25 Kasım 2014 Salı

24 Kasım 2014 Pazartesi

Kırıntılar

O kadar manasız bir cümle kurup, o cümlede vermek istediğin anlamsız düşünceye o kadar inanmışsın ki sarf ettiğin kelimler gerçek seni ele veriyor katil.
"...Bir şey olmaya çalışmayan zaten bir şey olduğunu bilerek onu anlamaya çalışan..."
Bu cümlene bakarak senin tam olduğun ve üzerine yatırım yapmanın gereksiz olduğu anlaşılıyor. Tabii ki sen satır aralarını okuyabilecek kadar derin düşünebilen biri değilsin. Öyleyse, sen kendini gelişime kapatmışsın ve sadece varlığını anlamaya çalışıyorsun. Yaptığın eylemler de kendini anlama çabası değil.
Yaptıkların bu küçük mottonu öylesine çürütüyor ki, günlük hayatında hep yaptığın eylemler ve en çok vaktini alan, seni en çok yoran eylemler de öyle.
Bir gün büyüdüğünde, ki bunun ne zaman olacağı herkes tarafından -sen dahil- merak ediliyor, bir gün büyüdüğünde anlayacaksın yarım akıl.
Hiçbir zaman dışarıya gösterdiğin o "neşeli" adam kadar hayattan zevk alamayacaksın, hiçbir zaman parmaklarını sallayarak gösterdiğin kadar aşık olamayacaksın.
Sen durma hür yaşa, yaşamının seni hangi tutsaklıklara sürüklediğini bilmeden.
Bir ilizyonu yaşıyorsun, aslında hiçbir şey olamayarak.
Hiçbir zaman "biri" olamayacaksın.
Sen bir birey değil sadece bir insan olarak kalacaksın. Varlığını hiçbir zaman gerçekleştiremeyeceksin. Hiçbir zaman dolu dolu bir hayat, dolu hayatı bir kenara koy, hiçbir zaman gerçek bir hayat yaşamayacaksın.
Kendine söylediğin yalanlar seni yalnızca bir vakte kadar götürecek sonrasında yüzleşmek zorunda kalacaksın ve o ana kadar yaşadıklarının bir yanılsama olduğunun farkına varacaksın.
Sen içi boş laflarınla, ilkel zevklerinle ve yapay hüzünlerinle bir balonun içinde yaşıyorsun. Bir gün o balon patlayacak, sen ne kadar "hafif" bir adam olsan da düşüşün çok hızlı, yere çarpışın da bir o kadar sert olacak. O andan sonra hayatına devam edersen de bu bir mucize olacak.
Şimdi git o çok sevdiğini iddia ettiğin soyut hayatını yaşa eğlence adamı, kimse tarafından ciddiye alınmayan, boş adam.

23 Kasım 2014 Pazar

I'm sorry kiddo.
Seeing those photos was not pleasant, even though you wanted to hurt yourself now you wish that you didn't look at them, I know.
Being emraced like that was the only desire.
Sorry kiddo, you can't take one step forward. Still painful, isn't it?
"Honey I know how you feel"

Those passing time proves that it is not temporary.
No, it is not.
That mistake will chase you, maybe not forever but for a long time.
How sad.
-Maybe it wasn't a mistake?-
No, lose it. You have to lose the hope.
So that you can kill it.

22 Kasım 2014 Cumartesi

Sleep Paralysis

Thanks, I am afraid to sleep now.
And it is not just one, dream in dream.

21 Kasım 2014 Cuma

Lan eğlenmeye gidiyorsunuz onu da kaskatı yapıyorsunuz.
Bırakıyorum sizi.

20 Kasım 2014 Perşembe

Aslında ne yaptığınız çok da önemli olmuyor, önemli olan nasıl yaptığınız.
Eğer bir hatanız varsa karşınızdakine umursamayan cevaplar vermek hatanızı kapatmayacak. Eğer umursarsanız, mantıklı olmaya çalışıp o hatayı düzeltmek isterseniz karşınızdaki de size ılımlı olacaktır, biraz insanlık damarı varsa.
Birini anlayışla karşılayabilirdim. Bana gitmek istediğini düzgün bir şekilde anlatsaydı "Tamam" derdim. Daha bu olgunluğa ulaşmamıştı o aşikar, ondan olduğundan daha fazlasını istemek de belki aykırı oluyor. Doğrusunu öğrenir umarım, en kısa zamanda.

19 Kasım 2014 Çarşamba

Mr., sadly I have to tell you the truth, the truth about your brain.
We suspect that you were born without half of your brain.
The reason behind your unbalanced acts and your having difficulty of controlling your emotions is you lack one of the lobes of your brain.
Now get out of here you piece of shit.

18 Kasım 2014 Salı

Ahhhhh I am going crazy! Why Spanish has to be that complex!!!?!?!?
I am trying to study with a melted brain.

15 Kasım 2014 Cumartesi

14 Kasım 2014 Cuma

Bana güzelim demeyin, üç harfin eksikliği bana bir başkasını arattırıyor. Bu sizin için kötü, benim için ise istenmeyen.
Ne karışık.
Herkes var ama bir onlar yok.
Olsalar daha mı iyi, daha mı kötü?
Yoksa hiçbir şey fark etmeyecek mi?
Hiçbir şey fark etmeyecek bence.
Neyin yokluğu, neyin boşluğu?
Hep bir eylem ama aslında eylemsizlik.
Dolu dolu olmalı ama boşluğu ne dolduracak. İşte tanımlanamayan bu.
Bu güzel sohbetimizi devam ettirmek isterdim ama şu boşluğu yenmem gerek.
Yenememeye gidiyorum, hoşça kalın.
Orada kalın.
Lilac wine is sweet and heady.

12 Kasım 2014 Çarşamba

Ulan ben adama neler yazıyorum o çikolata dağından bahsediyor.
Yok sana yazı falan.
Zevzek.

11 Kasım 2014 Salı

I do not have the slightest idea how to get rid of you.
It is not getting rid of you, it is getting rid of your memory.
I do not know how to get rid of your memory.
But at least not the slightest idea.

Who do you think you are?
You think you are in control.
" 'Her güzel şeyin bir sonu vardır,  kısa olsa bile.' dedin bana, Beşiktaş İskelesi'nin önünde, dalga geçer gibi.
Bense ağzımı açıp tek bir kelime edemiyordum. İgrençliğin karşısında suskun kalmak daha iyiydi. Nedense sana sarıldım ama. O İgrençliği bastırmak için sanırım. Bana çok sert geliyordu senin karşımda o kadar iğrenç oluşun. Bense kendi inandığım sana sarıldım. Çok da bir faydası olmadı çünkü o adam orada değildi."

9 Temmuz 2014 
Alanya

Okumayacağım dediğim defteri baştan sona okudum birkaç gün önce. Üzülmedim, sadece detayları hatırlamak pek hoş olmadı o kadar. Pek çok kısımda duygulandım, beni duygulandıran yaşanılmış olaylar degildi, onları anlatış biçimimdi. O yazıları yazan kıza gidip sarılmak istedim. Kendi kendime. Beni duygulandıran pek çok kısım oldu ama en çok bir yer vurdu.

O anlara içeriden bir bakış. Beynimden neler geçiyormuş, ne masumluklarla ona sarılmışım. Onun aklından geçenler zehirli, o nedenle düşünmüyorum. Ona sarılmışım ve kendi inandığım insanı aramışım.

Biliyorum.
"Biliyorum, iliklerime kadar biliyorum."

10 Kasım 2014 Pazartesi

7 Kasım 2014 Cuma

4 Kasım 2014 Salı

Görüyor musun çaktırmadan yine iyi davrandım sana.
Oysa kötü kız olacaktım.
Uf unutmuşum sen hırpalanmaktan hoşlanıyordun.
Tamam kötü kız oluyorum.
Tamam.
Bugün neden bu kadar duygusalım?
Hepsinin içinden en çok seni özledim bugün.
Bugün karşıma seni hatırlatan çok fazla şey çıktı.
Biri bana bugün "Güzel insan" dedi.
Seninle gittiğimiz o "balon" filmi almışlar. Cd yanımda duruyor şu an, üzerini kapattım.
Mavi bir şort.
Senin o saçaklı arkadaşın karşıma çıktı GSF binasında, ben derse geç kalmıştım hoca ara versin diye kapının önünde bekliyordum, önümden geçti. Pink elephant.

Merhaba!
Hoş geldin!

Ve bugün ayın 4'ü hatırlatırım.

Bunların bir çoğunun neyi ifade etttiğini okusan da hatırlamayacaksın. Biliyorum.
Senin aklına bir defa bile gelmiyorum.
Mutabık mıyız?
Çirkin adam.

Bunları biliyor olmak acıtmıyor.