kere aklıma geldi,üzülürken yakaladım kendimi, sonra "N'oluyoruz lan kaç ay geçti üzerinden ayıp artık" dedim toparladım kendimi.
Bir daha söylüyorum sadece rüyamda onunla aşıkları oynamak şaşırttı.Ama ne denebilir,çok güzel bir rüyaydı.
8765 ay önce onunlayken hissettiğim şeyleri hissediyordum rüyada.
Ne kadar garip ya,herhalde benliğim o kadar yoğun duygu değişimini kaldıramadı,o yüzden bir gariptim bugün.
Ama evet siktir ki çok güzel bir rüyaydı.
Keşke onunla öyle bitmeseydi diyorum.Garip ya açıklayamıyorum da şimdi.
Ya onunla öyle kalsaydık,
Ya da son öyle olmasaydı.
Neyse çok da önemli değil sadece içimi dökmek istedim sana yabancı.
29 Eylül 2011 Perşembe
18 Eylül 2011 Pazar
D
Zaman geçtikten sonra hiçbir anlamı kalmıyor
Ya da sen öyle olduğunu sanıyorsun
Melodilere saklanmış oluyor her bir his
Dinlediğinde teker teker içinde beliriyorlar
Pişmanlıkların,yapamadıkların,korkuların
Ya da o melodilere ne saklandıysa
Ya da senin içinden neleri çıkartabiliyorlarsa
Seni ikna edecek ne var
Ya da olduğun yerden canlandıracak
Nerede olduğunu bilmiyorsun,bildiğin tek şey ne kadar ihtiyacın olduğu
Çok geç olmadığını bilmen seni durgunlaştıran
Ve bu his seni ele geçirdiğinde saplanıyorsun
Hiçbir şey kıpırdatamıyor,biliyorum
Bazen hatırlaman gerek
Kendine gelmen gerek
Sende biliyorsun
Daha sonra eski durgunluğuna geri dönebilirsin,zaten buna izin vermez o
Ama ya şimdi?
Ya da sen öyle olduğunu sanıyorsun
Melodilere saklanmış oluyor her bir his
Dinlediğinde teker teker içinde beliriyorlar
Pişmanlıkların,yapamadıkların,korkuların
Ya da o melodilere ne saklandıysa
Ya da senin içinden neleri çıkartabiliyorlarsa
Seni ikna edecek ne var
Ya da olduğun yerden canlandıracak
Nerede olduğunu bilmiyorsun,bildiğin tek şey ne kadar ihtiyacın olduğu
Çok geç olmadığını bilmen seni durgunlaştıran
Ve bu his seni ele geçirdiğinde saplanıyorsun
Hiçbir şey kıpırdatamıyor,biliyorum
Bazen hatırlaman gerek
Kendine gelmen gerek
Sende biliyorsun
Daha sonra eski durgunluğuna geri dönebilirsin,zaten buna izin vermez o
Ama ya şimdi?
14 Eylül 2011 Çarşamba
10 Eylül 2011 Cumartesi
En ufak bir sızıntı bile beynimi parçalamaya yetiyor.Bu kadar esnek olamam,kırılgan demiyorum sadece esnek.Yavaş yavaş eski haline döndürebiliyorum,iyileştirebilirim ama sonra yine bir yerlerden sızıyor ve ben yine iyileştiriyorum, yavaş yavaş.Şunu düşünüyorum 'ya çok daha büyük bir şey gelirse' nasıl çözümleyeceğim o zaman?Kırılgan tarafım mı ortaya çıkacak?Hayır,sadece iyileştirmesi daha da uzun sürecek ama geri döneceğim.Beynimi parçalamaya yetiyor ama yerlerine geri koyabiliyorum.
Her şeyin düzgün olması gerek eğer bana dışarıdan bakarsan ama bir şeyler ters ve bunu bilemezsin düşüncelerime girmediğin zaman.
Karanlığa girmek ister misin?Sanmıyorum.
Belki de bu yüzden bu sancı.
Sen istemediğin için.
Neyse bugün de seni yok saydığımı sanacağım.
Her şeyin düzgün olması gerek eğer bana dışarıdan bakarsan ama bir şeyler ters ve bunu bilemezsin düşüncelerime girmediğin zaman.
Karanlığa girmek ister misin?Sanmıyorum.
Belki de bu yüzden bu sancı.
Sen istemediğin için.
Neyse bugün de seni yok saydığımı sanacağım.
7 Eylül 2011 Çarşamba
Özlüyorum.
Bu kadar yalnız hissetmemiştim
Ve gidiyorlar biliyorsun değil mi?
Sen de böyle hissettin mi hiç?
Yalnız hissetsen de değişmiyor
Yazdığıma göre yanlış giden bir şeyler var
İçimde
Olan bitenden anlam çıkartıyorum
Çünkü düşünüyorum
Alı konulmaz bir refleks bu
Hepsi aynı anda oluyor
Umursamasam da bir yerlerde duruyorlar
Ve biliyorum beni bekliyorlar
Doğru zamanı kolluyorlar
Neden ben?
Diğerlerine hiç böyle şeyler olmuyor, biliyorum
Onlar mı sıkı tutuyorlar ağızlarını
Yoksa ben mi çok düşünüyorum
Çok düşünüyorum ama düşünmemek elimde değil
Ya da belki onlara olmuyor
Çünkü düşünmek için beyinleri yok
Harcanmışlar
Tepki göstermek gerekli değil
Bazı şeyler bağlanmakta
Ama anatomim buna izin vermiyor
Bazı yarım kalmışlıklar ele veriyor bağlılıklarında
Hissediyor musun?
Sende hissediyorsan sorun değil
Bana sadece bir şey lazım,ne olduğunu bilmiyorum artık tanıyorsun beni
Sadece benimle ilgili yanlışlıklar var
Çarpık ve saplantılı beynim
İtiraf eden ama saklanan
Kabul edebilen ama saklanan
Anlıyor musun?
Anladığını sanmıyorum
Çünkü benim gibi hissetmediğine eminim
Bir şey lazım da değil artık
Sadece kurtulmam gerek
Her yaşanan ve geçen gün için seviniyorum bittiği için
Yaklaştığımız için
Beynimi kemiriyor bazen
Ama hiçbir zaman istenen olamayacağım
Tek başıma olup kendimi kandıracağım
Hiçbir zaman bir birliğin parçası olamayacağım
Bir gün tek başıma düşünerek delireceğim
Ki düşüm bu, tek istedeğim
Lütfen birileri ya da birisi ya da bir enerji bile olabilir gelsin ve bunu dindirsin
Bu hisle doğmuşum ve giderek katlanılmaz hale geliyor
Evet hala
Elle tutulur bir şey olmamasına rağmen
Ben bunu hissediyorum
Bazen bunu uyandıran bir ses oluyor
Ya da yabancı bir şey
Ya da bir insan
Bana bu duyguyu verdikleri için hissedemiyorum
Hissedemediğim için onlar sonlarını bulacaklar,biliyorum
Ve ihtiyacım var anlıyor musun?
Anlamadığını biliyorum.
Belki delirdiğimde benimle alay etmek için durursun ve beni dinlersin
Ve o gün beni anlarsın
Beni anlarsın çünkü sen de delirmeye yüz tutmuşsundur
Bu kadar yalnız hissetmemiştim
Ve gidiyorlar biliyorsun değil mi?
Sen de böyle hissettin mi hiç?
Yalnız hissetsen de değişmiyor
Yazdığıma göre yanlış giden bir şeyler var
İçimde
Olan bitenden anlam çıkartıyorum
Çünkü düşünüyorum
Alı konulmaz bir refleks bu
Hepsi aynı anda oluyor
Umursamasam da bir yerlerde duruyorlar
Ve biliyorum beni bekliyorlar
Doğru zamanı kolluyorlar
Neden ben?
Diğerlerine hiç böyle şeyler olmuyor, biliyorum
Onlar mı sıkı tutuyorlar ağızlarını
Yoksa ben mi çok düşünüyorum
Çok düşünüyorum ama düşünmemek elimde değil
Ya da belki onlara olmuyor
Çünkü düşünmek için beyinleri yok
Harcanmışlar
Tepki göstermek gerekli değil
Bazı şeyler bağlanmakta
Ama anatomim buna izin vermiyor
Bazı yarım kalmışlıklar ele veriyor bağlılıklarında
Hissediyor musun?
Sende hissediyorsan sorun değil
Bana sadece bir şey lazım,ne olduğunu bilmiyorum artık tanıyorsun beni
Sadece benimle ilgili yanlışlıklar var
Çarpık ve saplantılı beynim
İtiraf eden ama saklanan
Kabul edebilen ama saklanan
Anlıyor musun?
Anladığını sanmıyorum
Çünkü benim gibi hissetmediğine eminim
Bir şey lazım da değil artık
Sadece kurtulmam gerek
Her yaşanan ve geçen gün için seviniyorum bittiği için
Yaklaştığımız için
Beynimi kemiriyor bazen
Ama hiçbir zaman istenen olamayacağım
Tek başıma olup kendimi kandıracağım
Hiçbir zaman bir birliğin parçası olamayacağım
Bir gün tek başıma düşünerek delireceğim
Ki düşüm bu, tek istedeğim
Lütfen birileri ya da birisi ya da bir enerji bile olabilir gelsin ve bunu dindirsin
Bu hisle doğmuşum ve giderek katlanılmaz hale geliyor
Evet hala
Elle tutulur bir şey olmamasına rağmen
Ben bunu hissediyorum
Bazen bunu uyandıran bir ses oluyor
Ya da yabancı bir şey
Ya da bir insan
Bana bu duyguyu verdikleri için hissedemiyorum
Hissedemediğim için onlar sonlarını bulacaklar,biliyorum
Ve ihtiyacım var anlıyor musun?
Anlamadığını biliyorum.
Belki delirdiğimde benimle alay etmek için durursun ve beni dinlersin
Ve o gün beni anlarsın
Beni anlarsın çünkü sen de delirmeye yüz tutmuşsundur
4 Eylül 2011 Pazar
Bazen çok dramatikleşiyorum hoşuma gitmiyor.
Neden belirli kurallar vardır?İnsanlar istedikleri gibi yaşamaktansa rutine uymayı tercih ediyorlar.Oysaki bize verilen bu hayatı kendini hep "mutlu" tuturak geçirmek en güzelidir.Tekrardan açmayacağım mutlu ve mutsuz olmanın arasında ki git gel sorunlarımı çünkü içinden çıkamıyorum ve artık bunu düşünmüyorum.İnsan yapısıyla ilgili sadece, yüzeysel bakıp derine inmemek en iyisi.İnsanın kendini mutlu tutmasından kastım şu,üzücü nedenler olacak,ben kasıtlı olarak insanların kendilerini mutsuz etmelerini anlamıyorum.
Aslında yazarken düşünüyorum da 'rutin' dediğim şey kendini mutlu etmek için verilen bir süreç,sabır gerektiren bir maraton.Eğer sende istiyorsan herkesin istediği şey gözünde çok daha değerlenir.Beynimde bir çok ses dolanıyor,hiçbirini umursamıyorum.Sadece ben varım,benim sesim,benim düşüncelerim.
Onu isteyip istemediğimi bilmiyorum ama o duygumu tatmin etmek isterim.O sürece katılacağım ve elde edeceğim,sonra ondan da fazlasını elde edeceğim.Sabırlı olacağım ve sonunda mutlu olacağım.
Neden mutlu olmak bu kadar önemli?
Senden açıklama beklemiyorum çünkü sende benim bildiğim kadarını biliyorsun.
Ve ne düşünüyorum biliyor musun?Kendisini oluğundan çok daha fazlaymış gibi gösteren insanlardan nefret ediyorum.Senin söylediklerinin tersine bir karşılık vermek için yırtınan,onlara anlattığın zayıf taraflarını -onlarda senin gibi hissetseler bile-sana söyleyemeyecek kadar zayıf olduklarından kendilerini olmadıkları gibi gösteren insanlardan nefret ediyorum, "aslında öyle değil" diye başlayan cümlelerinizi kurarken bir yandan da şunu biliyorsunuz ki söyleyeceğiniz düşünce size ait değil,o cümleyi sadece zayıflığınızı örtmek için kuruyorsunuz.
Ve şimdi bu söylediğime karşılık sakın "aslında öyle değil" diye başlama çünkü biliyorsun ki açıkça bu böyle.
Neden belirli kurallar vardır?İnsanlar istedikleri gibi yaşamaktansa rutine uymayı tercih ediyorlar.Oysaki bize verilen bu hayatı kendini hep "mutlu" tuturak geçirmek en güzelidir.Tekrardan açmayacağım mutlu ve mutsuz olmanın arasında ki git gel sorunlarımı çünkü içinden çıkamıyorum ve artık bunu düşünmüyorum.İnsan yapısıyla ilgili sadece, yüzeysel bakıp derine inmemek en iyisi.İnsanın kendini mutlu tutmasından kastım şu,üzücü nedenler olacak,ben kasıtlı olarak insanların kendilerini mutsuz etmelerini anlamıyorum.
Aslında yazarken düşünüyorum da 'rutin' dediğim şey kendini mutlu etmek için verilen bir süreç,sabır gerektiren bir maraton.Eğer sende istiyorsan herkesin istediği şey gözünde çok daha değerlenir.Beynimde bir çok ses dolanıyor,hiçbirini umursamıyorum.Sadece ben varım,benim sesim,benim düşüncelerim.
Onu isteyip istemediğimi bilmiyorum ama o duygumu tatmin etmek isterim.O sürece katılacağım ve elde edeceğim,sonra ondan da fazlasını elde edeceğim.Sabırlı olacağım ve sonunda mutlu olacağım.
Neden mutlu olmak bu kadar önemli?
Senden açıklama beklemiyorum çünkü sende benim bildiğim kadarını biliyorsun.
Ve ne düşünüyorum biliyor musun?Kendisini oluğundan çok daha fazlaymış gibi gösteren insanlardan nefret ediyorum.Senin söylediklerinin tersine bir karşılık vermek için yırtınan,onlara anlattığın zayıf taraflarını -onlarda senin gibi hissetseler bile-sana söyleyemeyecek kadar zayıf olduklarından kendilerini olmadıkları gibi gösteren insanlardan nefret ediyorum, "aslında öyle değil" diye başlayan cümlelerinizi kurarken bir yandan da şunu biliyorsunuz ki söyleyeceğiniz düşünce size ait değil,o cümleyi sadece zayıflığınızı örtmek için kuruyorsunuz.
Ve şimdi bu söylediğime karşılık sakın "aslında öyle değil" diye başlama çünkü biliyorsun ki açıkça bu böyle.
26 Ağustos 2011 Cuma
Seni tanımak istiyorum,bana her şeyini anlatmanı istiyorum,seninle konuşmayı,beni sevmeni istiyorum,bana dertlerini anlatmanı istiyorum,seninle her şeyimi paylaşmak istiyorum,seni iyileştirmek istiyorum,seninle sarhoş olmak istiyorum,gülüşünü izlemek,sana bakmak,seninle gülmek hatta seninle üzülmek istiyorum,senin varlığını bilmek istiyorum.Gülüşünü,bakışını,dokunuşunu,her mimiğini ezberlemek istiyorum,seni bilmek istiyorum çocuk,seninle hayal kurmak istiyorum,beni tanımanı istiyorum,beni önemsediğini hissetmek,sana sarılmak istiyorum,seninle uyumak,sana dokunmak istiyorum,aklıma her gelişinde gülümsemek istiyorum,beni tanımanı,beni bilmeni,her anımda olmanı istiyorum,seninle şarkı söylemeyi istiyorum,seni görmek istiyorum,sana aşık olmak istiyorum
Ve yapacak hiçbir şeyim de yok üstelik.Engeller var,sen gelirsen korkmuyorum ama sen olmadan başlayamam.Neredesin çocuk?İlk defa bu kadar yoğun istiyorum gelmeni çünkü geç değil ve eğer gelirsen korkmuyorum.Neredesin?Beynimi tırmalamıyor,kötü hissetmiyorum da sanırım seni yoksayarak bunları da atlattım bilmeden.Gelmen gerek yoksa başka kaptıracağım çok şey olacak.Biliyorum hepsini,her şeyi.Emin değilim ama gelmen gerek.Sen bilmiyorsun ne kadar istediğimi,ne zamandan beri aklımda olduğunu.Bilmiyorum bana bunları yazdırtacak kadar yoğun hissettirmiyorsun ama sadece gelmen gerek.Gelmesen de buradayım ben çünkü alışıldı artık.Sana anlatacak yığınla şey var.Bilmen gerek hepsini.
Sadece karanlık olduğu zaman benimle ol ve gündüze çıktığımızda birbirimizi tanımayalım.
Ama sadece gelmen gerek,bakman gerek ve hissetmen gerek.
Gel lütfen,benden korkmadan hislerinden kaçmadan beni hatırla.Gelemeden bilemezsin ne hissettiğimi,beni hatırla ve gel.Umurunda olmasın benim ne söyleyebileceğim.Sen demiştin "gurur olmaz" diye.Gel ve seni hissedebileyim.Bayağıdır hissizim ve seni hissetmek istiyorum,gelmen gerek çocuk.
Sadece karanlık olduğu zaman benimle ol ve gündüze çıktığımızda birbirimizi tanımayalım.
Ama sadece gelmen gerek,bakman gerek ve hissetmen gerek.
Gel lütfen,benden korkmadan hislerinden kaçmadan beni hatırla.Gelemeden bilemezsin ne hissettiğimi,beni hatırla ve gel.Umurunda olmasın benim ne söyleyebileceğim.Sen demiştin "gurur olmaz" diye.Gel ve seni hissedebileyim.Bayağıdır hissizim ve seni hissetmek istiyorum,gelmen gerek çocuk.
22 Ağustos 2011 Pazartesi
İsteklerimden kurtulmak istiyorum,amaçlarımdan değil sadece anlık ve yakın zamana ait isteklerimden.
Bana hayal kırıklıkları getirdikleri için değil, kesin olamadıkları için istemiyorum.
Kontrolümde olsaydı farklı olurdu.
Ulaşılamayanlar ve kolay olanlar var.
Ulaşılamayanlarsa çok uzaktalar.
Sabah olurken,gözlerini açarken beyninde iğrenç düşüncelerle uyanırsın ya bazen,tüm günün o iğrençlikle devam eder.Bu sabah belki öyle kalktım.
Belki,bilmiyorum.Bunlar beni etkilemiyorda olabilir,net göremiyorum artık.
O yüzden etrafımda ne insan istiyorum ne de isteklerimin olmasını.
Ya da bu kadar sapkın olmamayı istiyorum,kontrolümde olsaydı taklit yapmak zorunda olmazdım.
İstiyorum istiyorum, isteklerime ters düşenler.
Net değil,düşüncelerimi de yazamıyorum.
Hepsinin ne yüzünden olduğunu da biliyorum.
Bana hayal kırıklıkları getirdikleri için değil, kesin olamadıkları için istemiyorum.
Kontrolümde olsaydı farklı olurdu.
Ulaşılamayanlar ve kolay olanlar var.
Ulaşılamayanlarsa çok uzaktalar.
Sabah olurken,gözlerini açarken beyninde iğrenç düşüncelerle uyanırsın ya bazen,tüm günün o iğrençlikle devam eder.Bu sabah belki öyle kalktım.
Belki,bilmiyorum.Bunlar beni etkilemiyorda olabilir,net göremiyorum artık.
O yüzden etrafımda ne insan istiyorum ne de isteklerimin olmasını.
Ya da bu kadar sapkın olmamayı istiyorum,kontrolümde olsaydı taklit yapmak zorunda olmazdım.
İstiyorum istiyorum, isteklerime ters düşenler.
Net değil,düşüncelerimi de yazamıyorum.
Hepsinin ne yüzünden olduğunu da biliyorum.
18 Ağustos 2011 Perşembe
Dün gece ona seslendim ve o da yanıma geldi.
Bana sarıldı ve gülümsedi.
Yanımızda bir kaç insan vardı,oturuyorlardı ama kim olduklarını hatırlamıyorum.Umurumuzda değildi zaten kim oldukları.Sadece onun varlığını hatırlıyorum.
Gülümsüyordu.
Mutluydum her şey bulanık da olsa.
Ona dokunuyordum.
Onun kokusu,teni,gözleri,bakışı.
Aklımda.
Rüyalarıma giriyorsun ve gülüşün de adın kadar temizdi.
Lütfen bu gecede beni duy ve bana sarıl.
17 Ağustos 2011 Çarşamba
3 Ağustos 2011 Çarşamba
İtiraf edemesek de bazı şeyler gerçek.
Şu anda beynim biraz uyuşuk, düşüncelerimi toparlamam gerek.
Buruk bir tat bırakmış beynimde.Göz yaşlarıma uzanacak cesareti bulamamış kendinde benim aksime.Oysa ki ben hatırlamak için içmiştim, hatırlamak için dinlediklerimizi tekrardan dinlemiştim, konuştuklarımızı tekrardan konuşmuştum,oturduğumuz yerlere bakmıştım acıttığını bile bile.
Oysa onca zaman yanındayken, o cesaret edemeyip göz yaşlarımı silememişti yüzümden.O kadar zor olan neydi? Ben hep oradaydım, elini yanaklarıma değdirseydi kızmazdım ki ona,mutlu bile olurdum,gülümserdim.Bunu bilirdi belki de ama benim suratıma bile bakmadı o,acaba tepkimden mi korkuyordu?Hayır sanmıyorum..Çünkü ben bilirdim ki eğer o isteseydi gelip bana ulaşırdı ve ben hep orada olurdum.Ona bakıp hayaller kurardım.
Göz yaşlarının hiçbir şeyin yoğunluğunu ifade etmediğinin farkında olsaydı eğer belki gelirdi beni mutlu etmek için.Kendi düşüncelerinden sıyrılır,maskelerini bırakır ve üzerine yapışmış insanları,lekelerini çıkarıp bana gelirdi belki.
Yalanlar vardı, hem de inandığım yalanlar.
Bana "Bu son gün." deselerdi eğer o kadar kısa tutmazdım 'an'lamızı.Aslında birileri gizliden gizliye söylüyordu bana "son" olduğunu ama ben anlamamakta diretiyordum her seferinde.Her seferinde arkasına gizlenecek bir şeyler buluyordum.Ben hep saklanıyordum ve başarıyordum.Çokta değişen bir şey olacağını sanmıyorum eğer anlamamışlığımı yedirtmeseydim kendime.Son dediler ve filmimiz beklenmeyen bir üzgün replikle yarım kaldı..
Damarıma hiçbir leke akıtmadım ondan sonra,boğazlarım biraz yanmış olabilir ama asidi tatmadım.Hiç kimseyi unutmak için içmedim zamanı deldiğimde,ayık kafaylaydım yokluktayken.Hatırlamak için içtim ben ve gözlerimi doldurmayı bile başaramadım.
Ama itiraf edemesem de bazı şeyler gerçek.Boğazıma düğümlenen bir kaç söz ya da artık damlamayan yaşlarım kanıtları belki de bu gerçekliğinde boğulduğum sahteliğin.
Düşüncelerimi biraz toparlamam gerek.
Her ne kadar etkilenmiyorum desem de kendi kendime,içimin karanlık tarafında olan biri "inanmadıklarım"ın yalan olduğunu çok iyi biliyor ve ağır ağır sızdırıyor bu bunaltıyı hücremden hücreme.Kanser gibi yayıldığı zaman,tüm vücudumu sardığı zamanda teslim oluyorum kabullenemediğim gerçeğe.
Düşüncelerimi toparlamam gerek yoksa boş bakacağım.Gecede ay da yok, bense hep ona "iyi geceler" diyerek uykuya dalarım.Şimdi yalnız uyuyacağım sanırım,neyse ben bir şekilde çaresini bakarım yalnızlığımı kapatmak için kullanacağım suni araçların.
Düşüncelerim bulanıyor,toparlamam gerek.
İyi geceler..
Şu anda beynim biraz uyuşuk, düşüncelerimi toparlamam gerek.
Buruk bir tat bırakmış beynimde.Göz yaşlarıma uzanacak cesareti bulamamış kendinde benim aksime.Oysa ki ben hatırlamak için içmiştim, hatırlamak için dinlediklerimizi tekrardan dinlemiştim, konuştuklarımızı tekrardan konuşmuştum,oturduğumuz yerlere bakmıştım acıttığını bile bile.
Oysa onca zaman yanındayken, o cesaret edemeyip göz yaşlarımı silememişti yüzümden.O kadar zor olan neydi? Ben hep oradaydım, elini yanaklarıma değdirseydi kızmazdım ki ona,mutlu bile olurdum,gülümserdim.Bunu bilirdi belki de ama benim suratıma bile bakmadı o,acaba tepkimden mi korkuyordu?Hayır sanmıyorum..Çünkü ben bilirdim ki eğer o isteseydi gelip bana ulaşırdı ve ben hep orada olurdum.Ona bakıp hayaller kurardım.
Göz yaşlarının hiçbir şeyin yoğunluğunu ifade etmediğinin farkında olsaydı eğer belki gelirdi beni mutlu etmek için.Kendi düşüncelerinden sıyrılır,maskelerini bırakır ve üzerine yapışmış insanları,lekelerini çıkarıp bana gelirdi belki.
Yalanlar vardı, hem de inandığım yalanlar.
Bana "Bu son gün." deselerdi eğer o kadar kısa tutmazdım 'an'lamızı.Aslında birileri gizliden gizliye söylüyordu bana "son" olduğunu ama ben anlamamakta diretiyordum her seferinde.Her seferinde arkasına gizlenecek bir şeyler buluyordum.Ben hep saklanıyordum ve başarıyordum.Çokta değişen bir şey olacağını sanmıyorum eğer anlamamışlığımı yedirtmeseydim kendime.Son dediler ve filmimiz beklenmeyen bir üzgün replikle yarım kaldı..
Damarıma hiçbir leke akıtmadım ondan sonra,boğazlarım biraz yanmış olabilir ama asidi tatmadım.Hiç kimseyi unutmak için içmedim zamanı deldiğimde,ayık kafaylaydım yokluktayken.Hatırlamak için içtim ben ve gözlerimi doldurmayı bile başaramadım.
Ama itiraf edemesem de bazı şeyler gerçek.Boğazıma düğümlenen bir kaç söz ya da artık damlamayan yaşlarım kanıtları belki de bu gerçekliğinde boğulduğum sahteliğin.
Düşüncelerimi biraz toparlamam gerek.
Her ne kadar etkilenmiyorum desem de kendi kendime,içimin karanlık tarafında olan biri "inanmadıklarım"ın yalan olduğunu çok iyi biliyor ve ağır ağır sızdırıyor bu bunaltıyı hücremden hücreme.Kanser gibi yayıldığı zaman,tüm vücudumu sardığı zamanda teslim oluyorum kabullenemediğim gerçeğe.
Düşüncelerimi toparlamam gerek yoksa boş bakacağım.Gecede ay da yok, bense hep ona "iyi geceler" diyerek uykuya dalarım.Şimdi yalnız uyuyacağım sanırım,neyse ben bir şekilde çaresini bakarım yalnızlığımı kapatmak için kullanacağım suni araçların.
Düşüncelerim bulanıyor,toparlamam gerek.
İyi geceler..
1 Ağustos 2011 Pazartesi
25 Temmuz 2011 Pazartesi
Hiçbir insanı istemiyorum, onları görmek,duymak,zorla gülümsemek istemiyorum.
Bugün maskemi takmayacağım sanırım.
Haksızlık değil mi? Benim olduğum dünyada başka insanların olması ve onlarla yaşamak zorunda olmam.
"Haksızlık değil ama.." diye açıklamaya başlarsın ve anlattığın şeyler bunun haksızlık olduğunu destekler aslında.
Farkında olman gerek, her neyse.
Özlüyorum belki evet.
Ah canım.
Çalan şarkının Long Cold Winter olduğunu anlamayacak kadar çok şarap içmiştim.
Sarhoş değildim aslında, sadece olduğumdan daha da durgunlaştırmıştı beni.
Yalnız olsaydım bir kaç şişe daha içerdim ama alkolü kontrol etmek gerekmiş.
Alkollüyken eskide bastırdığım duygularım belirginleşiyor.
Hayal ediyorum sadece.
Ve donuklaşıyorum.
Neyse bunları yazmak iyi gelmiyor.
Saklanmam gerek.
Sarhoş değildim aslında, sadece olduğumdan daha da durgunlaştırmıştı beni.
Yalnız olsaydım bir kaç şişe daha içerdim ama alkolü kontrol etmek gerekmiş.
Alkollüyken eskide bastırdığım duygularım belirginleşiyor.
Hayal ediyorum sadece.
Ve donuklaşıyorum.
Neyse bunları yazmak iyi gelmiyor.
Saklanmam gerek.
24 Temmuz 2011 Pazar
Nasıl hissediyorum bilmiyorum,zaten bu yüzden yazıyorum.
Ne iyi ne kötüyüm ama nötrde değilim.
Ve acaba diyorum hiç aklına geliyor muyum,özleniyor muyum.
Hayır.
Umurumda değil.Sorun artık o değil.Sadece aklıma gelenlerden biri.
Gün içinde çok fazla insan aklıma geliyor.O da onlardan birisi.
Aklıma gelmediği gün yok evet, kontrol edemiyorum.
Geçiyor.
Müzik iyi ki var.Bir kez daha söyleyeceğim,ona aşığım.
Nisan ayında neredeyse hiç yazı yazmamışım,nedeni açık eğer unutmamışsan.
Nisan ayı,güzeldi Nisan.Sonra Mayıs geldi.
O yüzden Nisan'da az ve Mayıs'da o kadar çok yazım var.
Neyse, dönüp dolaşıp aynı yere gelmeyelim.
Geçiyor.
Canım çok fazla şarap istiyor.Kırmızı seviyorum ben.
Hiç bu kadar yalnız olmayı tercih etmemiştim.
Ama inkar da edemem.
Dışarı çıkıp dolaşmak istiyorum ama yalnız da tadı çıkmıyor, yanımda çok konuşan birisinin olmasını istemiyorum.
Donuğum ama senden başka kimse bilmiyor .Her zamanki gibi maskelerimizi takıp dolaşıyoruz.
İki yüzlülük değil,sadece bazı şeylerin önüne geçiyor o kadar.
Sanki çok da umurumda ama sonra tercih edecek kadar lüksüm olmaz.
Yanımda beni anlayan birisi olsa da dışarı çıksak.
Hava biraz soğuk ve karanlık.Bu havada dolaşmayı seviyorum.
Yanımda o turuncu sarışının olmasını isterdim.
Bunlar hiçbir şey aslında, olmasa da olur tabii ki.Bunlar dert değil sadece isteklerim.
Eğer yanımda o olsaydı hiç düşünmeden çıkardım dışarı.
Çok garip aslında bu ama açık konuşamayacağım.
Sadece eskilerden birisi o,beni anlamış ve sevmiş biri.
Neyse belki bir kaç gün içinde onu görürüm, görür isem konuşacağım.Umurumda değil diğer kişi.
23 Temmuz 2011 Cumartesi
O kafayı istiyorum ve hala bir şeylerin olması gerek.
Bazı şeyler üzüyor, bu yüzden uzun zamandır bakmıyorum.
Neredeyse inanmıştık.
Neredeyse değil bildiğin inanmıştık.
Neyse çok geç.
Bir şeylerin olması gerek, o zaman da olmadığı gibi.
Demek ki bende en dürüst olan değilmişim.
Karışık.
Bir şey düşünmüyorum artık.
Öylesine yazıyorum.
Bunaldım sadece.
Ve sadece o kafayı istiyorum, hemde çok.
Bir kaç tane hücremiz ölse değişen bir şey olmaz değil mi?
Have a cigar açacağım.Sonra kapakları da açacağız.
Acıktım.
Kırmızı ojelerim.
Hani nerede, neden geri dönmüyor?
Zaten seferlerimizi 3. kere yapmıyoruz efendim.Gemicik karaya yüzerken dönemez geri.
Biri gelsin ve ona desem ki "Seni tüm hayatım boyunca özledim."
Bunu 4 ay öncesinde de yazmıştım ve bu lafı söylemeye değer birisi olmadı.
Waiting for the right guy değil beklediğim kusurları olursa ben onu daha çok severim.
Kirlenmekten çekinmeyen biri olsun.
Siparişi vereli 6 ay oldu neden servisler bu kadar yavaş? Bekliyoruz ne yapalım, gittikçe de acıkıyoruz abur cubur istemiyorum artık ben.Haydi ana yemeğimiz gelsin.
Onu okyanusa kadar takip edeceğim.Sonrasında beni bırakmaz zaten, geri döner.
Okyanusa kadar.
22 Temmuz 2011 Cuma
It's a quarter after one, I'm all alone and I need you now.
And I said I wouldn't call but I'm a little drunk and I need you now.
And I don't know how I can do without, I just need you now.
I just need you now.
Ve bu parçayı ilk kez dinleyişimde yani biraz önce saat 1.15'ti.
Birazcık sarhoşum,yalnızım ve ihtiyacım var.
Yukarıdaki sözlere dikkat etsene.
O şaşkınlığı anlatabildim mi sana?
And I said I wouldn't call but I'm a little drunk and I need you now.
And I don't know how I can do without, I just need you now.
I just need you now.
Ve bu parçayı ilk kez dinleyişimde yani biraz önce saat 1.15'ti.
Birazcık sarhoşum,yalnızım ve ihtiyacım var.
Yukarıdaki sözlere dikkat etsene.
O şaşkınlığı anlatabildim mi sana?
And I wonder if I ever cross your mind.
For me it happens all the time.
21 Temmuz 2011 Perşembe
20 Temmuz 2011 Çarşamba
Bir an da çok çabuk sinirlenebiliyorum.
Keşke diyorum ya bir de en çok kızdığım benim.
Yalanlara inanmak için bu kadar çok çabalamak saçma.
O kadar çok taviz vermeyecektin işte.
Neyse sözler tükenmiş ve zamanımız bitmişti zaten.
İçinde "sözler tükenmiş,zamanımız bitmiş" gibi bir cümle geçen yazı yazmıştım ama buraya geçirmeyeceğim onu.
Her neyse.
Yazacak bir şey yok sadece içmek istiyorum.
Daha önceden hiç hissetmediğim iğrenç bir duygu var üzerimde.Atmak istiyorum ama düşünceler izin vermiyor.Yine göğüs kafasime yakın bir yerlerde bu his.Zaten ne oluyorsa oralarda oluyor hep.
Ve hala bir şeylerin olması lazım diyorum hala.
Hala bir şeyler olmadı.
Yeni için bekliyorum ama kıpırtı yok.
Yeni insanlar,yeni çevre,yeni mekanlar.Değişmesi gerek bütün rutinin.
Nefret ettiğim insanların suratına sahne gülücükler dağıtmak rahatsız edici.Bunları düşününce o his karnıma indi.Donuk değilim ama bir şeyler olacak.
Aslında bu hissin nedenini biliyorum ama buraya yazacak kadar yüzüm yok artık.
Hiç sevilmemişim ben,hiç değer verilmemiş bana, kolayca yalan söylenebilen olmuşum hep.
Ve yalanlara da inanmışım,inanmak istediğimdendir bu.Kendimi ne kadar paranoyaya itsem de kırılmaktan korktuğumdan paranoyamı bile tam yapamamışım.
Ama en çok da acıtan hiç sevilmemiş olmak oldu ve yalanlar yalanlar yalanlar.
İnandığım yalanlar.
Her neyse, o his geçince ne yapmam gerektiğine karar vereceğim.
Çünkü düşünceler hisse sahip çıkıyor.
Düşüncelerimi değiştirmem gerek ama benim elimde olan bir şey değil.
Yalanlar varmış hep,inandığımız yalanlar.
Ve hala bir şeylerin olması lazım diyorum hala.
Hala bir şeyler olmadı.
Yeni için bekliyorum ama kıpırtı yok.
Yeni insanlar,yeni çevre,yeni mekanlar.Değişmesi gerek bütün rutinin.
Nefret ettiğim insanların suratına sahne gülücükler dağıtmak rahatsız edici.Bunları düşününce o his karnıma indi.Donuk değilim ama bir şeyler olacak.
Aslında bu hissin nedenini biliyorum ama buraya yazacak kadar yüzüm yok artık.
Hiç sevilmemişim ben,hiç değer verilmemiş bana, kolayca yalan söylenebilen olmuşum hep.
Ve yalanlara da inanmışım,inanmak istediğimdendir bu.Kendimi ne kadar paranoyaya itsem de kırılmaktan korktuğumdan paranoyamı bile tam yapamamışım.
Ama en çok da acıtan hiç sevilmemiş olmak oldu ve yalanlar yalanlar yalanlar.
İnandığım yalanlar.
Her neyse, o his geçince ne yapmam gerektiğine karar vereceğim.
Çünkü düşünceler hisse sahip çıkıyor.
Düşüncelerimi değiştirmem gerek ama benim elimde olan bir şey değil.
Yalanlar varmış hep,inandığımız yalanlar.
18 Temmuz 2011 Pazartesi
Someone is gotta be missing me.
I need his love.
I need his love.
15 Temmuz 2011 Cuma
Bir sürü şey yazdım sildim ama hiçbiri uyuşmadı.
O bıçaklar keskinmiş, bakmadan bilemem ama öyle dediler.
Onlar ne dediyse doğru ya zaten,bakmaya bile gerek yok.
Ama sonra kullandığında bakarsın ki hiçbiri doğru değilmiş dediklerinin.
Hepsi sahte kemiklerle çıkmışlar olduklara yere ve kimsenin de farkındalığına denk gelmemiş.
Şanslılar sanırım,sadece şanslılar ve ne kadar olmak istemesen de gülümsüyorsun.
Belki de sadece sayılar vardır,bilemezsin.
Hayır delirmeyeceğim,kendimi tutuyorum biraz daha.
Ama bir gün birileri bana bakıp gülebilirler halime,zaten umursamam, en güzeli de bu değil mi?İstediğim şey de bu değil mi?
Senden yanıt beklemedim,cevap verdiysen de duymadım.
Umurumda değil çünkü umursanacak kadar değerli olmadı hiçbir şey.
Umurumda değil, kendimi kandırmıyorum.Değil.
O bıçaklar keskinmiş, bakmadan bilemem ama öyle dediler.
Onlar ne dediyse doğru ya zaten,bakmaya bile gerek yok.
Ama sonra kullandığında bakarsın ki hiçbiri doğru değilmiş dediklerinin.
Hepsi sahte kemiklerle çıkmışlar olduklara yere ve kimsenin de farkındalığına denk gelmemiş.
Şanslılar sanırım,sadece şanslılar ve ne kadar olmak istemesen de gülümsüyorsun.
Belki de sadece sayılar vardır,bilemezsin.
Hayır delirmeyeceğim,kendimi tutuyorum biraz daha.
Ama bir gün birileri bana bakıp gülebilirler halime,zaten umursamam, en güzeli de bu değil mi?İstediğim şey de bu değil mi?
Senden yanıt beklemedim,cevap verdiysen de duymadım.
Umurumda değil çünkü umursanacak kadar değerli olmadı hiçbir şey.
Umurumda değil, kendimi kandırmıyorum.Değil.
Hayır kendimi suçlamayacağım bugün.
Sadece kendime kızacağım ama suçlu ben değilim.
Kendime bağıracağım çünkü asıl sebep olana gidip de yüzüne bağıramıyorum.
Kendi kendime kalınca da kavga ediyoruz hep.
Bazen kendimi kıskanıyorum,kendimi kendimden kıskanıyorum sanki iki hatta ikiden de fazla insan var içimde.
Ama normalde ben olmayan insanları kıskanmam,garip.
Kendi kendime kalınca oluyor her şey.
İçimde bir şeyler kaybolmuş,öyle dediler.
Umursamam gerek, umursamayı bir an denedim ama sonrası gelmedi.
Oysaki ben elimden gelenin en iyisini yapıyordum.Sanırım eskiden bu kadar donuk değildi içim.
Kaybolan şeyler olmuş olabilir belkide birileri çalmıştır kaybolanları.
Kaybolan ne diye bir an düşündüysem bile bunun cevabını duyabileceğimi,bulabileceğimi sanmak bana vakit kaybı gibi geldi,bende susturdum o soruyu hemen.
Umurumda değil.Eskiden de böyleydi,nedeni yokken bile ben böyle hissettim hep.
Keşke bir nedeni olsaydı, suçlayacak birileri olurdu o zaman.Kendi kendime kaldığımda hala tanıyamadığım "ben"i kurcalamazdım,diğerlerini düşünürdüm.
Şimdi suçlayacağım kimse yok ve ben kendime kızıyorum.
Ve anlamsızlıkta bir anlam arıyorum ne kadar hiçlikte ziyafet aramak gibi olsa da.
Yapacak bir şey yok, beynim bunlarla dolu.Bilemediğin bir sürü renkle dolu beynim,bilmediğin bir sürü garip şekille.Adlarını koymadığım bir çok yeni insanla dolu orası.
Ütopyam değil bunlar, aralarında kötü sancılarda var.
Belki ütopyamdır onlar bilmiyorum, çünkü eğer bu yaşamda acıdan haz duyuyorsam ütopyamda da haz duyacak bir kaç parça olması gerekli.
Neden diye sormayacağım çünkü gelip de cevap veren yok.
Ya da kurtarıcım olacak bir şey yok.
Neyden kurtaracak beni,haberim yok.
Belki de benim suçumdur ama umurumda değil.
Bitmiş.
Sadece kendime kızacağım ama suçlu ben değilim.
Kendime bağıracağım çünkü asıl sebep olana gidip de yüzüne bağıramıyorum.
Kendi kendime kalınca da kavga ediyoruz hep.
Bazen kendimi kıskanıyorum,kendimi kendimden kıskanıyorum sanki iki hatta ikiden de fazla insan var içimde.
Ama normalde ben olmayan insanları kıskanmam,garip.
Kendi kendime kalınca oluyor her şey.
İçimde bir şeyler kaybolmuş,öyle dediler.
Umursamam gerek, umursamayı bir an denedim ama sonrası gelmedi.
Oysaki ben elimden gelenin en iyisini yapıyordum.Sanırım eskiden bu kadar donuk değildi içim.
Kaybolan şeyler olmuş olabilir belkide birileri çalmıştır kaybolanları.
Kaybolan ne diye bir an düşündüysem bile bunun cevabını duyabileceğimi,bulabileceğimi sanmak bana vakit kaybı gibi geldi,bende susturdum o soruyu hemen.
Umurumda değil.Eskiden de böyleydi,nedeni yokken bile ben böyle hissettim hep.
Keşke bir nedeni olsaydı, suçlayacak birileri olurdu o zaman.Kendi kendime kaldığımda hala tanıyamadığım "ben"i kurcalamazdım,diğerlerini düşünürdüm.
Şimdi suçlayacağım kimse yok ve ben kendime kızıyorum.
Ve anlamsızlıkta bir anlam arıyorum ne kadar hiçlikte ziyafet aramak gibi olsa da.
Yapacak bir şey yok, beynim bunlarla dolu.Bilemediğin bir sürü renkle dolu beynim,bilmediğin bir sürü garip şekille.Adlarını koymadığım bir çok yeni insanla dolu orası.
Ütopyam değil bunlar, aralarında kötü sancılarda var.
Belki ütopyamdır onlar bilmiyorum, çünkü eğer bu yaşamda acıdan haz duyuyorsam ütopyamda da haz duyacak bir kaç parça olması gerekli.
Neden diye sormayacağım çünkü gelip de cevap veren yok.
Ya da kurtarıcım olacak bir şey yok.
Neyden kurtaracak beni,haberim yok.
Belki de benim suçumdur ama umurumda değil.
Bitmiş.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)