24 Kasım 2014 Pazartesi

Kırıntılar

O kadar manasız bir cümle kurup, o cümlede vermek istediğin anlamsız düşünceye o kadar inanmışsın ki sarf ettiğin kelimler gerçek seni ele veriyor katil.
"...Bir şey olmaya çalışmayan zaten bir şey olduğunu bilerek onu anlamaya çalışan..."
Bu cümlene bakarak senin tam olduğun ve üzerine yatırım yapmanın gereksiz olduğu anlaşılıyor. Tabii ki sen satır aralarını okuyabilecek kadar derin düşünebilen biri değilsin. Öyleyse, sen kendini gelişime kapatmışsın ve sadece varlığını anlamaya çalışıyorsun. Yaptığın eylemler de kendini anlama çabası değil.
Yaptıkların bu küçük mottonu öylesine çürütüyor ki, günlük hayatında hep yaptığın eylemler ve en çok vaktini alan, seni en çok yoran eylemler de öyle.
Bir gün büyüdüğünde, ki bunun ne zaman olacağı herkes tarafından -sen dahil- merak ediliyor, bir gün büyüdüğünde anlayacaksın yarım akıl.
Hiçbir zaman dışarıya gösterdiğin o "neşeli" adam kadar hayattan zevk alamayacaksın, hiçbir zaman parmaklarını sallayarak gösterdiğin kadar aşık olamayacaksın.
Sen durma hür yaşa, yaşamının seni hangi tutsaklıklara sürüklediğini bilmeden.
Bir ilizyonu yaşıyorsun, aslında hiçbir şey olamayarak.
Hiçbir zaman "biri" olamayacaksın.
Sen bir birey değil sadece bir insan olarak kalacaksın. Varlığını hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceksin. Hiçbir zaman dolu dolu bir hayat, dolu hayatı bir kenara koy, hiçbir zaman gerçek bir hayat yaşamayacaksın.
Kendine söylediğin yalanlar seni yalnızca bir vakte kadar götürecek sonrasında yüzleşmek zorunda kalacaksın ve o ana kadar yaşadıklarının bir yanılsama olduğunun farkına varacaksın.
Sen içi boş laflarınla, ilkel zevklerinle ve yapay hüzünlerinle bir balonun içinde yaşıyorsun. Bir gün o balon patlayacak, sen ne kadar "hafif" bir adam olsan da düşüşün çok hızlı, yere çarpışın da bir o kadar sert olacak. O andan sonra hayatına devam edersen de bu bir mucize olacak.
Şimdi git o çok sevdiğini iddia ettiğin soyut hayatını yaşa eğlence adamı, kimse tarafından ciddiye alınmayan, boş adam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder