23 Şubat 2015 Pazartesi

Benim korkularımı alıp bana karşı kullanıyorsun.
Benim karşımda değil yanımda olman gerek. Her böyle bir şey olduğunda bana düşmanınmışım gibi davranıyorsun, benim yanımdan kalkıp karşıma oturuyorsun ve hiç düşünmeden ağır sözler söylüyorsun. Korkularımdan daha güçlü olmuyorsun, korkularımdan biri oluyorsun.
Haklıyken her zaman haksız durumuna düşüyorsun.
Seni böyle görmek istemiyorum. Seni karşımda o kadar acımasız görmek istemiyorum. Seni o kadar aciz görmek istemiyorum.
Korkularımı alıp bana karşı kullanıyorsun. Bana nefretle bakıyorsun. Ne yüzümü görmek ne de sesimi duymak istiyorsun, ben sana bunları hak edecek bir şey yapmadım.
Balonları sımsıkı tutacağım demiştim.
Sen her sinirlendiğinde ellerini nereye koyacağını bilmiyorsun, o karmaşada balonlarımız uçup gidiyor. Ben ne kadar sana yaklaşmaya, seninkileri de yakalamaya çalışsam da sen buna izin vermiyorsun. Yanımda değilsin ki ikimiz için de sımsıkı tutayım onları. Karşımdasın ve saldırıyorsun. Hiç düşünmeden, gereği olmadan saldırıyorsun. Haksız oluyorsun, seni böyle görmek beni üzüyor.
Belki de hep arkadaş kalmalıydık, belki de o "bir kahve"lerimizi ertelemeliydim, bahaneler üretmeliydim. Belki de o gün seni oraya çağırmamalıydım.
Sana inanmamalıydım, senin sevgine, ilgine inanmamalıydım.
Sen gidersen eğer, sen hep karşımda duracak olursan, seni sevgili olarak özlemeyeceğim, seni arkadaşım olarak çok ama çok özleyeceğim. Bunu biliyor muydun?
Senin her zaman iyi olmanı istiyorum ve benimle değilken bir başkasının seni iyi edebileceğine emin olamıyorum. Belki de eder ama ben buna emin olamıyorum. Sen iyi bir insansın, gerçekten öylesin. Bana her ne kadar kötü şeyler söylemiş olsan da senin iyiliğine hala inanıyorum.
Ve hep öyle kalmanı istiyorum.
İleride seni düşündüğüm zaman içimde bir burukluk olmasını istemiyorum.
O şarkıyı duyduğumda içimin acımasını istemiyorum. Seni hatırlatacak öyle çok şey var ki çünkü o kadar fazla şey paylaştık ki biz seninle şu geçen yıllarda.
Şu anda neyin iyi olduğunu bilmiyorum. Bu senin karakterin, bu dizginleyebileceğin bir şey mi bilmiyorum.
Bir daha böyle bir şey olduğunda ben buna dayanabilir miyim bilmiyorum, benim sana karşı olan sevgim bunlara katlanabilecek kadar sonsuz değil. Bunları üzülerek söylüyorum.
Ben seni koşulsuz sevmek istemiştim. Biliyorum şu anda daha bir sonda değiliz ama oraya doğru koşuyoruz. Senin bunları bu kadar kolay söyleyebiliyor olman bizi oraya daha da çok yaklaştırıyor.
Sevginden emin değilim. Sevgimden emin değilim.
Ne yapmamız gerek bunu düşünmesi gereken de benim. Buna mantıklı yaklaşabilecek tek kişi benim bu ilişkide.
Biz hangi ara böyle olduk?
Hangi ara sevgilim oldun? Hangi ara ayrılır olduk?
Her şey en başlarda güzel zaten, sonrası depresyon.
Yüzümü senin değil de başkalarının güldürüyor olması acı.
Giderek uzaklaşıyorsun ve ben de giderek bunu engellemeye çalışmıyorum.
Bana karşı kullanabileceğin korkular giderek azalıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder