20 Şubat 2018 Salı

Salonun loşluğu gibi
Loşluktaki çaresizlik gibi seni sevmek
Soğuk olmasa da soğuk hissetmek
Tir tir titremek gibi

Artık sana ne anlatayım
Daha ne anlatacağım zaten öyle değil mi

Sembollerime sakladım seni
Aldım her bir zerreni sakladım
Bir bir karşıma çıkasın diye
Unutacak olursam hatırlayayım, kanayayım diye
Her gün onume çıkasın diye de bir bir aradim
Bırak unutmayı, ben aradim seni
Buldum da
Güneş değil miydin zaten

Yolun kenarındaki ağaç mesela
Beklediğin ışıklar gibi
Bindiğin metro
Gittiğin 1 durak
Dinlediğin müzik

Eve gidince düşündüklerin ne senin?
Boş salonda
Bej kanepede
Televizyonun önünde

Saçlarını çözerkenmi bakışında gizli her şey
Her şey o bakışta var oluyor
Hayatını üzerine kurduğun tüm gerçekler

O kadar basit
O kadar benden
O kadar da senden

Bizden değil ama, sakın

Sakın sen beni bizden
Seni bizden
Belki de kendini kendinden
Belki de değil cocuk

Nedir bu saçlarının güzelliği
Saçlarının karmaşıklığı
Oyle bir farkındasın ki
Hayatının tüm gerçekleri işte bunun üzerine
O kadar karmaşık o kadar basit

Saclarin olene dek parlayacak mi saniyorsun
Gunes degilsin sen, semboldu o hatirlasana
Olene kadar boyle surmeyecek
Ve yine ve yine
Ben erken sen gec olacaksin

Kalmayacaksin da
Kalacak hicbir sey kalmayacak

Bir baskasi sevecek artik kisa olan saçlarını

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder