I deserve better
31 Aralık 2013 Salı
30 Aralık 2013 Pazartesi
Life is Weird
I again started to think too much.
Because of a guy that I hang with.
I do not care about people at the very beginning
However when I start to care them, I become insecure
Paranoid, touchy
And emotional.
That is why, relationships are not for me
I care what the other person thinks too much because I have something, someone to lose
I am afraid of being broken and this is what brings me a failure
Because of a guy that I hang with.
I do not care about people at the very beginning
However when I start to care them, I become insecure
Paranoid, touchy
And emotional.
That is why, relationships are not for me
I care what the other person thinks too much because I have something, someone to lose
I am afraid of being broken and this is what brings me a failure
26 Aralık 2013 Perşembe
25 Aralık 2013 Çarşamba
19 Aralık 2013 Perşembe
16 Aralık 2013 Pazartesi
14 Aralık 2013 Cumartesi
Spoiler of Sons of Anarchy
Oh now Sons of Anarchy is fucking my feelings........AGAIN!
Then Donna and Opie,
Now Tara...
I am speechless.
What is going to happen next?
What is going to happen to Jax and his sons and to the club?
Fuck you Gemma and Juice.
Fuck you Unser for not knowing anything but leading Gemma with your assumptions.You should have known that Gemma is capable of doing everything, even worse when she is high.Stupid man of Gemma's slave.
Fuck Tara's lawyer for calling Unser.
Fuck Jax for not taking precautions against Gemma.
But FUCK GEMMA SHE HAS TO DIE SHE IS A SELSIFH CUNT WHO SEEMS TO CARE EVERYBODY ELSE BUT ONLY THINKS OF HERSELF.
Gemma I hate you you are the biggest bitch.
Then Donna and Opie,
Now Tara...
I am speechless.
What is going to happen next?
What is going to happen to Jax and his sons and to the club?
Fuck you Gemma and Juice.
Fuck you Unser for not knowing anything but leading Gemma with your assumptions.You should have known that Gemma is capable of doing everything, even worse when she is high.Stupid man of Gemma's slave.
Fuck Tara's lawyer for calling Unser.
Fuck Jax for not taking precautions against Gemma.
But FUCK GEMMA SHE HAS TO DIE SHE IS A SELSIFH CUNT WHO SEEMS TO CARE EVERYBODY ELSE BUT ONLY THINKS OF HERSELF.
Gemma I hate you you are the biggest bitch.
13 Aralık 2013 Cuma
I feel bad for some reasons.
I came to a realise that I have so much potential that I do not use.
I can accomplish things with a little afford but I simply choose the things that do not require any special afford.
I might have different adjectives behind my name right now.
A guitarist
A pianist
A student in Bogazici University
A 'something related with science' student
But I just cannot study and focus.
It kills me not to use my talent and my brain effectively.
Something is wrong up here.
I came to a realise that I have so much potential that I do not use.
I can accomplish things with a little afford but I simply choose the things that do not require any special afford.
I might have different adjectives behind my name right now.
A guitarist
A pianist
A student in Bogazici University
A 'something related with science' student
But I just cannot study and focus.
It kills me not to use my talent and my brain effectively.
Something is wrong up here.
Maybe this is the most common thing to say but we all are the slaves of the system.
How much we hate it, we are in it. We are the ones who keep it running.
We do not want it but we cannot give up the so called opportunities that it provides and this makes us dependent to it.
I hate myself for hating and loving it.
How much we hate it, we are in it. We are the ones who keep it running.
We do not want it but we cannot give up the so called opportunities that it provides and this makes us dependent to it.
I hate myself for hating and loving it.
BIG SPOILERS OF PRISON BREAK
WHAT THE FUCK WAS PRISON BREAK'S FINALE? OH YOU SUCKERS I AM SO FUCKING CRYING RIGHT NOW AND GODDAMINGLY PISSED YES I WATCHED THE SHOW 5 YEARS LATER WHO CARES FUCK WHY DID IT HAVE TO BE LIKE THAT FUCK PRISONS FUCK SECURITY CAMERAS FUCK CLOSED DOORS SARA AND MICHAEL COULD LIVE HAPPILY EVER AFTER WITH THEIR CHILD THEIR CHILD IS INNOCENT AND HE DESERVES TO KNOW HIS FATHER OH LINCOLN YOU KNEW THAT HE WAS GOING TO BE AN AWESOME FATHER OHHHHH GOOOOOODDDD WHY DID YOU PUT HER INTO JAIL WHY THE FUCK? WHY THE FUCK THAT WAS NECESSARY? WHY THE FUCK WAS IT? YOU CREATED A CHARACTER LIKE SCOFIELD AND THAT WAS HIS ENDING? OHHHHHH FUUUUUUUUUUCCCCCCCCCCCCCCKKKKKK MICHAEL COULD HEAL AND THEY COULD LIVE HAPPILY IN PANAMA AS A FUCKING FAMILY I AM SO PISSED RIGHT NOW
WHAT HAPPENED TO SUCRE BY THE WAY?
FUCK THE GENERAL AND HIS GODZILLA FACE
I'D BETTER GO DIE IN THE CORNER OF MY ROOM
AND HIS GRAVE STONE............. BE THE CHANGE YOU WANT TO SEE IN THE WORLD
BABY THAT QUOTATION WAS THEIR FIRST THING IN COMMON
OH NOW I REMEMBER WHAT HAPPENED TO SUCRE. HE IS LIVING WITH HIS FAMILY I AM GLAD FOR HIM
I'D BETTER GO DIE IN THE CORNER OF MY ROOM
AND HIS GRAVE STONE............. BE THE CHANGE YOU WANT TO SEE IN THE WORLD
BABY THAT QUOTATION WAS THEIR FIRST THING IN COMMON
OH NOW I REMEMBER WHAT HAPPENED TO SUCRE. HE IS LIVING WITH HIS FAMILY I AM GLAD FOR HIM
9 Aralık 2013 Pazartesi
8 Aralık 2013 Pazar
Bugün elime bir mandalina aldım,
Avucum kadardı, her yeri turuncuydu, kocaman yeşil bir yaprağı vardı
Renkleri birbiriyle o kadar uyumluydu ki
Turuncu ve yeşil
Sonra kendime sordum "Doğada hiç birbiriyle uyumlu olmayan bir şey gördüm mü?" diye
Hayır doğada birbiriyle uyumsuz olan hiçbir şey yok
Her şey bir düzen içinde
Disiplinli bir güzelliği var
Çok mucizevi değil mi?
Doğa çok güzel
Bizi bıraksalar keşke
Betonda boğulmasak
Avucum kadardı, her yeri turuncuydu, kocaman yeşil bir yaprağı vardı
Renkleri birbiriyle o kadar uyumluydu ki
Turuncu ve yeşil
Sonra kendime sordum "Doğada hiç birbiriyle uyumlu olmayan bir şey gördüm mü?" diye
Hayır doğada birbiriyle uyumsuz olan hiçbir şey yok
Her şey bir düzen içinde
Disiplinli bir güzelliği var
Çok mucizevi değil mi?
Doğa çok güzel
Bizi bıraksalar keşke
Betonda boğulmasak
Siz insanlar hep birlikte kendi karanlığınızda boğulun
Ben ise bir köşeye çekilip kendi yalnızlığımda güneşimi bulacağım
Karanlıktan korkarken nasıl aranıza karışırım?
Belki de gözlerimin alışmasından korkuyorum,
Belki de sizin gibi yabanileşmekten korkuyorum
Belki de sizin hakkınızda düşündüğüm her şey aslında kendimde gördüklerimdir
Belki yorulmaktan korkuyorum
Sustum
Çünkü söyleyemedim
Hepsini anlatamadım
Yine içimde kaldı
Yine hepsini anlatamadığımdan içimde fırtınalar koptu
Hey beni dinliyor musunuz?
Tabularınızı alın gidin, ben bir köşeye sakladım onları
Halının altına
Bir gün olur da aniden dışarı çıkarlarsa eğer
Beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz ey aklı başındalar
O bahçede sizden uzak olacak ama hayallerimde siz olacaksınız
Gerçeklerim zamanında hayallerimden daha güzel olmuş olacak sonra benden alınmış olacak
Ya da hiçbir zaman güzel olmamış olacak, artık kendi ütopyamda kuracağım yuvamı
Ben daha çok gencim.
Ben ise bir köşeye çekilip kendi yalnızlığımda güneşimi bulacağım
Karanlıktan korkarken nasıl aranıza karışırım?
Belki de gözlerimin alışmasından korkuyorum,
Belki de sizin gibi yabanileşmekten korkuyorum
Belki de sizin hakkınızda düşündüğüm her şey aslında kendimde gördüklerimdir
Belki yorulmaktan korkuyorum
Sustum
Çünkü söyleyemedim
Hepsini anlatamadım
Yine içimde kaldı
Yine hepsini anlatamadığımdan içimde fırtınalar koptu
Hey beni dinliyor musunuz?
Tabularınızı alın gidin, ben bir köşeye sakladım onları
Halının altına
Bir gün olur da aniden dışarı çıkarlarsa eğer
Beni nerede bulacağınızı biliyorsunuz ey aklı başındalar
O bahçede sizden uzak olacak ama hayallerimde siz olacaksınız
Gerçeklerim zamanında hayallerimden daha güzel olmuş olacak sonra benden alınmış olacak
Ya da hiçbir zaman güzel olmamış olacak, artık kendi ütopyamda kuracağım yuvamı
Ben daha çok gencim.
7 Aralık 2013 Cumartesi
"Maybe now you are saying "Oh look at what she's saying...She doesn't know anything about drugs but jusy talking nonsense. Okay that is your perspective but I know what I am talking about and always will say no to them. Maybe you are also saying that "This is what nature is giving to us, why do we turn it down?".I am a hundred percent agree with you, use them if they are beneficial to you and this gift of nature is not good for us. So my fellas that was my presentation."
5 Aralık 2013 Perşembe
1 Aralık 2013 Pazar
The day Metallica's and Megadeth's members die, I will feel that I am really old and the things that I care started to fade away.
I don't know how I am going to deal with Dave's and James's deaths. They don't know me as a person but it does not matter. I really love them and respect them.Their music keeps me sane.
I don't know how I am going to deal with Dave's and James's deaths. They don't know me as a person but it does not matter. I really love them and respect them.Their music keeps me sane.
29 Kasım 2013 Cuma
Kötüyü görmeyi reddetmiyorum ama iyiye odaklanıyorum.
Kötü hiçbir zaman benim odak noktam olmayacak.
İçim iyi ile birlikte. Bir gözüm kötünün üzerinde ama onun bütün negatifliğinden korunuyorum.
Ben iyinin enerjisiyle kötünün üstesinden geliyorum.
Bazıları var tek yaptıkları şey kötüden şikayet etmek, iyiyi yok saymak.
Bunu yapmak çok saçma çünkü sürekli şikayet etmek insanı yıpratır, üstelik önünde sevinebileceğin iyiler varken bunu yapmak kendine haksızlık etmek olur.Yapma.
Bardağın boş tarafını görme, hep dolu tarafını gör.
Bu söz bana hep saçma gelmiştir. Bardağın boş tarafını yok saymayacağım ama ben hep dolu taraftayım.
Kötü hiçbir zaman benim odak noktam olmayacak.
İçim iyi ile birlikte. Bir gözüm kötünün üzerinde ama onun bütün negatifliğinden korunuyorum.
Ben iyinin enerjisiyle kötünün üstesinden geliyorum.
Bazıları var tek yaptıkları şey kötüden şikayet etmek, iyiyi yok saymak.
Bunu yapmak çok saçma çünkü sürekli şikayet etmek insanı yıpratır, üstelik önünde sevinebileceğin iyiler varken bunu yapmak kendine haksızlık etmek olur.Yapma.
Bardağın boş tarafını görme, hep dolu tarafını gör.
Bu söz bana hep saçma gelmiştir. Bardağın boş tarafını yok saymayacağım ama ben hep dolu taraftayım.
4 Kasım 2013 Pazartesi
3 Kasım 2013 Pazar
30 Ekim 2013 Çarşamba
To an Old Friend
What happened to you old friend?
I don't miss you but I am sad because of the look of yours
Don't be like this.Be good, be okay.
What happened to you?
We were the queens back then
We didn't care
What happened to you?
I don't miss you but I am sad because of the look of yours
Don't be like this.Be good, be okay.
What happened to you?
We were the queens back then
We didn't care
What happened to you?
27 Ekim 2013 Pazar
26 Ekim 2013 Cumartesi
24 Ekim 2013 Perşembe
This is bad. Really?
This is bad.
Is it?
Please don't be. It can't be.
Because I care.
Time will show.
I am sleepy as fuck but have to do homework.
What the fuck is homework when you are at the university?
Goddamn.
Is it?
Please don't be. It can't be.
Because I care.
Time will show.
I am sleepy as fuck but have to do homework.
What the fuck is homework when you are at the university?
Goddamn.
23 Ekim 2013 Çarşamba
Dostuma
Benim güzel Ay Işığı'ma,
Biz birer sandalye çektik ve oturduk
Mumlar vardı, bu sefer mumları da yaktık çünkü artık saklayacak hiçbir şeyimiz yoktu, hiçbir şeyim yoktu
Sevmelisin
Yitirmemelisin
Daha çok sevmelisin
Yanlışlar vardı ama herkesin vardır,
Anlatılamayanları anlattık biz
Anladık
Yanlışlarımız olmasaydı şimdiki kadar gerçek olmazdık belki de
Gökyüzünü aydınlatan sadece ay ışığıydı o gece, koskocaman bir ay ve onu çevreleyen parlak, temiz, beyaz bir ışık.
O gece yağmur yağdı, şimşekler çaktı,
Ayın ışığı şimşeğin parıltısına karıştı
"Ama eminlerdi o gecenin sabahı gök kuşağı olacaklardı."
Biz birer sandalye çektik ve oturduk
Mumlar vardı, bu sefer mumları da yaktık çünkü artık saklayacak hiçbir şeyimiz yoktu, hiçbir şeyim yoktu
Sevmelisin
Yitirmemelisin
Daha çok sevmelisin
Yanlışlar vardı ama herkesin vardır,
Anlatılamayanları anlattık biz
Anladık
Yanlışlarımız olmasaydı şimdiki kadar gerçek olmazdık belki de
Gökyüzünü aydınlatan sadece ay ışığıydı o gece, koskocaman bir ay ve onu çevreleyen parlak, temiz, beyaz bir ışık.
O gece yağmur yağdı, şimşekler çaktı,
Ayın ışığı şimşeğin parıltısına karıştı
"Ama eminlerdi o gecenin sabahı gök kuşağı olacaklardı."
21 Ekim 2013 Pazartesi
Uzun zamandır bu kadar fazla yazmamıştım.
Çok iyi oldu.
Fakat benim içimdekiler yanlış, bir uzmana danışacağım artık.
Ne anlatacağım, nereden başlayacağım bilmiyorum.
Bana bir çözüm bulsunlar.Beni bir çözümlesinler.Bunlar umarım büyük umutlar değildir.
Peki ya sende bir şey yok normalsin derse?
O zaman içime tıkılmış olmaz mıyım?Beni anlamamış olur öyleyse.
İşte tüm korkular orada toplanıyor ve pini çekecek laf da bu olurdu o kabusların geri gelmesi için.
Gelmesinler.
Kendimi net ve bütün olarak anlatmam gerek.Beni kesin bir şekilde anlaması gerek.
Hani bazı geceler vardır Kadıköy'de
Özellikle Kadife Sokak için bu söyleyeceklerim
Sokak karanlıktır aslında, 7 8 adımda bir sokak lambası vardır sarı ışıklı.İnsanların yüzüne çarpan.
Geceleri, soğuk ya da sıcak günler fark etmez, barlar da doludur sokağın kendisi de.
İşte o ışıkta kalabalığın içinden tanıdığın insanları seçersin sokaktan geçerken.
Bazen de görmemezlikten gelirsin.
Bazı insanlara bakarsın "Keşke onu tanısaydım" dersin, bilmiyorum nedensizce dersin.Kılık kıyafetinden mi, kazara duyduğun bir şeyden yoksa o garip birine çekilme hissinden mi bilmiyorum.
Soğuk Kadıköy geceleri mesela, genelde içimde bir burukluk olur nedense.Tam göğsüme saplanmış duran bir şey olur, bazen durup derin nefes almam gerekir onun için.Bir şeyler eksikmiş gibi gelir hep.
Aslında bir şey mi eksik yoksa bir şey mi yanlış bilemem.
Kadife'nin sonu, kilisenin yolu ya da kilise.
Eskiden Sahaf da vardı da şimdi kapattılar orayı oturmasınlar diye.
Bizim barımız bina merdivenleri.
Ayıplayan amcalar da oluyor, sarhoş amcalar da.
Fakat bazıları var ki ayıplanması gereken tarzdan, yinede aldırmıyorum.
Kadıköy'ü sevmeyen var, inanabiliyor musun?
Bense neden bu kadar sevdiğimi kelimelere o kadar bariz dökemiyorum.
Yanımda olan insanlardandır belki diyeceğim ama değil, tek gittiğimde de o buruk ama tatlı his oluyor,
Yinede o sokaktan yine ve yine geçmek istiyorum her Kadıköy'e gittiğimde.
Çok güzel anılarım var orada, hayal kırıklıklarım da diz boyu.
Son burukluğumda evime Taksim ama en çok da Kadıköy'den uzanıyor zaten.
Özellikle Kadife Sokak için bu söyleyeceklerim
Sokak karanlıktır aslında, 7 8 adımda bir sokak lambası vardır sarı ışıklı.İnsanların yüzüne çarpan.
Geceleri, soğuk ya da sıcak günler fark etmez, barlar da doludur sokağın kendisi de.
İşte o ışıkta kalabalığın içinden tanıdığın insanları seçersin sokaktan geçerken.
Bazen de görmemezlikten gelirsin.
Bazı insanlara bakarsın "Keşke onu tanısaydım" dersin, bilmiyorum nedensizce dersin.Kılık kıyafetinden mi, kazara duyduğun bir şeyden yoksa o garip birine çekilme hissinden mi bilmiyorum.
Soğuk Kadıköy geceleri mesela, genelde içimde bir burukluk olur nedense.Tam göğsüme saplanmış duran bir şey olur, bazen durup derin nefes almam gerekir onun için.Bir şeyler eksikmiş gibi gelir hep.
Aslında bir şey mi eksik yoksa bir şey mi yanlış bilemem.
Kadife'nin sonu, kilisenin yolu ya da kilise.
Eskiden Sahaf da vardı da şimdi kapattılar orayı oturmasınlar diye.
Bizim barımız bina merdivenleri.
Ayıplayan amcalar da oluyor, sarhoş amcalar da.
Fakat bazıları var ki ayıplanması gereken tarzdan, yinede aldırmıyorum.
Kadıköy'ü sevmeyen var, inanabiliyor musun?
Bense neden bu kadar sevdiğimi kelimelere o kadar bariz dökemiyorum.
Yanımda olan insanlardandır belki diyeceğim ama değil, tek gittiğimde de o buruk ama tatlı his oluyor,
Yinede o sokaktan yine ve yine geçmek istiyorum her Kadıköy'e gittiğimde.
Çok güzel anılarım var orada, hayal kırıklıklarım da diz boyu.
Son burukluğumda evime Taksim ama en çok da Kadıköy'den uzanıyor zaten.
Ruhumu özgür bıraksam, kendimi özgür bıraksam.
Bırakabilsem.
O zaman her şey "rahat" olacak.
Ancak şu anda her şey o kadar sert ve katı ki.
Üzerimde bir şey var, onu her saniye hissediyorum.
Bu nedir?
Neden ben böyleyim?
Bende bir sorun mu var yoksa herkes mi böyle hissediyor?
Herkes böyle hissediyorsa bununla nasıl başa çıkıyorlar?
Herkes bu kadar mutsuzken nasıl bu kadar eğleniyor? Ben bu kadar mutsuz muyum?
Ben mutsuz değilim aslında.Sadece rahatsızım.Bir şeyler beni rahatsız ediyor.
Çekingen miyim ben?
Bunları bilir bir kişiyle konuşacağım yakında.
Ama kendimi doğru ifade edememekten, yeterli ifade edememekten korkuyorum.
İnsanlar zayıf noktalarımı bilmesinler.Sonra onları oyuncak yaparlar ya da cümlelerinin bir yerine iliştirip kendilerini tatmin ederler.
İnsanlar birazcık da vefasız ve aptal.
Ben öyle miyim?
Sanmıyorum.Bazı insanlara öyle olmuş olabilirim evet.Onlar da benim yüzümden acı çekti.
Ama insanın acı çekmesinin nedeni yine kendisi olmamalı.
Bunu yapmamalı.
Ya da sorun bir şeyler yapmamaksa insan artık atağa geçmeli.
Birkaç güne kadar o kadar güçlüydüm ki.
O küçücük, hayatımızda büyüttüğümüz ama aslında küçücük olan fakat bakıldığında önemli olan bir olay oldu.Başkalarının acılarıyla kıyaslandığında küçük ama senin dünyanda sana acı veren şey.
Galiba beni etkiledi.
Olan olay etkilemedi beni aslında, benim bu kadar pasif kalışım ve bunların olmasına izin verişim beni rahatsız etti."Sena sen galiba eski Senasın." dedirtti.Eski Sena değilim elbet ancak değişim uzun sürüyor belkide ve darbe alması çok olasıydı.
Neden benim bu kadar çok istediğim bir şeye duvarlar örüyorum?
Neden sadece olayların gelişmesi için bir adım atmıyorum.
Neden karşımdaki benim duygularımı anlar diye bu kadar çekiniyorum.
Bu benim soğukluğumdan mı?
Yoksa olması gereken mi buydu? Olması gereken diye bir şey var mıdır?
O kadar fazla soru var ki.
Ah keşke beni anlasanız.
Biriyle konuşmam lazım, bana bir tedavi versinler.
Bırakabilsem.
O zaman her şey "rahat" olacak.
Ancak şu anda her şey o kadar sert ve katı ki.
Üzerimde bir şey var, onu her saniye hissediyorum.
Bu nedir?
Neden ben böyleyim?
Bende bir sorun mu var yoksa herkes mi böyle hissediyor?
Herkes böyle hissediyorsa bununla nasıl başa çıkıyorlar?
Herkes bu kadar mutsuzken nasıl bu kadar eğleniyor? Ben bu kadar mutsuz muyum?
Ben mutsuz değilim aslında.Sadece rahatsızım.Bir şeyler beni rahatsız ediyor.
Çekingen miyim ben?
Bunları bilir bir kişiyle konuşacağım yakında.
Ama kendimi doğru ifade edememekten, yeterli ifade edememekten korkuyorum.
İnsanlar zayıf noktalarımı bilmesinler.Sonra onları oyuncak yaparlar ya da cümlelerinin bir yerine iliştirip kendilerini tatmin ederler.
İnsanlar birazcık da vefasız ve aptal.
Ben öyle miyim?
Sanmıyorum.Bazı insanlara öyle olmuş olabilirim evet.Onlar da benim yüzümden acı çekti.
Ama insanın acı çekmesinin nedeni yine kendisi olmamalı.
Bunu yapmamalı.
Ya da sorun bir şeyler yapmamaksa insan artık atağa geçmeli.
Birkaç güne kadar o kadar güçlüydüm ki.
O küçücük, hayatımızda büyüttüğümüz ama aslında küçücük olan fakat bakıldığında önemli olan bir olay oldu.Başkalarının acılarıyla kıyaslandığında küçük ama senin dünyanda sana acı veren şey.
Galiba beni etkiledi.
Olan olay etkilemedi beni aslında, benim bu kadar pasif kalışım ve bunların olmasına izin verişim beni rahatsız etti."Sena sen galiba eski Senasın." dedirtti.Eski Sena değilim elbet ancak değişim uzun sürüyor belkide ve darbe alması çok olasıydı.
Neden benim bu kadar çok istediğim bir şeye duvarlar örüyorum?
Neden sadece olayların gelişmesi için bir adım atmıyorum.
Neden karşımdaki benim duygularımı anlar diye bu kadar çekiniyorum.
Bu benim soğukluğumdan mı?
Yoksa olması gereken mi buydu? Olması gereken diye bir şey var mıdır?
O kadar fazla soru var ki.
Ah keşke beni anlasanız.
Biriyle konuşmam lazım, bana bir tedavi versinler.
Benim kızgınlığım sahip olamadığım erkeklere değil
Benim kızgınlığım kendime.
O kadar yaklaşmıştım ki aslında ama hiç benim olmamışlardı sonunda
Yinede ben onlarla bir hayat paylaşmıştım zihnimde, başlamıştık ve bitirmiştik.
Benim kızgınlığım kendime sadece, onlara sahip olamadım
Onlarsa benden başka herkese sahip olmak için can attılar.
Benim kızgınlığım kendime.
O kadar yaklaşmıştım ki aslında ama hiç benim olmamışlardı sonunda
Yinede ben onlarla bir hayat paylaşmıştım zihnimde, başlamıştık ve bitirmiştik.
Benim kızgınlığım kendime sadece, onlara sahip olamadım
Onlarsa benden başka herkese sahip olmak için can attılar.
20 Ekim 2013 Pazar
My pain is self chosen
I believe that this is true.
Whatever or whoever causes you to have that pain...You choose to be with them in advance, you chose it before you knew that you would suffer for them.
But if a mother looses her child, if a wife looses her husband, if a boy is orphan I don't think that this counts for them.
It is not faith, it's just being unlucky.
Because faith is combination of many possibilities, it is math...A permutation problem.
Whatever or whoever causes you to have that pain...You choose to be with them in advance, you chose it before you knew that you would suffer for them.
But if a mother looses her child, if a wife looses her husband, if a boy is orphan I don't think that this counts for them.
It is not faith, it's just being unlucky.
Because faith is combination of many possibilities, it is math...A permutation problem.
11 Ekim 2013 Cuma
30 Eylül 2013 Pazartesi
I know that I can still trust you but I know that you hate me.
You wouldn't hurt me but you just hurt yourself when we are together.
You eat your heart out but you cannot reach me.We will never be us again.You want me but it is a delusion, you just miss the old memories.
You want me but you hate me.
I understand you little boy.
You'll suffer but it's gonna fade away, you'll burn but you will be born again.
We don't have a future together and this hurts only you.
You wouldn't hurt me but you just hurt yourself when we are together.
You eat your heart out but you cannot reach me.We will never be us again.You want me but it is a delusion, you just miss the old memories.
You want me but you hate me.
I understand you little boy.
You'll suffer but it's gonna fade away, you'll burn but you will be born again.
We don't have a future together and this hurts only you.
25 Eylül 2013 Çarşamba
16 Eylül 2013 Pazartesi
Bazıları var istediklerini yazıyorlar.
Bunları gösteriyorlar.
Hiç korkmuyorlar mı diğerleri onların yazdıklarını görüp onların en derinlerini bilecekler diye,
Ya da yazılarını adadıkları kişilerin onları görüp "Bunu bana yazmış" diyeceğini,
Birileri o yazıları görüp "Bunları ona yazmış" diyeceğini?
Biliyorlar da aldırmıyorlar işte.
Bana lazım olanda bu muymuş?
Ben insanlar arasında çıplak kalamam.Onlar o kadar cesur diye benim de haykırmama gerek yok.
Zaten ben duygularımı da öyle gözlerine sokamam.
Bunları gösteriyorlar.
Hiç korkmuyorlar mı diğerleri onların yazdıklarını görüp onların en derinlerini bilecekler diye,
Ya da yazılarını adadıkları kişilerin onları görüp "Bunu bana yazmış" diyeceğini,
Birileri o yazıları görüp "Bunları ona yazmış" diyeceğini?
Biliyorlar da aldırmıyorlar işte.
Bana lazım olanda bu muymuş?
Ben insanlar arasında çıplak kalamam.Onlar o kadar cesur diye benim de haykırmama gerek yok.
Zaten ben duygularımı da öyle gözlerine sokamam.
9 Eylül 2013 Pazartesi
I am such a stupid.
Such a stupid.
Seriously.I hate when this happens.How can I be that naive?
I'm really such a stupid and fool.
Why am I doing this to myself?
Why even this happens? What is the point? Why the hell? I mean why is this that necessary?
I feel like shit.
I need just 1 day to calm down.This doesn't worth too long.
Such a stupid.
Seriously.I hate when this happens.How can I be that naive?
I'm really such a stupid and fool.
Why am I doing this to myself?
Why even this happens? What is the point? Why the hell? I mean why is this that necessary?
I feel like shit.
I need just 1 day to calm down.This doesn't worth too long.
7 Eylül 2013 Cumartesi
4 Eylül 2013 Çarşamba
26 Ağustos 2013 Pazartesi
Seriously I just don't understand why the hell he doesn't talk to me.
We are good together child.There isn't any reason for you to be scared.Why don't you just talk me?I'm using your best friend to reach you.Well he is a good friend I don't just use him but still why the hell do I need him to see you?
I wish you were brave.Because I am not.
Whatever I should go back to study for IELTS.
We are good together child.There isn't any reason for you to be scared.Why don't you just talk me?I'm using your best friend to reach you.Well he is a good friend I don't just use him but still why the hell do I need him to see you?
I wish you were brave.Because I am not.
Whatever I should go back to study for IELTS.
23 Ağustos 2013 Cuma
Kafayı yiyorum bir ihanete daha uğrarım diye.Yine kaldırabilirim ama bu sefer öyle bir giderim ki ihtiyacı olduğunda onu dinleyecek kimsenin olmadığının farkına varır.Aslında bana ne kadar ihtiyacı olduğunun farkına varır bir kez daha.Yokluğumu öyle bir hissettiririm ki o kendi yalnızlığına ağlar,beni kaybettiğine ağlar,kendi aptallığına ağlar,benim özlemimden ağlar.Kaybedeceğim hiçbir şey yok ama onun o kadar var ki.Bunun farkında ama daha yüzleşecek güce erişemedi.Erteledikçe daha da artıyor.Daha çok başında,atlatacağı çok yol var daha.
Ve bu sefer atlatması için ben orada olmayacağım.
Yolunun sonu yine yalnızlık.
Ben hiç olmadığım kadar güçlüyüm.
"Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam.
Ama evet! Yeri gelir susarım.
Canımı çok yakan şeyler olur ama yine de susarım, tükenirim.
Buna izin de veririm aslında... Salaklığımdan mı? Hayır!
Ben kimseye "Git" de demem, diyemem.
O kişi vazgeçilmez olduğundan mı? Hayır. Ona o kadar şeye rağmen, o kadar değer veririm ki, hergün yaptıklarına utansın diye.
Ama bir gün öyle bir giderim ki;
Kaybedeceğim hiçbir şey olmaz"
Sunay Akın
Ve bu sefer atlatması için ben orada olmayacağım.
Yolunun sonu yine yalnızlık.
Ben hiç olmadığım kadar güçlüyüm.
"Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam.
Ama evet! Yeri gelir susarım.
Canımı çok yakan şeyler olur ama yine de susarım, tükenirim.
Buna izin de veririm aslında... Salaklığımdan mı? Hayır!
Ben kimseye "Git" de demem, diyemem.
O kişi vazgeçilmez olduğundan mı? Hayır. Ona o kadar şeye rağmen, o kadar değer veririm ki, hergün yaptıklarına utansın diye.
Ama bir gün öyle bir giderim ki;
Kaybedeceğim hiçbir şey olmaz"
Sunay Akın
22 Ağustos 2013 Perşembe
Sigo
Adamın yanlış sigara vermesiyle sigara bırakma çalışmalarına daha başlayamadım.Bana verdiği sigaradaki zehirler normalde kullandığım sigaradakiyle aynı,bense çok daha düşük olanı istemiştim.Neyseki normalde içtigimden çok farklı değil. Belki de hiç beğenmem sigaradan soğurum.
Evren bırakmamı istemiyor diye kendimi mi kandırayım?
Evren bırakmamı istemiyor diye kendimi mi kandırayım?
Why do I peacefully lay down at my home while the others are suffering?It is not fair.I don't say that we who are in peace have to suffer for some reason, I say that the others in pain can live in peace.
What is the thing that we cannot share?Money?It is just a gas.
Why do men want money?To buy new clothes,new phones or the other stuff that cannot worth killing the other?Or to feel the power that money brings...These are all nonsense to me.
Someone enlighten me.Why?
What is the thing that we cannot share?Money?It is just a gas.
Why do men want money?To buy new clothes,new phones or the other stuff that cannot worth killing the other?Or to feel the power that money brings...These are all nonsense to me.
Someone enlighten me.Why?
21 Ağustos 2013 Çarşamba
Bir şeyler yazmak istiyorum aslında.
Nasıl başlayacağını bilemeyen insanlardan olmak istememiştim.
İçimde bir şey var.Arada sırada geliyor ve zirvesini yapıyor.Ben yemek yerken geliyor bazen işte o en kötüsü.Kusacak gibi oluyorum.Eğlenirken birden somurtmama sebep oluyor.Bir şeyler hala ve hala eksik.Neolduğunu tam kestiremiyorum ama galiba aklımda olan şey sebebi.Bunu dillendirmeyeceğim.
Sanırım birinin bana ihtiyaç duyması lazım.Bence bu kötü ve bencilce.İnsan makinesine bazen şaşıyorum.Kendi istekleri ve düşüncelerine esir olan biri değilim ama bazen isteklerimi kontrol altına almakta güçlük çekiyorum,çünkü bu sıralar çok yoğunlar.
En hayret verici şey bence, bir insanın bir isteğini yerine getirmek için bir eylemde bulunması,kendini tatmin etmek için amaçlar edinmesi.Çok normal ama çok garip.
Eğlenmek için bir yere giden insanlar.Oyun oynamak için bir yerde toplanan insanlar.
Bunu yazarken Fight Club’ta hoşuma gitmeyen tek bir sahne aklıma geldi.Lou’nun mekanındaki barmenin –hani sonradan köprücük kemiği kırılan sakallı abi- Tyler ve Narrator gelince barı kapatıyoruz diyip çok ciddi bir ifade takındığı sahne.Dövüşmek için,kendilerini önemli hissetmek için yapmaya gittikleri bir eylem.Fight Club’ın üzerinde durduğu felsefeye ise sonuna kadar destek veriyorum,dediğim gibi sadece o sahne bana hoş gelmiyor.Bunu tam anlamıyla sözcüklere dökemiyorum çünkü bende tam anlamıyla göremiyorum.
”We are consumers” “Exactly”.Ve bunu istemeden yapıyoruz,istiyerek yapıyoruz ama durup düşünüyor muyuz ne gerek var diye.Aynı bluzun binbir çeşit rengini almak gibi, ihtiyacın varsa al ben ihtiyacı olmayıp sadece diğerlerine hoş görünmek için bunu yapanları diyorum.
Belki yukarıda verdiğim örneğin aynısını yapmıyorum ama bende bu tüketimin kurbanıyım.Zaten her zaman biliyorsun “Victims,aren’t we all?”
The things you own end up owning you.Geçenlerde telefonumu kaybetmemle benim bile bir eşyaya ne kadar köle olduğumu fark ettim.Oysaki hiç farkında değildim.Acaba kendimle alakalı hiç bilmediğim benim düşüncelerimle hiç örtüşmeyen daha başka neler var.
Eşyalar bize ne zamandan beri bir statü kazandırmaya başladı?Benim gözümde kesinlikle böyle değil.Keşke diyorum bir ormana gidip orada yaşasam.Ölümüme kadar orada yaşayamam,birileri gelir bizim çadırımızın üzerine AVM kurar günün birinde.Hem aile olmak varsa kafamda eğer, çocuklarımı eğitimden yoksun bırakamam,sosyalleşmelerini engelleyemem.Gerçi çocuğumun nasıl bir sosyal yaşantısı olacağından emin değilim.Onları bilgisayar oyunlarına ya da başka cihazların vaad ettiklerine bağımlı görmek istemiyorum.Sadece bir ütopya.Bilirsin, ütopyalarımıza sonsuz kilometre var.
Ben üzerimde taşıdığım kıyafetler,kullandığım telefon ya da araba,oturduğum semt değilim.Beni ben olduğum için,benim özümü seveceksin ve saygı duyacaksın ya da sevmeyeceksin ve saygı duymayacaksın.Eğer beni kıyafetlerimle ya da diğer eşyalarımla damgalarsan ve burnunu kıvırsan aklında kurduğun yalan benden öteye gidemeyeceksin.Oysaki benden kendine katabileceğin çok şey olabilir,sana yararım olabilir.
İnsan biriyle kendine yararı olduğu için mi arkadaşlık eder?Onu eğlendiriyor diye ya da moralini hep yukarıda tutuyor diye mi sever?Espritüel olan insanların gözde olmaları bu yüzden mi?
Nobody loves no one.Sadece kendi çıkarlarımız için mi birliktelik kuruyoruz?abrine yardım ederken aslonda kendimizi mi tatmin ediyoruz?Her şeyin merkezine kendimizi mi yerleştiriyoruz?
Aileyle olan ilişki bir yabancıyla kurduğumuz ilişkiden çok daha net ve koşulsuz.Bir yabancıyı koşulsuz sevdiğimizi sansak ve buna emin olsak bile gerçekten öyle mi?
Bunlar düşününce çok sığ geliyor.Gerçekten böyle mi?
Canımızı sıkan bazı nedenleri düşününce hayret ediyorum.Afrika’daki aç çocukları örnek vermeyeceğim buna.Her neyse.
Yazının başında bahsettiğim içimdeki şey bunlarla alakalı değildi ama genelde aklımdan geçen şeylerdi.
Nasıl başlayacağını bilemeyen insanlardan olmak istememiştim.
İçimde bir şey var.Arada sırada geliyor ve zirvesini yapıyor.Ben yemek yerken geliyor bazen işte o en kötüsü.Kusacak gibi oluyorum.Eğlenirken birden somurtmama sebep oluyor.Bir şeyler hala ve hala eksik.Neolduğunu tam kestiremiyorum ama galiba aklımda olan şey sebebi.Bunu dillendirmeyeceğim.
Sanırım birinin bana ihtiyaç duyması lazım.Bence bu kötü ve bencilce.İnsan makinesine bazen şaşıyorum.Kendi istekleri ve düşüncelerine esir olan biri değilim ama bazen isteklerimi kontrol altına almakta güçlük çekiyorum,çünkü bu sıralar çok yoğunlar.
En hayret verici şey bence, bir insanın bir isteğini yerine getirmek için bir eylemde bulunması,kendini tatmin etmek için amaçlar edinmesi.Çok normal ama çok garip.
Eğlenmek için bir yere giden insanlar.Oyun oynamak için bir yerde toplanan insanlar.
Bunu yazarken Fight Club’ta hoşuma gitmeyen tek bir sahne aklıma geldi.Lou’nun mekanındaki barmenin –hani sonradan köprücük kemiği kırılan sakallı abi- Tyler ve Narrator gelince barı kapatıyoruz diyip çok ciddi bir ifade takındığı sahne.Dövüşmek için,kendilerini önemli hissetmek için yapmaya gittikleri bir eylem.Fight Club’ın üzerinde durduğu felsefeye ise sonuna kadar destek veriyorum,dediğim gibi sadece o sahne bana hoş gelmiyor.Bunu tam anlamıyla sözcüklere dökemiyorum çünkü bende tam anlamıyla göremiyorum.
”We are consumers” “Exactly”.Ve bunu istemeden yapıyoruz,istiyerek yapıyoruz ama durup düşünüyor muyuz ne gerek var diye.Aynı bluzun binbir çeşit rengini almak gibi, ihtiyacın varsa al ben ihtiyacı olmayıp sadece diğerlerine hoş görünmek için bunu yapanları diyorum.
Belki yukarıda verdiğim örneğin aynısını yapmıyorum ama bende bu tüketimin kurbanıyım.Zaten her zaman biliyorsun “Victims,aren’t we all?”
The things you own end up owning you.Geçenlerde telefonumu kaybetmemle benim bile bir eşyaya ne kadar köle olduğumu fark ettim.Oysaki hiç farkında değildim.Acaba kendimle alakalı hiç bilmediğim benim düşüncelerimle hiç örtüşmeyen daha başka neler var.
Eşyalar bize ne zamandan beri bir statü kazandırmaya başladı?Benim gözümde kesinlikle böyle değil.Keşke diyorum bir ormana gidip orada yaşasam.Ölümüme kadar orada yaşayamam,birileri gelir bizim çadırımızın üzerine AVM kurar günün birinde.Hem aile olmak varsa kafamda eğer, çocuklarımı eğitimden yoksun bırakamam,sosyalleşmelerini engelleyemem.Gerçi çocuğumun nasıl bir sosyal yaşantısı olacağından emin değilim.Onları bilgisayar oyunlarına ya da başka cihazların vaad ettiklerine bağımlı görmek istemiyorum.Sadece bir ütopya.Bilirsin, ütopyalarımıza sonsuz kilometre var.
Ben üzerimde taşıdığım kıyafetler,kullandığım telefon ya da araba,oturduğum semt değilim.Beni ben olduğum için,benim özümü seveceksin ve saygı duyacaksın ya da sevmeyeceksin ve saygı duymayacaksın.Eğer beni kıyafetlerimle ya da diğer eşyalarımla damgalarsan ve burnunu kıvırsan aklında kurduğun yalan benden öteye gidemeyeceksin.Oysaki benden kendine katabileceğin çok şey olabilir,sana yararım olabilir.
İnsan biriyle kendine yararı olduğu için mi arkadaşlık eder?Onu eğlendiriyor diye ya da moralini hep yukarıda tutuyor diye mi sever?Espritüel olan insanların gözde olmaları bu yüzden mi?
Nobody loves no one.Sadece kendi çıkarlarımız için mi birliktelik kuruyoruz?abrine yardım ederken aslonda kendimizi mi tatmin ediyoruz?Her şeyin merkezine kendimizi mi yerleştiriyoruz?
Aileyle olan ilişki bir yabancıyla kurduğumuz ilişkiden çok daha net ve koşulsuz.Bir yabancıyı koşulsuz sevdiğimizi sansak ve buna emin olsak bile gerçekten öyle mi?
Bunlar düşününce çok sığ geliyor.Gerçekten böyle mi?
Canımızı sıkan bazı nedenleri düşününce hayret ediyorum.Afrika’daki aç çocukları örnek vermeyeceğim buna.Her neyse.
Yazının başında bahsettiğim içimdeki şey bunlarla alakalı değildi ama genelde aklımdan geçen şeylerdi.
20 Ağustos 2013 Salı
19 Ağustos 2013 Pazartesi
18 Ağustos 2013 Pazar
16 Ağustos 2013 Cuma
5 sene önce ben en büyük hatalarımı yapıyordum, şimdiyse benim 5 sene önceki yaşımda olanar ilk büyük hatalarını yapacaklar.Onlara "Durun yapmayın" demek onların hayatından bir cok şeyi çalmak olurdu. Çünkü ben onlardan çok şey öğrendim.Birkaç sene sonra kendi kendilerine "Neden?" diye soracaklar ama daha sonra anlayacakar.Zor yoldan öğrenmek ama gerçekten öğrenmek ve onların hata olduğunu kabul etmek onları çok ileriye taşıyacak.
Şimdi anlamasalar da,birkaç sene sonra anlamasalar da 5 sene sonra anlayacaklar.
Şimdi anlamasalar da,birkaç sene sonra anlamasalar da 5 sene sonra anlayacaklar.
Onun içindeki iyiliği görüyorum ve onu battığı yerden çıkarmak istiyorum. Çıkaracağım da.Ona iyi geleceğim.O bunu bilmese de onun şansı benim.
Çevresindekiler onun için üzülüyorlar ama hiçbir sey yapmıyorlar kendilerinin de o bataklığa saplanacaklarından korkuyorlar.O onları da oraya çekermiş.Çok bencilce ama bir o kadar da haklılar.Böyle şeyler kendini bilme meselesi.Yinede en yakınlarının bunları söylemesi üzücü.
Benimse o pisliklerle işim yok artık. Ne cesaretim var ne de kendi soyut dünyamda boğulmak gibi bir isteğim. Korkum beni onlardan uzak tutuyor.Bu iyi bir şey,korku işe yarıyormuş demek.Onu anlıyorum çünkü bende oradayım.Ben sadece şanslıydım çünkü kendi gerçeklerimden kaçacağım derken daha kötülerini gördüm.Onaysa soyutlanmasında yardımcı oluyorlar.
Ben onun gerçekliğine bir neden vereceğim. Burada kalması için bir neden olacağım,belki de tek neden... Kaçmasındaki sebepleri,o kimseye anlatamadığı sebeplerini bir bir dinleyeceğim.
Kim ne derse desin ben onu görüyorum,okuyorum.Onu benden başka kimse oradan çıkarmaya yeltenmez.Onu kimse kurtaramaz,sadece ben.
Çevresindekiler onun için üzülüyorlar ama hiçbir sey yapmıyorlar kendilerinin de o bataklığa saplanacaklarından korkuyorlar.O onları da oraya çekermiş.Çok bencilce ama bir o kadar da haklılar.Böyle şeyler kendini bilme meselesi.Yinede en yakınlarının bunları söylemesi üzücü.
Benimse o pisliklerle işim yok artık. Ne cesaretim var ne de kendi soyut dünyamda boğulmak gibi bir isteğim. Korkum beni onlardan uzak tutuyor.Bu iyi bir şey,korku işe yarıyormuş demek.Onu anlıyorum çünkü bende oradayım.Ben sadece şanslıydım çünkü kendi gerçeklerimden kaçacağım derken daha kötülerini gördüm.Onaysa soyutlanmasında yardımcı oluyorlar.
Ben onun gerçekliğine bir neden vereceğim. Burada kalması için bir neden olacağım,belki de tek neden... Kaçmasındaki sebepleri,o kimseye anlatamadığı sebeplerini bir bir dinleyeceğim.
Kim ne derse desin ben onu görüyorum,okuyorum.Onu benden başka kimse oradan çıkarmaya yeltenmez.Onu kimse kurtaramaz,sadece ben.
14 Ağustos 2013 Çarşamba
Biraz önce aylar önce yazdığım bir yazıyı okudum babaanne.Seninoe ilgili bazi seyleri unutmuşum,uzuldum.Ah babaanne bu bayramda sensizdi.O odaya girdim ve senin masaya koymus oldugun vazonun uzerindeki fotografina baktim.o fotografta taktigin sal bizde babaanne.o evde hala sen varsin ama.senin duzenin,senin ortulerin,senin vazolarin.Metecwn'la benim olan cercevelenmis fotograflar.keske burada olsaydin da biz eve giderken bizi kapidan izleseydin.simdi kapi biz ciktigimiz anda kapaniyor.ne gari0 degil mi?boyle kucuk bir sey senin yoklugunu nasil acik ediyor.Dedem yine unutmadi bana para vermeyi.ah babaannem...
Her o tadı aldığımda sordum kendime ve etrafimdakimlere "Neden bunu kendimize yapıyoruz?".Cevabımız yoktu, elbetteki vardı ama birbirimize verebileceğimiz cevaplar değildi onlar.Yüzleşmekten korkuyorduk sadece.Sözler ete kemiğe büründüğü zaman bir gerçeklik kazanır,onları evrene kavuşturduğumuzda gerçek olurlar.Suskun kaldık çünkü yüzleşmekten korktuk,onları gerçek yapmaktan korktuk.Her zamanki gibi içimizde yaşadık bütün acılarımızı ve mutluluklarımızı.Konuşmaktansa hayal kurduk biz.Böylesi daha kolaydı.Ne ağır yenilgiler vardı hayallerimizde ne de büyük pişmanlıklar...Sustuk ve gerçek hiç bizim olamadı.Gerçek hiç benim olmadı. Ama artık ağır geliyor bu suskunluk, üzerime ördüğüm duvarlarım nefes alacak yer bırakmıyor.Kat kat artıyorlar ben sustukça.Artık böyle olamaz,korkaklık bizimkisi biliyorsun.İncinmekten korkmak.Yenilmekten korktuğumuz için hiç oynamıyoruz da.Risk almıyoruz,hiç denemiyoruz, gerçeğe ulaşmanın bütün yollarını kapatıyoruz böylelikle.Artık böyle olmamalı.Çok ağır geliyor bu yalnızlığım.Keşke bir günlüğüne ben olabilseniz ve beni anlayabilseniz.Çünkü o kadar çok anlatacak şey var ki,o kadar birikmişler var ki...Beni tam anlamıyla anlamanızı istiyorum.Ne hissettiğimi,ne düşündüğümü,hissettiklerimin ne kadar yoğun olduğunu,düşünüş şeklimi,hayata bakışımı...Keşke gelseniz ve biraz da bana beni anlatsanız,belki bende birazcık net olurum,ruhumdaki karışıklıkları çözerim belki biraz.
Gelseniz ve bana hayallerimi anlatsanız.Neden korktuğumu sorsanız bana,neden korktuğumu biliyorsunuz ama bana ne için korktuğumu sorsanız keşke.Keşke gelip biraz sevseniz beni.
Keşke biraz beni anlasalar.Gelseler ve beni sevseler.
Keşke gelip beni biraz merak etseniz.Duvarlarımdan çıkmama yardım etseniz.
Keske kendinizde boğulmasanız biraz,beni de boğmasanız kendi hayallerimde.
Gelseniz ve bana hayallerimi anlatsanız.Neden korktuğumu sorsanız bana,neden korktuğumu biliyorsunuz ama bana ne için korktuğumu sorsanız keşke.Keşke gelip biraz sevseniz beni.
Keşke biraz beni anlasalar.Gelseler ve beni sevseler.
Keşke gelip beni biraz merak etseniz.Duvarlarımdan çıkmama yardım etseniz.
Keske kendinizde boğulmasanız biraz,beni de boğmasanız kendi hayallerimde.
8 Ağustos 2013 Perşembe
Hayatım bu aralar çok güzel gidiyor ve hep de öyle gidecek.Çünkü gelecekle ilgili çok güzel ve umutlu planlarım var.Tedirgin de hissetmiyorum.
İki üç pürüz yok değil tabii ki.Dün mesela telefonumu kaybettim ama ailem o kadar iyi ki bununla sadece dalga geçiyorlar.Arkadaşlarım o kadar iyi ki bana çok yardımcı oldular.
Beni sadece teselli bulmak için arayıp soran insanlara da pek ihtiyacımın olmadığını fark ediyorum.
Kendimin farkına varıyorum ki ben gerçekten buradayım.Bazı zamanlarda gidip gelmişim ama şu anda buradayım.Farkındayım.
Başka maddelere ihtiyaç yok.Hemde hiç yok.Never and ever.
Müzik tek ilaç biliyorsun, her şeyin gıdası müzik.Yalnızlığımın,üzgünlüğümün,depresifliğimin ilacıdır kendileri.
Yalnız olamsam bile arada sırada öyle hissediyorum.Alone and lonely şeysi.
Ama olsun,en büyük boşluk doldurulursa eğer bunların hiçbir önemi kalmaz zaten.Hayat amacımmış gibi davranıyorum bu sıralar.
Kapalı konuşuyorum biliyorum da zaten kaçınız oturup okuyorsunuz ya da rastlıyorsunuz.Bu sitenin pazarlamasını hayatta yapamam zaten.Burada çıplağım,beni de o kadar çok tanımasın öyle herkes.
Güle güle şekerim.
İki üç pürüz yok değil tabii ki.Dün mesela telefonumu kaybettim ama ailem o kadar iyi ki bununla sadece dalga geçiyorlar.Arkadaşlarım o kadar iyi ki bana çok yardımcı oldular.
Beni sadece teselli bulmak için arayıp soran insanlara da pek ihtiyacımın olmadığını fark ediyorum.
Kendimin farkına varıyorum ki ben gerçekten buradayım.Bazı zamanlarda gidip gelmişim ama şu anda buradayım.Farkındayım.
Başka maddelere ihtiyaç yok.Hemde hiç yok.Never and ever.
Müzik tek ilaç biliyorsun, her şeyin gıdası müzik.Yalnızlığımın,üzgünlüğümün,depresifliğimin ilacıdır kendileri.
Yalnız olamsam bile arada sırada öyle hissediyorum.Alone and lonely şeysi.
Ama olsun,en büyük boşluk doldurulursa eğer bunların hiçbir önemi kalmaz zaten.Hayat amacımmış gibi davranıyorum bu sıralar.
Kapalı konuşuyorum biliyorum da zaten kaçınız oturup okuyorsunuz ya da rastlıyorsunuz.Bu sitenin pazarlamasını hayatta yapamam zaten.Burada çıplağım,beni de o kadar çok tanımasın öyle herkes.
Güle güle şekerim.
24 Haziran 2013 Pazartesi
Çünkü özlüyorum anlıyor musun?
Hiç tanımadığın birini nasıl bu kadar özlersin? Nasıl bu kadar düşünceleri derinden etkileyebilir seni.
O benim Ata'm.Keşke onu buraya getirmenin bir yolu olsa, onunla konuşmak ne kadar büyük bir şey olurdu.
Ona içinden değilde, yüzüne karşı teşekkür edebilmek.
Ah Ata'm biliyorum görüyorsun.Neler hissediyorsun acaba?
Sen gençlikle gurur duyuyorsun Ata'm.
Küçükken okulda öğle teneffüsleri Sarı Zeybek'i izlerdik.Sınıf dopdolu olurdu, kimse çıkmazdı.
Herkes o "son balo" da ağlardı.Hıçkıra hıçkıra.Bende ağlardım.Televiyzonun üstünde her sınıfta olduğu gibi fotoğrafın vardı.En çok sevdiğim fotoğrafındı o.
Onun çocuğuyum,onun genciyim,onun izindeyim.
Biz o antları laf olsun diye vermedik.
Birinci vazifemi iyi bilirim, aklıma kazınmış, bilirim.
Zaten hangi çılgın bize zincir vurabilir?
Hiç tanımadığın birini nasıl bu kadar özlersin? Nasıl bu kadar düşünceleri derinden etkileyebilir seni.
O benim Ata'm.Keşke onu buraya getirmenin bir yolu olsa, onunla konuşmak ne kadar büyük bir şey olurdu.
Ona içinden değilde, yüzüne karşı teşekkür edebilmek.
Ah Ata'm biliyorum görüyorsun.Neler hissediyorsun acaba?
Sen gençlikle gurur duyuyorsun Ata'm.
Küçükken okulda öğle teneffüsleri Sarı Zeybek'i izlerdik.Sınıf dopdolu olurdu, kimse çıkmazdı.
Herkes o "son balo" da ağlardı.Hıçkıra hıçkıra.Bende ağlardım.Televiyzonun üstünde her sınıfta olduğu gibi fotoğrafın vardı.En çok sevdiğim fotoğrafındı o.
Onun çocuğuyum,onun genciyim,onun izindeyim.
Biz o antları laf olsun diye vermedik.
Birinci vazifemi iyi bilirim, aklıma kazınmış, bilirim.
Zaten hangi çılgın bize zincir vurabilir?
2 Mart 2013 Cumartesi
15 Şubat 2013 Cuma
Bazen öyle seyler düşünüyorum ki o düşüncelere bağlı kalıp onların üstünde yoğunlaşırsam onların esiri olacağımı biliyorum, bu da yaşlılığımda hayatımı nasıl geçirdiğimi düşündüğümde hayal kırıklığı hissetmeme yol acar.Bir anlık esiri değil bir omurluk esirleri olurum.
O yüzden bazı düşünceler geldigi zaman onları geri itiyorum.
Arada sırada aklıma geliyorlar, düşünmemeye çalışırken cok kısa sürede olsa yeni seyleri fark ediyorum, adım adım iletliyor.
Bir gün yeni bir 'tutsaklik' keşfetmenden korkuyorum.
Ve onu yaşamaktan cok daha fazla korkuyorum.
Ama yaşamadıkca bunlarla bas edip edemeyeceğini bilemem, onceden bakınca insan en kötüsünü kuruyor. Belki de bas ederim çünkü gucluyum.
Neyse, kendi düşüncelerimin esiri olmamak dileğiyle...
O yüzden bazı düşünceler geldigi zaman onları geri itiyorum.
Arada sırada aklıma geliyorlar, düşünmemeye çalışırken cok kısa sürede olsa yeni seyleri fark ediyorum, adım adım iletliyor.
Bir gün yeni bir 'tutsaklik' keşfetmenden korkuyorum.
Ve onu yaşamaktan cok daha fazla korkuyorum.
Ama yaşamadıkca bunlarla bas edip edemeyeceğini bilemem, onceden bakınca insan en kötüsünü kuruyor. Belki de bas ederim çünkü gucluyum.
Neyse, kendi düşüncelerimin esiri olmamak dileğiyle...
29 Ocak 2013 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)