29 Aralık 2016 Perşembe

Too Much Sorrow

She is gone
And yes it is hard to believe as it is hard to believe as it is hard to believe as it is hard to believe as it is hard to believe as it is hard to believe as it is hard to believe

Remember the eyes
Sharp and volcanic
That is where the joy is.

6 Aralık 2016 Salı

Isn't it ridiculous that we, as human-beings, don't know why we exist?

28 Kasım 2016 Pazartesi

You are not here, this is obvious.
But the question is, do you even exist?

16 Ekim 2016 Pazar

Eski yazılarımı okudum ve beni  bunalttılar. Kim bilir o zamanlar ben kendimi ne kadar bunaltıyormuşum.
Daha doğrusu hissettiklerim beni ne kadar daraltıyormuş.
Düşüncelerimi, davranışlarımı, yaşantımı. Daraltıyormuşum.
İyi ki şimdi o hisler içerisinde kaybolmuş halde değilim.
Şu anda farklı, yine zorlukları olan ama en azından daha net hisler içerisindeyim.
Tek zorluğu özlem. "Long distance relationship"
Ama geri dönüp bakınca keşke dediğim hiçbir şey yok. Kaldı ki o bunalışların bana hayata, kendime ve ilişkilere dair pek çok şey öğrettiğini görüyorum.
Eskiden olduğumdan çok daha güçlüyüm, kendimin farkındayım ve ayaklarım yere daha güvenli basıyor.  Ah Antwerp, I've learnt so much from you, I've gained so much from you.
Bütün bu içinden geçmiş olduğum sürecin bu doğrultuda evrileceğinin de farkındaydım ve bunun için de seviniyordum. Şimdi olduğum yerden mutluyum fakat geleceklere karşı her zaman tetikteyim.
I am more aware of myself and my surroundings.

Ah!

1 Ağustos 2016 Pazartesi

Yes it burns.
This is how i exactly imagined it.
It burns my chest and ties my throat.

There is my little cat on my bed.
There is a man I love thousands of kilometers away.
Why can't I have both?

I fell for the guy.
I love the guy.
My guy.
My man.

And it hurts my memories to know that there isn't a certain date we'll see each other.
The only thing I know is I love him and he loves me back too.

That was all I've wanted.

Again crying. And I'm going to cry more for sure.

If there is someone sees everything from above, it knows I miss his everything.
His smell, his voice, his hair, chatting with him, listening to songs with him... why the hell am I writing I simply miss his EVERYTHING.

Cold wind doesn't help too. Adds up more weird feeling to the ones I already have now.

I just cannot stop the time. It is impossible. That makes me feel so vulnerable and small.

I even miss how he says "impossible" too.

I fell for the guy.

He said "this is even worse than breaking up" on our last night.
That was true. That is true.

Now I feel so tired but also so shitty thag shittiness keeps me awake.

I just want to hug him and sleep. This is all I want. To smell his hair, kiss him on the lips, hug him and sleep.

This burns.

31 Temmuz 2016 Pazar

I havent qeitten here for a while.
Because i didnt have the time and the influence.

Because I was happy.
I am happy.

But will drawn into pitch darkness soon.

Hard to say "Next time"

17 Haziran 2016 Cuma

Kirli beyinleriniz, gelişmemiş karakteriniz, başkalarından duyduğunuz "fikirleriniz" ve bu fikirlere dayanarak yaptığınız yargılamalar, suçlamalar, hareketler, kötülerler...

Bizi bu dünyayı sevmekten, yaşamdan zevk almaktan -alabilmekten- alikoyamayacak ve biz hayattan size ve sizinle beraber gelenlere ragmen zevk alabilirken siz kendi kucuk karanlik kosenizde cildiriacaksiniz.

Neden bu tarafa gelmiyorsunuz da balçık içinde gittikçe daha da pislige gömülüyorsunuz?

Buraya gelin, hayat burada çok aydınlık ve cok güzel. Yapacak, öğrenecek, kesfedecek çok şey var. Dunyanin bir diger ucunda bambaska cennetler var. Daha varlığından bile haberdar değilsiniz.

Sevgi var, sevgiyi tatmanız gerek. Uzun süredir görmediğiniz arkadasınızi gördüğünüzde hissetiginiz, sevgilinize sarildiginizda hissettiginiz, yeni bir ülke, şehiri "fethettiginizde" hissettiginiz, baska bir dilde baska bir kulturden insanlarla anlastiginizda hissettiginiz, tanimadiginiz biriyle kolkola ayni sarkiyi soylediginizde hissettiginiz...

Bu ve bunun gibi daha varligindan haberdar olmadığınız duygular bambaska.

Kaliplarinizdan cikin artik.
Ben dunya vatandasiyim diyebilin.
Bir baskasini rengine, diline, dinine, cinsel yonelimine, maddi durumuna göre yargilamayin artik.

Ayni dili konusmasaniz bile vucut dilimiz var, ayni dili bilmeden bir duyguyu paylasmak bambaska. Muzik ne guzel bir ornek buna mesela.

Neden butun bu duyguları goz ardi ediyorsunuz? Neden hayatınızı başkalarının ne yaptigini dusunmeye, sizin bile olmayan sahte dusuncelerle dusunmeye adiyorsunuz?

Gelin anlasamadigimiz bir konu varsa karsilikli konusalim, konusurken cayimizi icelim, fikirlerimizi paylasalim. Kargasaya gurultuye kavgaya ne gerek var.

Hayat bunun icin fazla guzel, neden bunu goremiyorsunuz?

Kukla olmayin artik, hayatinizi kendiniz yonetin, iplerinizi kesmek aslinda o kadar kolay ki.

Bir baskasina gulusemek o kadar kolay ki.

Insanlar bir merhaba yakininizda oysa ki.

Artik kendi ve baskalarinin hayatini karartmayin, sondurmeyin.

Bir seyleri degistireceksek beraber degistirelim, daha da iyisini arayalim. Ama bunlari hep beraber yapalım.

Bunu neden basaramiyoruz... Neden birbirkmizi sevmeye gucumuz yeterken dusman oluyoruz.

Gelin artik buraya.

11 Haziran 2016 Cumartesi

Kahvaltı yapıp uyuduğum sıkıntılı günler.
Aşağıdaki masayı neden kaldırdılar, orayı baya seviyordum.
Belki de külleri yere attığım içindir.
Meh her neyse.
Bir küçük o zaman, beni camda içmeye teşvik ettiler.
Sorry dears but fuck you.

4 Haziran 2016 Cumartesi

31 Mayıs 2016 Salı

Bazen Facebook'ta ağız dolusu küfürler etmek istiyorum.
Ama yok.
Gördüğüm bütün gündem haberlerine "Taşşşak mı geçiyorsunuz?" demek istiyorum
Ulan siz taşak mı geçiyorsunuz denyolar?
Hergün taciz haberiydi tecavüz haberiydi
Ülkenin eğitimsiz insanlarıyla geçilen dalgalardı ego tatminleriydi
Üzülecekken gülünen şakalardı

He istemiyorsan kapat mı diyeceksiniz?
Sana ne ulan denyo!?
Seçtiğin kadar bugünsün
Bugünün kadar yarınsın
Yani, yarınlararını seçersin.
I think I've used my "unconditional love" joker in the past.
It was a wrong move.

27 Mayıs 2016 Cuma

Bir şehrin içinde ayrı kalacaksak başka ülkelerde ayrı kalalım, daha anlamlı değil mi?

25 Mayıs 2016 Çarşamba

I AM NOT ON THE NIGHT TRAIN 
AND I AM NOT READY TO CRASH AND BURN 
My mind produces scenerios.
But,
I need to write this fucking research paper.
So 
Will
Cut 
It 
Out

24 Mayıs 2016 Salı

Gözlerimin önünde büyüdün, büyüyorsun.
Yazma yetimi kaybetmişim. 
Daha lisedeydik.
Sana bakıp kızarıyordum ancak.
Tek yapabildiğim şey sınıfının önünden geçip sana bakıp seninle gözgöze gelmemeye çalışmaktı.
Seni görünce heyecanlanmaktı.
Sonra neler oldu çocuk.
Sen büyüdün.
Şimdi mezun oluyorsun.
Gözlerimin önünde.
Giderek hayatını görüyorum.
Sen beni boşver. Konumuz hep sensin.
Her zaman içimde bir yara olarak kalacaksın.
Bizim için umutlar solmuş artık biliyorsun.
Bilmiyorsun ki, düşünmüyorsun. Neden düşünesin.
İstanbul'a dönünce senden kaçacağım çocuk.
Seni göremem.
Yeniden dönemem.
Yeniden hissedemem.
Bitiksin çünkü. Sonu çoktan geçtik çünkü.
Ama evet, her zaman içimde bir yerlerde bir parçam seni hep önemseyecek.
Sen mezun olurken gülümseyecek.
Mutluluğunu gördükçe buruk mutluluklar hissedecek.
İçimden bir parça senin o ışığını her zaman görecek.
Diğerleri ise inkar edecek.
Ama içimden bir parça sana hiçbir zaman sahip olamayacak.
Bir parçam hiçbir zaman sana yetemeyecek.
Bir parçam her zaman seninle olmak isteyecek.
Görüyorsun, seni aldım buralara getirdim. Seni bambaşka yerlere taşıdım, görünen o ki ister istemez taşıyorum da.

Ah tamam. Gittin. 
Geriye kalan duyguları akıtıyorum sanırım. 
Şu anda hiçbir şey hissetmiyorum.
Yine de biliyorsunuz, her zaman bir parçam...


23 Mayıs 2016 Pazartesi

Antwerp'teki 3 ay 23. günüm.

Nasıl geçti, neler oldu? Zaman ben anlamadan geçiyor,
Çok çabuk geçiyor.
İstanbul'u özlüyorum, İstanbul'un kendisinden çok Kadıköy'ü ve Ataşehir'deki rutinlerimi özlüyorum.
Burada hayat İstanbul'dakinden çok daha kolay. İstanbul'da kaos var. Her yerde bir koşuşturmaca, her yerde bir gürültü. Şehirin kendisi karmakarışık, toz duman içinde.
Burada gittiğim yerler belli, gideceğim yerler işaretli, nasıl gidilecekse aynen öyle gidiyorsun.
Trafik hayatımda gerçekten büyük bir stres kaynağıymış, biliyordum, şimdi daha da iyi biliyorum.


Ülkemi, kültürümü, dilimi seviyorum ama içimi acıtıyorlar.
We, the ones who think, know why it hurts.

Kıyaslama yapmayacağım. Daha da için içim acıyor.
Ah güzel ülkem sana ne yapıyorlar böyle?

Better than I was
And stronger than I was

That is how I feel.

19 Mayıs 2016 Perşembe

25 Nisan 2016 Pazartesi

Gittin çocuk.
Ve bunun için çok mutluyum.

Paris

21 Mart 2016 Pazartesi

3 Mart 2016 Perşembe

İşte öyle.

Yine aynı cümlelere döndüm iki fotoğrafa bakınca. Yazı özlüyorum. Burukluğunu, itirafları, içkileri, kahveleri, sigarayı, geceyi, bulvarı, sohbetleri, kahkahaları, küfürleri.
En çok da seni ne kadar saf sevdiğimi, seni nasıl da bambaşka gördüğümü özlüyorum.
Sana saygı duyardım, seni alır buyuturdum ve bunu yapmamayı tembihlerdim. Sana olan sevgimi bir günah gibi söküp atmaya çalışırdım.
Çünkü biliyordum, yakın gelecekte bize ait bir zaman yoktu. Ama umutlarım her zaman oradaydı, onlar seni bende tuttu, çokuzun zaman hem de.
Sana bile benzemiyordu sevdiğim, sevmeye çalıştığım herkes.
Şimdi sevdiğim, sevmeye çalıştığım ya da sevebileceğim kimse yok.
Bambaşka bir kültürün içindeyim ve aklıma arada hala senin gelmen beni şaşırtıyor.
Bu kadar sevgiyi hak eden biri değilsin, sen de biliyorsun diyeceğim ama zaten umuru da değil. Umurunda olsaydım bile şu seni pek irdelemezdi.
Ya da sadece dışarıdan öyle gozukuyorsun.
Seni tanıyamadım.
O kadar şeffaf gözüküp bir o kadar da kapalısin da. Ama sanirim bu cumleler icin artik cok zaman gecti.

Her seyden sonra, bir yanim seni ne olursa olsun, ne yaparsan yap hep sevecek sanirim. En kucuk parçam olsa bile bir yerlerde hep senin icin icimden ağlayacagim, seni onemseyip seni dusunecegim.
"Gitmiyorsun" lafını milyonlarca kez artık derim tahriş olana kadar söyledim ama doğru da. Gitmiyorsun, gitmeyeceksin.
Ama artık senin için umut etmiyorum çocuk.
Bunca zaman senin icin umut ettim, artık gercekten etmiyorum. Edemiyorum. Etmeyeceğim de.
Artik zamanların önemi yok, artık biliyorsun da ama bir önemi yok. Değişen tek sey geçen zaman, etrafımdaki dekorlar ve sana olan duygularım oldu.
Ne acı.

Senin icin kurduğum bir "kelime hikayesi".
"Senin icin hep umut ettim, ediyorum, edeceğim."
"Zamanimiz gelecek, biliyorum."
"Bilmiyordun, artik biliyorsun"

Onlara bakip seni düşünüyorum. Hepinize uzağım.
Belki de kimseyi seni istediğim kadar istemeyecegim. Bu hisler icin su anda yorgunum sanirim, kendimi o duygulara yakin hissetmiyorum.

Neyse çocuk, yine senden bahsettik. Sıkılmışsındır, gidiyorum.

Güneş.

28 Şubat 2016 Pazar

8 Şubat 2016 Pazartesi

Okay I've been here for 8 days and I can't understand how days have passed so quickly.
Speaking in English all the time is tiring and I have to take care of so many things which I am not very used to but this is cool too. I feel like I own my life completely.
Tomorrow my school starts. I've been to Brugge and I fell in love with the city, it was lovely, I will go there again and it is so cheap to get there. (Accomodation is expensive though)
I am feeling this homesickness yes but I will make friends and it will be over.
I have only been to a party which makes me concerned but come on this is Erasmus, it is all about friendship (and documentation and money...)

Anyway. I am not in the best mental state of mine but this is only because I am so tired. I will be okay.

Alright. Goodnight from Antwerp.

28 Ocak 2016 Perşembe

Vagon

En çok özleyeceğim yerlerden birindeyim.
Daha doğrusu en çok özleyeceğim yerdeki en sık geldiğim kafedeyim. Sokağın üzerindeki masalardan birine geçip hem sokağı izlerim hem de kitabımı okurum hep.
Şu anda da o masalardan birindeyim ama kitabımı yanıma almamışım. Wake up dinliyorum.
Kadife sokak! Vagon!
Soğuk günlerde içeride oturduğum masa da bellidir.
Belçika mükemmel bir deneyim olacak elbette ama insan alıştıklarına uzun bir süre(!) veda etmeye yeltenince içi burkuluyor.

Evet, özleyeceğim. NAPALIM.
Antwerp'ten İstanbul'a dönerken de Antwerp için aynı şeyleri hissedeceğim.
Uf çok heyecanlıyım. A new advanture is ahead of me!

24 Ocak 2016 Pazar

Oh no! Now I don't have no one to think of when I listen to "I Need You"*

"Well you know I need you,
Much more than the air I breathe"

What a purely beautiful song!

Lynyrd Skynyrd - I Need You*


22 Ocak 2016 Cuma

Antwerp

10 gün sonra bu şehirden gidiyorum
Yuppies
Ailem ve kediciğim(o da aileden tabii ki) ve biricik dostlarım

Mayıs 2015'ten kalma şarkılar dinliyorum
Ama hisleri gelmiyor
Golden Age
Hisler orada kalsın, istenmiyorlar, mide bulandırıyorlar artık
Mide bulandırıyorlar öznesi yüzüden
* diyebileceğim günlere geldik
Bir devir kapandı
İyi ki de kapandı
Çoktan batmışlar
Çoktan beridir gelmeyecekmişsin, gelseydin de zaten ne olacaktı? İyi ki gelmemişsin, iyi ki gelmiyorsun. Kal orada sen, 3 kişi bir odada kalın. Birbirinizi yiyin.
Zamanımız Mayıs'ta kalmış
Doğmayalım

14 Ocak 2016 Perşembe

No. Even though I think, I will not dedicate any single writing to you.

13 Ocak 2016 Çarşamba

10 Ocak 2016 Pazar

After Sons of Anarchy, I cannot watch any other shows.
I cannot embrace them like I did with SOA. They are missed so much.
They were like a part of my life, since 2011.
Anyway...
I can read it from the voice. Addiction.

9 Ocak 2016 Cumartesi

Bir sigaraya kaç dakika sığar?

Looking at Maiden Tower...

After all I wasn't going to wait you forever.
I do not hope anymore and it is fascinating.
We are moving forward
...and Maiden Tower has dissapeared.
Now Haydarpaşa is getting closer.

6 Ocak 2016 Çarşamba

The culture
The people
The behavior
The social pressure
The country as a whole!

They all detest me

I am not going to live in this disgusting country
No, I can't have a future here
I don't have a future here

I'm sorry the greatest leader... What you've anticipated is coming true.
I am sorry, I can't stay here.
Big brains small minds...

4 Ocak 2016 Pazartesi

I AM BACK BITCHES
SAME OLD ME
LET'S CHEER IT UP!

2 Ocak 2016 Cumartesi

I went to bed at 5.30 AM got up at 8.30 AM but I feel alright right now.
In 1.30 hour I'll take the exam I think I'll get an avarage point, if lucky get 85 or higher.
I am cool. But I will be dead at the end of the day. And I 'll see 3 of my friends at different hours today :)
Anyway, vitamins will help me. And banana.
Banana is important. Well yes, now having breakfast half naked and will be on the road in 30 minutes.
Oh by the way I was just thinking, I will not love same person more than once again.
I am done with this shit.

CHEERS
Still studying for tomorrow's HTR final :)
I am used to studying at the last minute and generally I get great marks but this time I fucked up reaaaallly big (:
It's 4.45 AM and I still have 40 pages to read and memorize :)
Besides I don't remember the previous pages so this means I have 120 pages to read (:
What should I do now?
I am not going to fail but I think I will spoil the first exam's mark which is 90 out of 100. I could have had AA from this "verbal" lecture, now what DC or something?
Shit son :)

1 Ocak 2016 Cuma

Let Go All Your Hatred & Love

You are just unattainable in your ignorance and I am not willing to try anymore.
I end this torture right here. 
There is no room for you in my life, not for you and not for your absence.
I will try for this pathetic primitive being to be closer no more.

Your light will shine on noone child.
I feel like I am in a little box, let the numbers change how I feel.
Is it safe to yield onto numbers?
Happy new year and let every little thing be alright this year.
But in the end, it is just a calculation due to the Sun's movements.
Anyway, oh hi there 2016.
I'll decorate you with lots of smile, music, beautiful people, festivals, concerts, new tastes, new places, whole different cultures and lots and lots of good memories.
Hold on! They are so close!