21 Ekim 2013 Pazartesi

Ruhumu özgür bıraksam, kendimi özgür bıraksam.
Bırakabilsem.
O zaman her şey "rahat" olacak.
Ancak şu anda her şey o kadar sert ve katı ki.
Üzerimde bir şey var, onu her saniye hissediyorum.
Bu nedir?
Neden ben böyleyim?
Bende bir sorun mu var yoksa herkes mi böyle hissediyor?
Herkes böyle hissediyorsa bununla nasıl başa çıkıyorlar?
Herkes bu kadar mutsuzken nasıl bu kadar eğleniyor? Ben bu kadar mutsuz muyum?
Ben mutsuz değilim aslında.Sadece rahatsızım.Bir şeyler beni rahatsız ediyor.
Çekingen miyim ben?
Bunları bilir bir kişiyle konuşacağım yakında.
Ama kendimi doğru ifade edememekten, yeterli ifade edememekten korkuyorum.
İnsanlar zayıf noktalarımı bilmesinler.Sonra onları oyuncak yaparlar ya da cümlelerinin bir yerine iliştirip kendilerini tatmin ederler.
İnsanlar birazcık da vefasız ve aptal.
Ben öyle miyim?
Sanmıyorum.Bazı insanlara öyle olmuş olabilirim evet.Onlar da benim yüzümden acı çekti.
Ama insanın acı çekmesinin nedeni yine kendisi olmamalı.
Bunu yapmamalı.
Ya da sorun bir şeyler yapmamaksa insan artık atağa geçmeli.
Birkaç güne kadar o kadar güçlüydüm ki.
O küçücük, hayatımızda büyüttüğümüz ama aslında küçücük olan fakat bakıldığında önemli olan bir olay oldu.Başkalarının acılarıyla kıyaslandığında küçük ama senin dünyanda sana acı veren şey.
Galiba beni etkiledi.
Olan olay etkilemedi beni aslında, benim bu kadar pasif kalışım ve bunların olmasına izin verişim beni rahatsız etti."Sena sen galiba eski Senasın." dedirtti.Eski Sena değilim elbet ancak değişim uzun sürüyor belkide ve darbe alması çok olasıydı.
Neden benim bu kadar çok istediğim bir şeye duvarlar örüyorum?
Neden sadece olayların gelişmesi için bir adım atmıyorum.
Neden karşımdaki benim duygularımı anlar diye bu kadar çekiniyorum.
Bu benim soğukluğumdan mı?
Yoksa olması gereken mi buydu? Olması gereken diye bir şey var mıdır?
O kadar fazla soru var ki.
Ah keşke beni anlasanız.
Biriyle konuşmam lazım, bana bir tedavi versinler.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder