It's important to earn money fellas

Ağustostan beri yazmamam çok korkunç

Ama sebepleri yok değil 

Artık yazamıyorum :) 

How nice isn't it? 

I feel like; I have the ability to feel but I'm paralysed

Hantwerpen

I left a piece of my heart in Antwerp
My lovely home
I miss you, I forget you, I cry for you, I remember you
Every single day
You will always be my special
I found my real self in you, I felt the most independent in you, thank you for letting me be stronger than ever
I will be back again and until then i'll be dreaming of you

Make a caterpillar feel like a butterfly

Şim

Ya ölünce kavuşamazsak?

Bazı insanların üzerine kusmak istiyorum

Sirtlarinda 300 tl'lik cantayla otobuse binen insanlar

Az cizgiyle cok sey anlatmak cok zor

Duygular fazlalasirken cizgilerin de fazlalasmasi kacinilmaz bana gore.
Bu demek degil ki az çizgiyle cok sey anlatamlar az hissediyor.

Bu aralar duygu dunyamda sicmis bulunmaktayim
Butun bu kargasayo nasil toparlamam gerek?

Hayat Kadını - 6 Dakika Yazısı2

Memeleri çok büyüktü, olması gerektiğinden fazla. Erkekler severdi onu. O da onların sevdiği şeye kanmış hayat kadını olmuştu. Televizyondaki hayat kadınlarının odalarının aynısıydı onunki de. Bir onu görmüştü, hayat kadınlarının odaları böyle olurdu. Zaten ona ne denirse onu yapardı En azından görmediği şeyi şu ana kadar hiç yapmamıştı. Neyse oda. Külüstür bir televizyon ve pembe peluş perdeler. Perdelerini Eminönün'den çok ucuza almıştı. Pembe peluş tatlı perdele. Sigara dumanından onların da rengi atmıştı O yine de seviyordu. Çocukken en sevdiği renk pembeydi, belki pembeyi ona çocukluğunu hatırlattığı için seviyordu. Annesi onu şimdi görse ne düşünürdü acaba. Gerçi o da babası ne düşünse onu düşünürdü. O da annesi gibiydi, annesi de o. Ama o hoşnutsuz değildi hayatından. Sabaharı izlediği kadın programlarından, kendini yerine koyup hayaller kurduğu aşk dizilerinden. Bir de o aşk dizilerine ne özenirdi. Romantik olan erkekler, kocalarına, sevgililerine çiçek alan kadınlar. Kadınlar çiçek alıyordu siz düşünün seviyeyi. Ona gelen erkekler o kadar pisti ki işlerini çabucak halletmeleri için içinden yalvarırdı. Yalvarırdı ama duyan olur muydu. O hep yalnız hissetmişti hayatında. Hayatına giren o kadar erkek olsa da en sonunda sabahları kadın programı izleyen, aşk dizilerine bakıp iç geçiren kadındı o. Ne çiçek alanı ne de su vereni vardı. Onu özel yapan bir çift memeydi.

Hissetmeyi unutmus olabilir miyim gercekten?

Bir sansar gibi tirtiklamaya gelmisti o his
Her kemirisini gogsumde yanarak hissediyordum

She just wanted to be loved
She loved them
They loved her
Then they abondened her
Then they loved her again
Then she had no feelings left for them

They left her with a broken heart and meaningless excitements

What should she do now?
A romance seeker with trust issues is the worst combination
And she knows it.

Kadikoy'de ne var bu kadar diye soranlara Kadikoy'de Kadikoy var diyin.
Varsin anlamasinlar.
Zaten giderek "kadikoy cok iyiymis abi ya bi asuman mi yesek" tipleriyle doluyor canimiz cigerimiz.

Ben kimim?

Sometimes i feel lile i am a racist to my own race.
But then i think i am "racist" to idiots.

(:

Sen nasıl ölürsün
Bu ne zaman bir olasılık oldu da gerçeğe dönüştü?
Kendimi bilmezden beri sen varsın kuzu
Şimdi yokluğunda ben kayboldum
Alışmak da istemiyorum
Kabullenemiyorum kuzu
Sensizlik ne zaman bir olasılıktı da ben simdi gerçeğini yaşıyorum
Salya sümük
Neredesin kuzum
İyi misin
Ölürken biliyor muydun ne kadar çok sevildiğini?
Ne kadar çok izleyeceğini, seni düşündükçe, her defasında hıçkırıklara boğulacağımı?
Kuzu seni cok özlüyorum
Yoklugun evde yankılanıyor
Eve girdiğimde
Yemek yeme sesin uzaktan gelmediginde
Yorganimin hafif oldugunu fark ettigimde
Agladigimda yanima gelen kimse olmadığında
En yalnız hissettiğim zamanlarda
Adini seslendigimde hicbir sey olmadiginda
Seni en cok da bu anlarda ozluyorum
Sensiz ben eksiğim Şinto'm

Gidip toparlanayim biraz.
Yarin is var.
Seni ozluyorum.

Cok sıkılıyorum

I don't want to go to work tomorrow

For Sure

He knows how to live his life
To the fullest

Farkli

Cok farkli kafalar yani
Anladin mi

Farkli dunyalar
Farkli ortamlar
Farkli kafalar

Neyin zorlamasi artik

Only the dead are beautiful.
And you.

Unexpected Flash Back

Çok da düşündüm seninle birlikte olmayı demişti

Kezban olanlar diğer kezbanları kezban oldukları için kezbanlaştırıyor.

Bir kendinize gelin.

Salonun loşluğu gibi
Loşluktaki çaresizlik gibi seni sevmek
Soğuk olmasa da soğuk hissetmek
Tir tir titremek gibi

Artık sana ne anlatayım
Daha ne anlatacağım zaten öyle değil mi

Sembollerime sakladım seni
Aldım her bir zerreni sakladım
Bir bir karşıma çıkasın diye
Unutacak olursam hatırlayayım, kanayayım diye
Her gün onume çıkasın diye de bir bir aradim
Bırak unutmayı, ben aradim seni
Buldum da
Güneş değil miydin zaten

Yolun kenarındaki ağaç mesela
Beklediğin ışıklar gibi
Bindiğin metro
Gittiğin 1 durak
Dinlediğin müzik

Eve gidince düşündüklerin ne senin?
Boş salonda
Bej kanepede
Televizyonun önünde

Saçlarını çözerkenmi bakışında gizli her şey
Her şey o bakışta var oluyor
Hayatını üzerine kurduğun tüm gerçekler

O kadar basit
O kadar benden
O kadar da senden

Bizden değil ama, sakın

Sakın sen beni bizden
Seni bizden
Belki de kendini kendinden
Belki de değil cocuk

Nedir bu saçlarının güzelliği
Saçlarının karmaşıklığı
Oyle bir farkındasın ki
Hayatının tüm gerçekleri işte bunun üzerine
O kadar karmaşık o kadar basit

Saclarin olene dek parlayacak mi saniyorsun
Gunes degilsin sen, semboldu o hatirlasana
Olene kadar boyle surmeyecek
Ve yine ve yine
Ben erken sen gec olacaksin

Kalmayacaksin da
Kalacak hicbir sey kalmayacak

Bir baskasi sevecek artik kisa olan saçlarını

Seni var ya
Lime lime sikerim
Gerizekalı seni

SANA BİLMEDİĞİN BİR ŞEY
SÖYLEYEMEM

Diamond City Is Missed

I miss you Antwerpen

Vuf

Geç

Biz hiç aynı yatağa yatmadık.
Hiç aynı batağa batmadık.

Şarkılar bile uzak işte.
Eskiden hepsi seninle ilgiliydi.
Artık uzaklaşıyorsun.
Şarkılar başkalaşıyor.
Anlamları değişiyor.
Özneleri değişiyor.

Sen orada kalıyorsun ama ben gidiyorum.
Uzun süre yüzlerinin bana dönmesini bekledim.
Okyanuslardan çık diye.
Güneşlerini bana ısıt diye.
Gökyüzüne karış diye.

Yapmadın.
Yüzlerin bana dönmedi.
Bana dönüp bir olmadi.
Bana karışmadın hiç.

Her şey hissetmekle ilgili değil mi?
Bunun farkında değilsin.
Hissizligin ortasinda kivraniyorsun baska bir geceden zevk almak için.

Bir gün çıktığında, ısıttığında, karıştığında cok geç olacak.
O gün cok geç olacak.
Sen geçebilecek misin?
Aklın başına sonradan gelmiş olacak ve geçmişteki seni bildiği icin suçlayacaksın.

Sen orada tek başına kalıp, hissizliğin ortasında artık gecelerden de zevk alamaz halde kıvranacaksın.

Ben çok erken
Sen çok geç kalacaksın

Ikimiz de sucluyuz.

Birlikte batmasak bile kendi batağımıza batmışız bile.
Sadece sen dönmüyorsun.

O gece bana o kadar iyi gormeyecek ki
O kadar eminim mi

Ama gidecegim
Sadece merakimdan

Are we all slave's of aliens?

Sorular Üzerine Sorular

Ben böyle var olamıyorum.

Kimse farkında değil.
Derdim birileri tarafından farkında olmak mı?

Depresyon bu mu?

"Konuştuk ama o kadar kotu olduğunu tahmin etmiyordum" derlerdi.

Olamıyorum.
Bu ben değilim.
Gerçek benin kim olduğunu da bilmiyorum
Uzun zamandır susuyorum, "persona"

Kendimi kaybettikçe sustum ve sustukça kendimi kaybettim.

Kendimi bulmak için illa konuşmam mı gerek?
Birileri olmadan var olamıyor muyum?
Bu kadar mı ayaklarım yere basmıyor

Sorular sorular ve sorular

Ben hep böyle karamsar mı kalacağım?

I hate when people have Dutch friends

Şimdi hem seni hem de o kaybolan yazımın acısını unutmak zorundayım.

Oh mama, bunlar bana çok ağır.

Mavi ve sarı birbirine karışacaktı 

Senin sarın 

Benim mavim 

Güneş ve gokyüzü olacaktık

Sen güneş 

Ben gökyüzü 

Sonra

Güneşin mavisi 

Ve

Gökyüzünün saırısı olacaktı

Her şey birbirine girecekti 

Ama biz bunu istemiş olacaktık

Daha demin çok güzel bir şey yazdım
Ama
Gitti
OF

Benden Seni Çıkartsalar

Hiç durmadan gelir
Hep sonradan gelir

İşte aramızdaki fark.

Benim derdim benimleymis gerçi.
Kafam çok karışık.
Yazdıklarım da karışık.

Derdimin bu olması iyi mi kotu mu bilemiyorum.
İyi kötü süzgecinden geçer mi onu da bilemiyorum

Şu anda hayatim ile ilgili hiçbir şeyi bilmiyorum
Sürekli
Sürükleniyorum

Sürün beni

Yanimda senden bahsediyorlar diye kulakligimi cikardim.
Sen degilmissin.
Ama olabilirdin.
Çünkü sen boylesin iste, dillerdesin.
"Yukseklerdesin"

Sen degilsin ama olabilirdin
Bu sabah da gordum seni
Sen miydin
Olabilirsin. Ne fark eder ki artik?

Sen kimsin ki artik, gorunsen ne olur gorunmesen ne olur
Yokken de yoksun varken de yoksun artik
Sen varken ben yokum

Kelime oyunlarım bile artik can sikiyor
Calistigin yerin onunden geciyoruz

Ne hoş

Yoksun
Olmayacaksin
Hicbir zaman olmadin
Hiclik uzerine bir seysin sen

Ne gorecegim
Ne duyacagim

Bundan sonra hayatlarimiz asla kesismeyecek
You are gone

No no no.
I am so fucking sure that we don't have anything together.
I need to cure myself.
This is the purification (:

Bu senin için son ağlayışım diyeceğim ama
Bu senin için son ağlayışım değil
Olamıyor

Senden kurtulmak istiyorum
Nasıl yapacağım bunu?

Düşünme işte.
Onu şu yüzden mi yaptı
Bunu söyledi ne demek istedi
Neden bunu yaptı, neden öyle baktı
Ne ima etti

Düşünme artık.
Olan bir şey yok.
Olacak hiçbir şey yok
Umut avcılığı bu, yaptığın.
Ortada hiçbir şey yok, onun ağzından da duydun
Hiçbir şey yok.
Adam istemiyor
İstemiyor, ne seni ne başkasını

Neyse işte.
Artık çok sıkıldım.

Her şeyden

Hayatımın hiçbir döneminde benim olmayacaksın.
Biliyorum.

Biliyorum, kurtulamıyorum.
Yeter artık.

Yeter artık böyle hissetmek istemiyorum.
Sana karşı olan hislerimi bırak senin gerçekliğini bile bilmek istemiyorum artık.

Evet biz arkadaş olamıyoruz.
Olamıyorum.
Seninle arkadaş olmaya çalışamıyorum da artık.

Tamamen çıksan hayatımdan olur mu?
Yoksan hiç olma.

Çünkü sen olmuyorsun ben olmuyorum biz olmuyoruz
Olmuyoruz, öyleyse hiç.

Sonrayı falan da düşünmüyorum artık.
Bak görüyorsun 10 sene sonra geleceğim dersen ben beklerim.
Bu kadar gurursuzca bakıyorum sana.

Sonradan da gelmeyeceksin
En korktuğum da, sana gelen bir başkası olacak
Ve benim hayatımda en çok istediğim şeyi gözüme soka soka o yaşayacak

Yıllarca seni istemiş, seni kafasından çıkaramamış senin acını ezberlemiş olan ben sana onca çabadan sonra ulaşamıyorken
Biri gelecek ve sen sadece ona gideceksin. Pürüzsüzce.
Bu kadar basit olacak işte.
Bense ardınızdan bakacağım.
Bu kadar acılı olacak işte.

Sonradan aklına gelmeyecek, sonradan bir başkası gelecek

Keşke seni hiç tanımasaydım
Keşke yaptığın her şeye bu kadar hayranlık duymasaydım
Keşke yanındayken kendimi hep 16 yaşında gibi hissetmeseydim

Alın artık şunu içimden ben kaldıramıyorum
Hiçbir yerde bulamıyorum

Varlığını unutmak istiyorum artık
İsmini de duymak istemiyorum
Yüzünü de hatırlamak istemiyorum
Seninle alakalı olan her şeyin benden uzak olmasını istiyorum

Hayatımın sonuna kadar seni sevemem
Böyle bir olasılığın bile olmaması gerek değil mi?
Ama var
Sevebilirim
Ama sevemem anlıyor musun?
Artık biraz da beni anla, n'olur.

Seninle bir yolumuz yok.
Senden bana gelecek hiçbir şey yok.
Beni, var olacağım zaman dilimlerinin hiçbirinde sevmeyeceksin.
Var olduğum hiçbir gerçeklikte bana kendini vermeyeceksin.

Kelimelerim ile hislerimi ifade edemiyorum.
Yazdıklarımdan çok daha fazla her şey.

Biriyle hayatını paylaşmayı seçtiğin gün benim kabusum olacak
O gün hayatımın en kötü günü olacak
Boğazım düğümlenecek
Gülüşlerinin gerçekliği kalbime batacak, beynime kazınacak
Kendimi dışarıda hissedeceğim
Soğukta
Hayatının dışında

Bana gelmeyeceksin, biliyorum
Biliyorum daha ne kadar söylemem gerek kendimi inandırmak için

Benim düşündüklerimi düşünmüyorsun
Benim kurduğum senaryoların hiçbirini oynamıyorsun

Senden bana gelecek hiçbir şey yok
Olmayacak da
Gelmeyeceksin

Sonradan da yok.
Sonrası yok.
Hiçbir zaman yok.

Git artık.
Git artık.
Git artık.

Bu şarkı beni anlatıyor dedi.
Şarkının sözlerine bakıyorum ama neden böyle dediğini anlayamıyorum.
Bu sözler nasıl ona uyabiliyor?
Şarkıda karşı taraf da var.

Sonradan aklına gelecek evet bu doğru.

Anlayamıyorum.

Şu anda çok garip hissediyorum.
Konduramıyorum.

Ben hep susuyorum. Belki de sorun budur.

Senin yükselişin benim düşüşüm oluyor
Ama benim yükselimşim senin düşüşün olmuyor

Çünkü umurunda değil

Bana gelseydi iyi olurdu değil mi
Çakal seni

Bir şeyler söylüyor ama ne diyor?
Bir şeyler diyor ama hedefi ne
Ben kimim ve kimi seviyorum
İçeride iki adam sevişiyor
Ve beni izliyor
Ya da
Sevişemiyor ve bana imreniyor
Bana imrendikleri müzik benle doluyor
Onlara dolan müzik benle doluyor
Benle dolunca ben oluyor
Ve sesslizleşiyor
Her evren bana mı doluyor?

Thank you for giving me a scene to use in my dreams.

We will cuddle there.

I just died in his arms that night.
It must have been something he said

Woooooaaaahhh

FUCK HIM

Together

We belong together.

I want to be everywhere.

I want to be scattered everywhere.

Güneşli ama soğuk bir günde sevdiği adam, onun arkadaşı ve o, onun evine yakın bir restoranda birer bira içip sohbet ediyorlardı.

Bir vakit o, masada konuşulanlardan uzaklaşmış, düşüncelere dalmış bir halde sigarasını sarımaya başladı. Bir yandan ne kadar çok sigara içtiğini düşünüp diğer yandan sevdiği adamla nasıl bu kadar uzak olabildiklerini, neden daha sık görüşmediklerini sorguluyordu. Neden durup dururken onu bugün aramıştı, bu masaya davet etmişti? Düşüncelerinin her saniyesinde var olan adamın karşına oturmuş birasını umarsızca yudumlaması garibine gidiyordu. Ortada apaçık bir şeyler vardı ama bu masada hiçbir şey onun içinde yankılandığı gibi yankılanmıyordu. Ne kadar garip, ne kadar da maskeli diye düşündü.
İç dünyasına bu kadar gömülmüşken sevdiği adamın arkadaşı ona dönüp sordu:

-"Peki ya sen, sen hiç aşık oldun mu?"

Bu ağır ve ani gelen soru karşısında tüm saniyeler saniyelere bölünse de masada hiçbir şey fark edilmedi. Sakince, biraz da durumun garipliğine hafifçe gülümseyerek yanıtladı:

- Bu soruyu yanıtlayabilmek için önce aşkın benim için ne olduğunu anlatayım. Aşk, benim için hiçbir zaman ani bir duygu, bir vurulma anı olmadı. Aşk karşılığı olunca aşk olur. İki kişi birbirlerine ilgi duyarsa birlikte bir yola girerler. Duyguları bir olur ve duygularıyla beraber birbirlerini tanırlar. O yolda beraber yürüyerek aşık olurlar. Geçmiste çok sevdiğim, ilgi duyduğum ve beraber o yolda yürüdüğüm insanlar olduysa da hiçbirine aşık olmadım.  Fakat çok sevdiğim ve beraber o yola girmek istediğim biri oldu. Onda, benim içimde yankılanan hislerin karşılığını hiçbir zaman açıkça bulamadım. Biz, o ve ben, beraber bir yola giremedik ve ben ona aşık olamadım. Sanırım bunun için, aşık olma hakkımı elimden aldığı için, onu suçluyorum.

Sözler bir anda çıktı ağzından. Duraksamadan, takılmadan pürüzsüzce aktılar masaya. Sözlerini bitirdikten sonra sevdiği adama bir bakiş atti ama onu göremedi, görmedi. Onun yüzüündeki ifadeyi görmekten korktu.

Sözleri kısa bir an masada öylece ulu orta, savunmasızca kalakaldi. Sevdiği adamın arkadaşı bu içtenlikle verilmiş yanıtın şaşırtıcı etkisiyle, sesini yumuşatarak sordu:

- O adamı hala seviyor musun? Hala hayatında mı?

Sevdigi adamin arkadasinin onu anladigini fark etti ve sasirdi. Hislerinin anlasilamaz, cikmaz ve imkansiz olduguna o kadar inanmisti ki daha 1 saat once tanistigi bir insanin onu anlamasi bir anda icine korku saldi. O adami hala seviyordu ve o adam karsisinda oturuyordu. Sevdigi adama bakti, gozlerinin icine bakiyordu. Verecegi cevabi merak ettigi her halinden okunuyordu. Kendini toparlamaya calissa da afallayarak yanit verdi;

- Evet. Ne kadar onu sevmeyi birakmak istesem de hala seviyorum. Bu sonsuz bir dongu sanirim. Ve evet, hala gorusuyoruz. Ara sira beni ariyor, bir bira icip bir biralik sohbetler ediyoruz. Bir zamanlar onun karsisina gecip aglayarak onu ne kadar cok sevdigimi soylesem de simdilerde ancak bir yudumluk sohbetler yapip ayriliyoruz. Onun bir biralik zamaniyim ben, oysa benim her animda var.

Kendisini bir anda cirilciplak hissetti. Neden bu kadar fazla sey soylemisyi ki? Iste artik masada yankilaniyordu icindekiler. Sigarasindan son nefesini alip onu sondurdu.

- Artik ben kalkayim, buradan baska bir arkadasima gececegim. Tanistigima memnum oldum. Gorusuruz.

BECAUSE THERE IS NO FREAKING WAY LEADING ME TO YOU

SOMEDAY I AM GONNA LEAVE THIS COUNTRY

I WONDER WILL YOU EVER REMEMBER ME

I WONDER WILL YOU EVER MISS ME BEING AROUND HERE, IN THE SAME COUNTRY

YOU ARE THE BIGGEST JOKE HAS EVER HAPPENED TO ME

I HATE YOU

I HATE HATING ANYTHING

WHAT A DILEMMA, ISN'T IT?

Boş

Get you baby one of these nights

Yine bana geldiler
Geldiler de geldiler
Ne yapacağım bilmiyorum
Ne geldi bilmiyorum
Yerimde duramıyorum ama yerimden de kıpırdayamıyorum

Ne yapsam ben
Elimdeki bunca zamanla ne yapacağım

Ne yapmalı
Ne konuşmalı
Ne demeli
Nereye gitmeli

Ne oluyor

I want to know, boy

I wonder what kind of noises you make when you are coming.