16 Nisan 2011 Cumartesi

Baskı

Kapıyı açtı, içeri girdi anahtarını montunun cebine koydu, onu çıkaracağını bile bile.Dalgındı.Ayakkabılarını çıkardı yerine koymadı bıraktı öylece, içerdekilere sonu sessizce söylemiş bir merhaba dedi.Odasına girmek için holü geçti ışığı yakmadan, aklında yatağına yatmak vardı o karanlık kısa ama ona uzunca gelen holü geçerken. Odasına girdi yatağına yaklaştı ama yatmadı, oturdu öylece kaldı bir dakika ya da bir saat kestiremiyordu, düşünceleri ya çok yavaştı ya çok hızlıydı ortası yoktu ve o bunu bilmiyordu. Yanında kim vardı ki, kim vardı, en çok korktuğu şimdi içinde bulunduğu durum.Ağlamaya başladı kız içerdekilere aldırmadan.Saçmalık .Bütün yanılsamalar bir gerçek ve bütün gerçekler bir yanılsama, hiçbir şey somut ve soyut değil. Hissediyor ama hissetmiyor, etkileniyor ama sadece donuk.İçinde bulunduğu durum, yok.Sıcaktı göz yaşları, bir noktaya bakıyordu ama görmüyordu. bulanıktı, gözleri ıslaktı, göz yaşlarından gözleri bulanık. Karışık bir beyinden çıkan düşüncelerdi onunkiler .Ne yapmalıyım, ne olacak, ne olmalı diye kemirtiler.Bir şey yapmasına gerek yok çünkü zaten zaman ilerliyor.Sadece çok özlüyordu, ne kadar boşluklarını kendine itiraf etmese de.Ne kadar umursamazsa o kadar üşüyordu.Bir şey yapmasa bile zaman ilerliyor ve o düşünmüyor, düşünemiyor, neden demiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder