30 Eylül 2014 Salı

Güzel Bir Sembol

Vişne adam neredesin?
"Sense diktatör olup, bana hiçbir şey sormadan bitirmeyi seçtin. Ben de faşizmine karşı gelmeyeceğim. Ne de olsa gaz odasında ölmek de, kafaya sıkılan bir kurşun da aynı şey."

29 Eylül 2014 Pazartesi

"We have one hundred and thirty six people listening to us right now and we are sharing the same feeling. I say the same feeling, okay we have different thoughts, different lifes, different people in our lifes but we have a connection and that is called music. That is our bond, that is what makes us connected to each other in some point. That's what amazes me. Music is amazing. You know me for a long time, longer than a decade and you know I've always been keen on music. Music's power of gathering different kinds of people together was one of the reasons why I loved it so much. Even if we are different, even if we are seperate beings, we are actually connected and music proves it, it makes it obvious. I pity those who, well not pity but I just wish all people had music in their lives because it makes everything much easier than usual. Music what makes us alive, it has the potential to take us from oceans to the sky. It is amazing. It feeds the soul and makes you feel not alone. Somebody felt exactly the same when you feel you are the only one who is feeling like it. Music talks to you and understands you no matter what your faults are, no matter how vulnarable you are. Without music there would be a huge gap in my life and I am so greateful of its existence, I will always be thanking that I am aware of its value.
And after this speech of mine, I suggest we listen to something from Pink Floyd's The Wall, don't you agree?"
Where are you child?
You do not know how much I need it.

28 Eylül 2014 Pazar

"Geleceğe daha çok var, henüz şimdideyim."

Paulo Coelho - Aldatmak 
Sayfa 261
Can Yayınları 
I am the one who is able to understand you and stand who you really are.
It hasn't changed in nine months and it will not change after this moment.
Do something.
Post Tenebras Lux
- 7 Months -

Goes to Noone

You got the kind of lovin' that can be so smooth 
Give me your heart, make it real or else forget about it

"My muñequita" 

What an amazing song.

27 Eylül 2014 Cumartesi

Sembol(ler)

Bambaşka bir şey.
Ufkumu açan, beni düşünmeye sürükleyen bir şey.
Hala bir şeylerin olması gerek. Sabırsızlığa yenik düşüyoruz.
Fırtına çıksın ama kapılar çarpıyor.
Mumlar sönerse biterim.
Karanlıkta ne yapacağımızı şaşırıyoruz.
Üşüyorlar.
O ısıtırdı, o ise ısıtmak için bile çok bencildi.
Hiçbir zaman kaybolmayacak bir şeyi bile paylaşmaktan acizdi.
Ne kadar üzücü, hiçbir zaman sevmeyi bilmeyecek böylesine bencil biri.
Karşısına çıkanlar ne fark ettirir ki o böyle kaldıkça.
Üstelik sevdiğini de iddia ediyor, hiç farkına bile varmamış gerçeklerin.
Kabul etmeyi bile seçmemiş çünkü bunun bir seçenek olduğunu bilmeyecek kadar karanlık onun etrafı.
Onun mumları sönmüş.
Bitmiş.
Fırtınada kalmış.
Kapıları çarpıyor ama sağır.
Dünya duymayanların, görmeyenlerin, hissetmeyi seçmeyenlerin dünyası.
İşte bu yüzden hep mutlu o.

Soruların cevapları olmasa ne yazar, amaç yolda kalmak değil mi?


Pink Floyd ruhumu besliyorsun.
Ruhu besleyen her şey kabulümdür.
Acı dahil.
İki gün önce yağmur öyle bir yağdı ki.
Birden bire yağdı, ne olduğunu şaşırdık.
Ben ve odanın sessizliği.
Sessizlik yağmurdan sonra bozuldu ara sıra.
Yorganı üzerime çektim, düşüncelerimi takip ettim,
Bu sefer onları ben yönlendirmedim.
Başları hep başlangıçta, sonları hep başlangıçta.

25 Eylül 2014 Perşembe

Hiçbir şeyden tatmin olmuyorum.
Ne yazdığım şeylerden, söylediklerimden, düşüncelerimden ne de yaşadıklarımdan.
Her zaman daha da ilerisini istiyorum.
Daha da farklı düşünmek, daha başka şeyler yazmak istiyorum.
Yazılarım hep aynıymış gibi.
Her şey motonlaştı son dönemlerde. Ben de öyle.

Kendimin dışına çıkmak istiyorum.
İçimde bunaldım.
"Öyle" duygulara merhaba yeniden.
Resmiyetten merhaba diyorum yoksa geldikleri için mutlu değilim.
Hepsi bu havalar yüzünden.
Ne hissedeceğimi bilmiyorum ama yukarıda melankoli bulutları oluşuyor.
Yağmur da yağmıyor üstelik, yağamıyor.
Bir şeylerden memnuniyetsizlik var yine.
Eskiye dönüyorum, orada bir huzur bulurum yanılgısına düşüyorum.
Bunun bir yanılgı olup olmadığını zaman gösterecek.
Ama ne zaman güzel bir şey bitmedi ki?
Hem de ansızın.
O yüzden hiçbir umut yok.
Ama en doğal iç güdüm olarak umut etmeyi bastıramıyorum. Bir yerlerden çıkıveriyor.
Adil değil ki. Adil değildi.
Eskiye dönüyorum dedim ama bakalım dönebilecek miyim.
Onunlayken onu özledim, onunlayken de onu.
Bir şeylerin arkasına saklanmaya çalışıyorum sanırım.
Düşünmek istemiyorum. Yine çok fazlalar ama orada birikiyorlar, zihnimin arkasında.

Neden beni de çok güzel sevmedi?
Neden benimle bir on beş dakika daha kalmadı?

Bilgisi olmayan sorular.

Şu bulutları dağıtın. Yaz ne kadar da güzeldi.

I said "Please don't take my sunshine away"
But you didn't listen.

24 Eylül 2014 Çarşamba

Hayır hayır I don't hate him.
Ne hissettiğimi bilmiyorum.

23 Eylül 2014 Salı

Why don't you want me?
Damn I hate feeling like this.
I am sitting in a cafe, waiting for you to come and pick me up.
This is the place where it all started.
I hate you. I don't want to temp myself saying and thinking like these but I think I still hate you.
Now I hate you because you are not mine but when you be mine I am going to be really really bored.
Why do I want you?
Is it just the ego?
Anyway, I hate you but I want you.
I hate talking to you.
But I hate what I feel when I look at you.
You are a fucker.
Seni göreceğim diye artık sürekli tek bir yere gidiyorum.
Sen yanımda olursan her yere gideriz.
Will you free me Mr. Freedom Rider?
I am yearning to be held by you, that day will come. Soon or later.
Last time we spoke, I wasn't listening to you but trying to understand if I had missed you or not.
Your eyes have always been attractive, I missed looking into your eyes.
The answer is yes, I am missing you.
Shit got serious again.

22 Eylül 2014 Pazartesi

19 Eylül 2014 Cuma

Bir zamanlar seninle oturduğumuz yere geldim, oturdum.
Yanımda olmanı tüm hucrelerimle istedim.
Çok garip geliyor.
O zaman vardın, şimdi yoksun.
O zamanlar bunların olacağını tahmin ediyordum ama sen dur diyene ben hiçbir şeyi bitirmedim. Seninle biraz daha zaman geçirebilmek için karanlıktan satın aldım.
I am paying the price now.

18 Eylül 2014 Perşembe

I remember the day when I saw your aura.
It was a whole new experience for me, I feel like that moment made me feel more intrested in you.
Then after that dark conversation I chopped the bonds because I had to. I felt what you felt afterwards. And I did not want to feel any vibrations coming from you so I chopped what was between us.
You do not know any of these.
I want to tell you how deeply I felt you inside of me.
But, if that time ever comes, I want to see a "capable" man sitting in front of me. A grown up and strong man.
In those conditions, there wouldn't be a room for cowardness, problem solved.
I wonder if you'll ever known that I felt this deep for you.
I can't be "just a girl" for you. You know there was something different, special.
But if you'd understood this, you had never let it go right?
So this means I am totally wrong about you.
Again I think the guy I created on my mind, don't I?
I need to talk to you, I just do.

17 Eylül 2014 Çarşamba

Seni ne zaman yanımda istesem kendimi buraya atıyorum.
O kadar zor değil.
On beş dakikacık bile yeter, biz onu iki saat yaparız zaten.
Biliyorsun.
Seni tek görebileceğim yer orası mı olacak sadece?
Bugün nerede olduğunu tahmin edebiliyorum, tam olarak nerede oturduğunu, kimlerle konuştuğunu.
Bu inatlaşma neden.
Eğer ki hayatımın son günlerini yaşıyor olduğumu bilseydim, şu anda arayacak ve yapacak çok fazla şeyim vardı.
Gelin bakın bileğimizde zincir mi var? Göremezsiniz, hayali zincirler var.

Sayılar

Koyduğumuz hayali bariyerler olmasa şu anda birlikteydik.
İkimizin de hayal gücü o kadar kuvvetli ki soyut bariyerlerimizi yıkmak somutunu yıkmaktan daha zor belki.
Bana bakmadığında bile sana baktığımı biliyorsun, biliyorum. Hissedebiliyorsun.
Hissettiğini hissedebiliyorum.

Neden sana dönüyorum yeniden?
327. Bu numarayı hatırlıyor musun?

28 Şubat gecesi önümde oturan perişan çocuğu hatırlamam gerek.
Senin için hiçbir şey hissetmek istemiyorum.

27 benim, 28 senin.

16 Eylül 2014 Salı

So let's move the soul then.
Together.
I saw you again today.
That jacket does not make you a brave man, you should prove your braveness with your behaviors.
You think you can do that? Or should I still call you as "The Coward"?
Please boy, I am yearning to be held by you.

9 Eylül 2014 Salı

Does he even remember my love for Spanish songs?

6 Eylül 2014 Cumartesi

I might be in love with you.
Not an obsession no.
4 months later it is going to be 1 year since I first saw you.
How strange. I want to talk to you, just about casual things.
I want to be with you.
I want to feel safe with you.
Again.
Oh boy.
Coward? I don't want to call you with that name anymore.
Let's go to that pub again.

4 Eylül 2014 Perşembe

I miss you idiot.
I miss you a lot.
I hate missing, I hate feeling this way for you.
I search something from you whenever I look at a man.
I look at everyone on the street to see that if it is you.
I do not want to miss you.
No, I do not.

3 Eylül 2014 Çarşamba

Benim de Grease aşkım bu günlerde daha bir kabarıktı.
Dün Grease'i 337636. Defa izledim hatta.
Görüyorum ki senin de öyle. Bu ne tesadüf çirkinlik.

1 Eylül 2014 Pazartesi

Ben sizin için fazla iyi kalpliyim,
Onlar da benim için fazla iyi kalpli.
Gelin şunun bir orta yolunu bulalım.
"Onu sürekli göreceğim" dedim yeniden.
Dedim ve oldu.

Bir "Simply falling" mi söylesek ne dersiniz?
Geldin ve merhaba dedin.
Yine aynı bildiğim kişiydin, seni bildiğimi hatırladım.
Ses tonun, hareketlerin, mimiklerin, gülüşün aynılardı.
Panik anların da aynıydı. Belki de sadece ben anladım.
Farklı olmalarını beklemiyordum sadece seni bildiğimi hatırladım.
Kendini hatırlattın.
Seni özlememişim. Sadece seni hatırladım işte.
Her şey orada başlayıp orada bitti. İkinci bölge, aynı yer, katlar farklı sadece.

İyi ki de o kolyemi takmıyorum bu aralar.
Sen de takmamışsın ya da içindeydi göremedim.

Birkaç bir şey konuştuk sonra seni görebildiğim bir yere geçtin.
Bazen göz göze geldik, ne kadar cins insanlarız.

"Ben sol ön müyüm gel düzelt şunu" Bunu hatırlayınca güldüm.
Otobüs yolculuklarımızı da hatırlıyorum müsadenle. İyi oldu hoş oldu onların da aklıma gelmesi.
Evet çocuklar aklımdan silinmiş olan her şeyi de hatıladığıma göre ben bir "şu" duygulara giriş yapayım hafiften.
Afferin tanrıya.

I will make you mine again little jax.