11 Aralık 2011 Pazar

Hayır sadece aklım almıyor
Neden beni dışarıda tuttuğunu anlayamıyorum
Çünkü ben tıpkı senim ama senin gibi düşünemiyorum
Cevaplarını bulamıyorum
Bir şekilde bana geleceksin
Böyle olmalı
Bu bir zorunluluk
Boşu boşuna zamanımı hayal kurarak geçirmiyorum
Benim olmalısın ve hayallerimizi yaşamalıyız
O kadar imkansız değil
Senin ne istediğini biliyorum
Sadece ne yaptığını anlayamıyorum
Senin hayallerini biliyorum ve benimkilerle aynılar
Sadece anlamıyorum
Neden beni dışarıda tutuyorsun?

Ah çocuk seninle konuşamıyorum bile
Belki de konuşsam bütün bu aklımdaki soruları dindirebilirim
Dediğim gibi, kabul ettiğim gibi ben bir korkağım
İşler sana gelince her şey yavaşlıyor, seni gördüğüm anda her şey birbirine giriyor
Renkler dağılıyor,insanlar garipleşiyor, bütün sesler boğuluyor
Hayır hayır hayır bu kadar abartılı değil
Ama bir şey oluyor ve en kötüsü ne biliyor musun?
Yanımdan geçerken önüne geçip içimdekileri söyleyememek
Söylesem sonrasında ne olabilir ki? Hiçbir şey.
Yani, seninle ikimiz arasında hiçbir şey.
Belki de kendimi daha da aşağı çekerim
Belki de her şey mükemmel olur
Kime göre mükemmel, o da var.
Anlayamıyorum
Bu yüzden bedenim ne yapmak istiyorsa onu yapıyor
Yanından, beynimde ki milyon dürtüyle geçip gidiyorum
Sen hiçbir şeyin farkına varmıyorsun, yüzümden hiçbir şeyi anlayamazsın
Duygularımı saklamakta üstüme yoktur övünmek gibi olmasın
Zaten baktığını da sanmıyorum, anlayıp anlamamak çok da umurunda değil
Bilirsin, bizim üstümüze yoktur hiçbir şey olmamış gibi yabancılaşmaya

1 yorum:

  1. Evet bu bir zorunluluk.
    Korkak değildin, korkak değilsin. Ona karşı çekingendin sadece ama bunun nedenleri vardı. Hiçbir zaman korkak olmadın. Neden böyle düşündüğünü biliyorum.
    Konuşsaydınız da aklındaki soruları dindiremezdin. Ondan gelenler senin aklındakileri karşılamazdı çünkü.
    O anları hatırlıyorum, artık renkler dağılmıyor, sesler boğuklaşmıyor. Kendine güvenen bir kadın oldun artık. Biliyorum o kadar da abartı değildi.
    Yanında milyon dürtüyle geçip gidiyordun, biliyorum. Her yerde onu hissediyordun, ona yaklaşırken etrafındaki herkesin kalp atışlarını duyuyordun.
    Yabancılaştınız ama bu bir zorunluluk, yeniden konuşmaya hatta görüşmeye başladınız.
    Ne kadar ilginç değil mi?

    YanıtlaSil