24 Mayıs 2016 Salı

Gözlerimin önünde büyüdün, büyüyorsun.
Yazma yetimi kaybetmişim. 
Daha lisedeydik.
Sana bakıp kızarıyordum ancak.
Tek yapabildiğim şey sınıfının önünden geçip sana bakıp seninle gözgöze gelmemeye çalışmaktı.
Seni görünce heyecanlanmaktı.
Sonra neler oldu çocuk.
Sen büyüdün.
Şimdi mezun oluyorsun.
Gözlerimin önünde.
Giderek hayatını görüyorum.
Sen beni boşver. Konumuz hep sensin.
Her zaman içimde bir yara olarak kalacaksın.
Bizim için umutlar solmuş artık biliyorsun.
Bilmiyorsun ki, düşünmüyorsun. Neden düşünesin.
İstanbul'a dönünce senden kaçacağım çocuk.
Seni göremem.
Yeniden dönemem.
Yeniden hissedemem.
Bitiksin çünkü. Sonu çoktan geçtik çünkü.
Ama evet, her zaman içimde bir yerlerde bir parçam seni hep önemseyecek.
Sen mezun olurken gülümseyecek.
Mutluluğunu gördükçe buruk mutluluklar hissedecek.
İçimden bir parça senin o ışığını her zaman görecek.
Diğerleri ise inkar edecek.
Ama içimden bir parça sana hiçbir zaman sahip olamayacak.
Bir parçam hiçbir zaman sana yetemeyecek.
Bir parçam her zaman seninle olmak isteyecek.
Görüyorsun, seni aldım buralara getirdim. Seni bambaşka yerlere taşıdım, görünen o ki ister istemez taşıyorum da.

Ah tamam. Gittin. 
Geriye kalan duyguları akıtıyorum sanırım. 
Şu anda hiçbir şey hissetmiyorum.
Yine de biliyorsunuz, her zaman bir parçam...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder