5 Nisan 2015 Pazar

Sana yazılar yazmak istemiyorum.
Birçok şeyi bilmem gerek.
Duygularım neler bilmiyorum, bu kadar karmaşık olmak zorunda değil.
Bana yaklaş, bana dokun.
Çocuk, sana bakınca neden dünya aydınlanmadı? 
"Bugün Kadıköy'de bir terdirginlik var" dedim, o da "Sen tedirginsin" dedi. 
Çok doğruydu. Bunu anlamasını beklemiyordum. Kendi hislerimi dolaylı yollardan söylemek istemiştim ama sen anladın.
Bu aslından güzel bir şey, o anın benim için değerli olduğunu tahmin etmezsin. Biliyorum.
O kadar aynıyız ki.
Çocuk, seninle yapmak istediğim şeylerin çoğunu yapıyoruz.
Merdivenin basamaklarını çıkıyoruz, en tepede ne var? Bir tepe var mı? 
Basamaklarımız sağlam, geri dönüo baktığımda da her şey yerli yerinde duruyor.
Ama adımlarımız yavaş, böyle olması aslında çok güzel,
Ama şu sabırsız benliğime bu titreşim fazla geliyor.
Acaba sen neler düşünüyorsun? Kendi titreşimlerimde o kadar çok boğuldum ki senden bana gelenleri analiz edemedim.
Benden sana gidenleri kontrol edemedim.
İçimde bir tedirginlik var. 
Nedenini bilmiyorum, huzursuz, tedirgin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder