Tutup çekseydin
Kolumu biraz daha fazla kavrasaydın, biraz daha fazla sıksaydın
Dokuna dokuna, sabırla öğretseydin
'Seni seviyorum'u heceletseydin
Bense sana sevmeyi öğretseydim
Öğrenecek çok şeyimiz vardı, senin de benim de
Birbirimizden gelenlerle yoktan varlar etseydik
Sana sevmenin iki saatte olmadığını, olamayacağını öğretseydim
Cümleler hala bir çıkmaz
Cümleler hala beni soyuyor
Çıplak kalıyorum
"Rim"le sevecektim seni
Eğer biraz sabretseydin
Biraz çabalasaydın
Küçük mutluluklarla dünya bizim olacaktı
On liraya bir şarap alırdık,
Gider bir yere otururduk, deniz kenarı, her şeyin başlangıcı
İnsanlardan istemeye gerek yok bu sefer, sigaralarımız tam nasılsa.
Hala benimle gezmek istiyor olurdun
Hala ne güzel güldüğümü, ne güzel koktuğumu, ne kadar güzel olduğumu söylerdin
Ben de düşünmeden inanırdım sana
Kafamdaki düşüncelerden uzak olurdum
Sorular gerçekten uçmuş gitmiş olurdu
Eğer ki kolumu bırakmasaydın
Eğer ki beni iki saatte sevmeseydin
Her neyse,
Bir şarap ve bir sigara.
Moda ise hayallerde.
"Keşke Moda'yı balkonumu taşıyabilsem."
Yine bunaldım.
Yine aklımda binbir türlü geçmiş.
Biliyorsunuz, bazen bilmiyorlar.
O da bilmesin.
Sen de bilme.