19 Nisan 2014 Cumartesi

"...İşte, ben hala varım; bütün acıları ölçüp biçip tartarak -sense, kayan bir yıldız gibi hızla uzaklaşıyor; son anda da dönüp göz kırpıyorsun, yalnızca..."
Oruç Aruoba
İle
Sayfa 38
Metis Yayınları

Onunla olan yaşanmışlığımızı daha iyi anlayabilmek, biraz da onu daha iyi anlayabilmek için okuduğum bu kitapta geçen "Kayan bir yıldız gibi" sözü bana bir anımı hatırlattı. Belki de bu kitabı onu düşünerek okumasaydım aklıma bile gelmeyecekti.
Takım seçmelerinde Uludağ'dayken akşam dışarı çıkmıştık, bir şeyler içip otele geri dönüyorduk. Otel yolunda karşımızda bir yıldız kaymıştı. Dört kişilik olan grubumuzda sadece iki kişi görmüştük o yıldızı. "Haydi dilek tutalım." demiştik.
Ben de onu düşünerek bir dilek tutmuştum.

Ne garip, bu ayrıntıyı unutmuşum. Masum oluşumu yeniden hatırladım.

O zamanlar daha aylardan aralıktı. Daha sayılar bile değişmemişti.
Onu tanımıyordum bile, hayalini bile tanımıyordum.
Zaten o gün, o daha hayatıma gireli bir ya da iki gün olmuştu. "Hayatıma gireli", çok anlamlıymış gibi durdu.
Daha hiçbir şey yaşanmamıştı, sadece bakışmalar vardı o zamanlar.

Şimdi üzerinden 4 ay geçti, kötülükler yaşandı.
Acaba şu anda o dileği iyi ki tuttum mu diyorum?

Ah çocuk. Ne garip.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder