29 Temmuz 2015 Çarşamba

You are all the things that I wanted to be.
Yapmak istediği şeyleri yaptığını sanıyor ama aslında yaptırılmak istendiği şeyleri yapıyor.

Yine de hiç bitmeyeceksin.

27 Temmuz 2015 Pazartesi

O kıyafetlerin içinde çok güzel görünecek o, hayal edebiliyorum. Işıldayacak, gözleri parlayacak. Gülümsemesinin en içten olduğu gün olacak o gün. Yanındakinin koluna girecek, belinden sarılacak. Sahiplenecek onu.
Canımı yakıyor bunları düşünmek, yanındakinin ben olmayacağını bilmek.
Bana "darısı sana" dediklerinde hep o kare aklıma geldi, o kadar garip bir psikolojideyim ki. Neden beynim bunları düşünüyor?
Yine de çok güzel görünecek o, ışıldayacak. Saçları o zamanlarda uzun olursa arkadan toplasın.
Hangi şarkı çalar acaba?
Neyse, ben yazmayacaktım.
Yıllar önce başka tanıdığım hiçbir adama benzemeyen bir adam tanıdım. 2009 yılında saçma sapan bir kostüm içinde fark ettim onu. O anda bile ona yakın hissetmistim kendimi ama bu kadar "anlarıma" işleyeceğini tahmin etmezdim.
Hep içimde kalacak bir adam o.
İçimde kalacak biliyorum, ne yaparsa yapsın, dünyanın en kötü adamı bile olsa ben ona sevgiyle bakacağım.
Ne kadar kendimi durdurmaya çalışsam da, düşünmemeye çalışsam da gitmiyor o. En kötüsü de içimde hala bir umudun olması, durduramadığım bir umudun olması. Umut her kötü duygunun başlangıcı.
Eski bir fotoğraf oldu o artık, eski bie umut, eski bir heyecan. Şimdi ise yeni bir hayal kırıklığı oldu o bana.
Yeni bir hayal yıkıntısı, hayal enkazi.
Neyse.
Bu yazıya daha fazla devam etmeyeceğim. İçimde olanlari görmek (bilmek) istemiyorum.

24 Temmuz 2015 Cuma

Does she know the things that I know about his son?

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Onu bir daha gördüğümde eski bir fotoğrafa bakar gibi bakacağım.
Eski fotoğraflarımızı da kaldırdım her yerden.
Benim için tek bir ana, eski bir ana ait olan biri olacak o.
Konuştuğum kişi o geride bıraktığım "hiçbir şeyi umarsamayan çocuk" olmayacak.
Benim aşık olmuş olduğum adam şimdikinden çok farklı. Birbirlerinin tam zıttı.
Bütün eski fotoğrafları kaldıracağım, onu gördüğümde de eski biri fotoğrafı görmüş gibi bakacağım ona.
Üzüleceğim ama ne yapalım.
İşte bu yüzden bütün fotoğrafları kaldıracağım.
Nereye koyduğumu unutacağım.
Sigaralarımın ardı arkası kesilmiyor.
Bir sigara daha yakayım, dumanına bakıp hiçbir şey düşünmeyeceğim.

21 Temmuz 2015 Salı

Artık umut etmeyi bıraktım.
Zaten son zamanlarda ne için umut ettiğimi de bilmiyordum.
İlkin de ilki olan ve sonraki ilk zamanlarda bir inancım vardı, herhangi bir şey için, herhangi bir paylaşımımız için.
Artık o da yok.
Bunları bana söyleten, "olan" bir şey yok. Zaten olan bir şey olmadığı için bunları söylüyorum.
Senin için umut etmiyorum ve bu kendimi zorlayarak aldığım bir karar değil.
Bir sürecin sonuna geldim sanırım.
10 Mayıs seninle yaşayacağım en güzel gün olacakmış, en "yüksek" yer orasıymış.
Senden bana gelecek hiçbir şey yok biliyorum.
Senin bana karşı hissettiğin özel bir şey de yok, sadece hayatında olan arada sırada görüştüğün bir kızım.
Bunları soğuk kanlılıkla söylüyor olmam beni üzüyor ama yapacak başka bir şeyim de yok.
Sana kilitlenmiş beynimi artık serbest bırakıyorum.
Biliyorum, sen dünyanın en rezil insanı bile olsan bir gün, benim sana olan hislerim azalmayacak.
Bitmiyorsun, azalmıyorsun, gitmiyorsun çünkü.
Seni yeniden gömüyorum bir yerlere. Seni bulunması zor yerlere gömeceğim ki bir daha kendime acı verme sebebim olma.
Senin için umut etmiyorum çünkü biliyorum bizim zamanımız gelmeyecek.
Sen benim için hep güneş olan sen olarak kalacaksın ama gerçek senin öyle olmadığını da unutmayacağım.
Nereye baksam sen varsın hala ama bu giderek azalacak, hissedebiliyorum.

Her neyse.
Böyle oldu.

16 Temmuz 2015 Perşembe

Yine geldim buraya, sığınmaya.
11 gündür yazmıyorum çünkü onu sindirmiştim. Hatta bugün kendi kendime onu artık çok da düşünmediğimi, bunun ne kadar iyi bir şey olduğunu söyledim. Sabah söyledim bunları.
Sonra yine karanlık oldu.
Sen geldin ve karanlık oldu. Oysa ki sen güneştin. 
Ne oldu sana? 

Yine seninleyken hem en yakınında hem de en uzağında olmayı istedim.
Senden nefret ediyorum ama seni
Seni?
Senden nefret de etmiyorum.

Sen gidersin sanmıştım, artık uzaklaşırım senden, seni içimden atarım, seni gördüğümde hiçbir zaman eskisi gibi yoğun hissetmem sanmıştım.
Seni uzun zaman görmedim.
Artık "uzun" dediğim zaman diliminin 1 ay olması da şaşırtıcı.
Bu yüzden böyle düşündüm.

Sen hiç gitmiyorsun, bitmiyorsun.
Biliyorum bitmeyeceksin.
Sen benim hayatımda olduğun sürece bende bitmeyeceksin, gitmeyeceksin, azalmayacaksın, kaybolmayacaksın.
Seni artık hayatımdan çıkarmam gerek. 

Artık senin dediğin cümleleri teker teker düşünmekten sıkıldım ve yoruldum.
Yorucu bir eylemmiş bu.
Senin yanındayken kendim değilim evet ama umurumda değil şu anda.
Ne fark eder ki?
Hiçbir şey fark etmiyor.
Sen çok farklı dünyalardasın, ben ne hissettiğimi, ne istediğimi bilmiyorum.
Sanki çok önemi varmış gibi.
Ne hissettiğimi bilsem, ne istediğimi bilsem ne değişecek ki? 
Sanki geldin bana da ben ne istediğimi, ne yapacağımı bilmiyorum.
Sanki.

Ben seni görememeye dayanamıyorum ama seni görmediğim zamanlarda da iyileşiyorum.
Ya da iyileştiğimi sanıp sapıtıyorum, "ben"imden çıkıyorum. 
Ama daha iyi hissettiğim kesin.
Ben sen varken ağırlaşıyorum.

Seninle konuşacak mıyım? 
Haziran başında kendime temmuz ortasında konuşacağım diyordum.
Ama şu anda konuşsam ne olacak ki? 
Gerçekten seni hayatımdan çıkarmak mı istiyorum?
Seni hayatımdan çıkardığımı düşündüğümde korkuyorum. 

Ben biraz daha hayali seni karşıma alıp yine ve yine ona her şeyi anlatacağım.

Öyle bir şey yapıyorsun ki bana, senden kopmak imkansız oluyor.
Vedalaşırken içim eriyor sanki,bütün halde kalmak için çaba sarf ediyorum.
Sen giderken donakalıyorum bir süre, en sevmediğim anlar onlar.
Sanki sen öyle bir sarıyorsun ki beni, göğsüne başımı yaslayıp sonsuza kadar seni izleyebilirim.
"How long is forever? Sometimes just one second" 31 Mayıs 2015'e ithafen.
Sana çok yakın olup ama çok uzağında olmak istiyorum. 

Bak yine sen dolu günler geldi.
Gelmesinler artık.

5 Temmuz 2015 Pazar

2 Temmuz 2015 Perşembe

Wristcutters: A Love Story

"Here is the deal, as long as you want it so bad it's not gonna happen. The only way it's gonna work is if it doesn't matter."

"The secret is that she's from way too far away to pick up on his character."

"When I am here with you I kind of miss myself the way I used to be.
What were you like?
I was happy at a time."

"It's too far, she won't hear."

"It only happens if it doesn't matter. It comes without effort."


The Broken Circle Breakdown

"I knew. In fact, I've always known that it was too wonderful to be true. That it couldn't last. That life isn't like that, life isn't generous. You musn't love someone, you musn't be attached to someone, life begrudes you that. It takes everything away from you and laughs in your face. It betrays you."

1 Temmuz 2015 Çarşamba

I know the pieces fit!
Tamam mı I know
But it doesn't matter because it is so small!