Bir melodi bana onun yalnızlığını hatırlatıyor
Senin istemiyorumunun doğurduğu yalnızlığı
Mutlu şarkılara ağlıyoruz
Bir diğerinin mutluluğu göze batıyor
İçini oyuyor sanki
Satırlara bakıyorum, onlar da üzgün
En son bir şair ölüyordu, ne oldu ona?
Sıkıca sarılmanı istedim
Çok da bir şey değildi
Kolların yok muydu sanki?
Gelecektin sarılacaktın
İşte o kadar basitti
Ama sen basitlik değil labirentler istiyordun
Şarkı bitti
Çaylarımız da bitti
E haliyle biz de bittik
Aramıza seni soktun
Biz, sen ve ben olduk
Topkapı ne kadar hüzünlü
Cihangir'de hala birileri acı çekiyor
İstiklal'den küskünler geçmiş
Hala Kadıköy'de başlayıp Kadıköy'de bitiyor her şey. Gündüzden geceye.
En çok da İstanbul'un kendisi kızgın sana
Kırmızı yakalarına yapışıp bırakmayacakmış gibi hali var
İstanbul sever beni
Korur kollar sağ olsun
İçinde yankılanıyor muyum?
Sevgili aşk adamı tabii ki yankılanmıyorum
Senin şarkıların bana uymadı
Ben dans ederken sen baktın
Sen dans ederken ben sustum
Birlikte dans ettiysek de adımlarımız karıştı
Renkten renge giriyorum
Bak gel ben yine maviyim
Ben bazen masmaviyim
Ama biliyorsun, bazen görmüyorlar
Sen de görme
Alem ne derse desin hür yaşa sen
Özgürlüğe attığın her adımın seni hangi tutsaklığa götürdüğünü bilmeden
Senin yarının da yoktu tabii
Sen durma hür yaşa
1 Ağustos 2014
2.42
Yazdığım en sembolik yazılardan biri herhalde.
Anlık duygu yoğunluyla yazdığım bir yazıydı aslında, sonrasında yeniden ona karşı hiçbir şey hissetmemeye geri döndüm.
Yazı yazmak mükemmel bir şey.
Her fırsatta söyleyeceğim.
Yazdığım en sembolik yazılardan biri herhalde.
Anlık duygu yoğunluyla yazdığım bir yazıydı aslında, sonrasında yeniden ona karşı hiçbir şey hissetmemeye geri döndüm.
Yazı yazmak mükemmel bir şey.
Her fırsatta söyleyeceğim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder