31 Temmuz 2014 Perşembe

Özler
Ne kadar güzel olduğumu
Kokumu
Ona aniden sarılmamı
Benimle konuşmayı
Hem de benimle her şeyden konuşmayı
Oturup karşılıklı çay içmeyi

Özlersin de işte...

29 Temmuz 2014 Salı

Yarım kalan filmler.
Ah Tarantino hep de olan sana oluyor.

28 Temmuz 2014 Pazartesi

Keşke onun istediği şeyleri vermiş olsaydım, keşke benim verdiklerim onun istediği şeyler olsaydı.

Keşkelere yer yok elbette.

25 Temmuz 2014 Cuma

Ve onca senenin ardından bana hala ne kadar güzel koktuğumu söylüyor
Söyleyebiliyor
Eskiden kaç kere söylediğini sayardık
Sonra araya anlar girdi
İyi ve kötü anlar
Şimdi ise çok değer verdiğim bir arkadaşlığa sahibiz kendisiyle

24 Temmuz 2014 Perşembe

"She's the kind of girl you want so much it makes you sorry still you don't regret a single day"

23 Temmuz 2014 Çarşamba

"Your loyalty is not to me but to the stars above"

22 Temmuz 2014 Salı

Hiçbir zaman bir şahin olamayacak bir karga
Öyle güzelim ki kendini koyamaz yoluma
Öyle şeyler görecek ki o da leş yediğinin farkına varacak
Bu sefer kabullenecek
Bir şahin olmadığının
Öyle şeyler olacak ki unutacak cevizlerini nereye gömdüğünü
Bu karga
Unutkan karga mı olurmuş, oluyormuş demek
İki saate sığan bir karga
Bu ağaçlar içinde neler olmadı
Mumlar mı dikilmedi, yağmurlar mı yağmadı
Hayallerle kumlar mı serilmedi ağaçların altına
"Koçlar, kurtlar içinden gittin en vasıfsızını seçtin" dediler
"Gittin bir kargayı seçtin"
E ben onun karga olduğunu ne bileyim
Bana yunus gibi davrandı o
Bana benmişim gibi davrandı, benden biriymiş gibi
Hayal dünyam da kabul etti onun öyle olduğunu
Ben de inandırmadım değil kendimi, tüm siyahlığını gölgelerle kapadım
Martıların önünde düştü karganın maskesi
Bir çirkef, bir çirkin
Bazen de değil üstelik, sürekli
Bir gün her şeyi fark edecek karga
Cevizleri de çürümüş olacak o zamana kadar
O zaman geç olacak işte 

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Eskiden hissedilen duygular ne kadar da uzak.
İnsan makinesine en çok bu özelliğinden dolayı hayret duyuyorum.

Nietzsche ne güzel söylemiş hayatım "That which does not kill us makes us stronger."

13 Temmuz 2014 Pazar

Klişe

"O her şeyi kendi yanından görür
Almak istediğini alır
Başka şey düşünmez beni unuturdu"

"Onun her anı heyecan dolu"

"O her günü yeni bir umutla bekler gibi görünür
Yarına inanmaz beni avuturdu"

7 Temmuz 2014 Pazartesi

"Git" diyorsun da
Olmuyor işte git demekle,
Her şeye rağmen gidemiyor insan.
Ben de sana "Sev" diyorum mesela
Sevebiliyor musun?

C.S.

Bir şairi lekeledin.

6 Temmuz 2014 Pazar

Şu koynumdaki kediyi alın götürün yoksa sevgimden öldüreceğim
Böyle şey mi olur insaf be kardeşim!
Bu kadar mı tatlı olur ısıramıyorsun ki bir tadına bakasın!
Tüylü garip bir şey böyle ortalıkta dolanıyor
Hanımefendi siz çok fazla oluyorsunuz artık
Haydi gelin uyuyalım!

5 Temmuz 2014 Cumartesi

Kopmanın eşiği olması gerek, inceldiği yerden kopsun derler ya hani.
Ama siz baltayla tek hamlede kestiniz.
Ben de istemiyor muydum?
Çok kafam karışıktı.
Evet bütün kontrolü kaybettim K.'den sonra.
Nedense Y.'yi değil de K.'yi özlüyorum.
Ah çocuk, yanıma utanıp sıkılarak gelen çocuk seni mutluluğumla boğmuş muydum?
Ben ben olmaktan çıktım, saçma sapan insanlara anlamlar yüklüyorum.
Kendime geleyim ben bir artık, şöyle bir silkeleneyim.
Öpüyorum şekerlerim.

4 Temmuz 2014 Cuma

Ayakkabılarımda çamurlar
Bugün de şimşekler çakacak mı acaba?
Bana güzelliğimi hatırlatan kimse olmayacak bugün.

3 Temmuz 2014 Perşembe

Ne yani ilişki bir oyun mu?
Kurallarına göre oynamadiginda kayıp mı ediyorsun?
Bu çok yanlış.
Ne olmuş kendimi çok kolay açtıysam.
Ben sadece ona verdiklerim kadar olan bir insan mıyım ki o benden her şeyi aldığını sansın.
"Alacağını aldı ve gitti"
Evet bazı şeylere kolayca ulaşmış olabilir.
Her neyse ya.
Hayatından bir şimşek çakıp geçti
Sen bir an onun farkına vardın, ondan alacağın her seyi aldın ve unuttun
Bizim manzaralarimizin önünde hep gemiler vardı
İstanbul'u izlememize düşman
"Şuradan başlayalım" diyebilecek kadar İstanbul dibimizdeydi aslında
Yarım istiyormuşuz ilişkileri
Sahte beyefendi
Sana neden bir yazı yazdım bilemiyorum, yazıyorum işte.
Lütfen bana bunları yazdırtıyorsun diye sevinme
Çünkü iş Tomris Uyar'da değildi, beraber olduğu şairlerdeydi iş.
Sen de bunu bilirsin, ilk gün dediğini hatırla.

2 Temmuz 2014 Çarşamba

"İlk bakışta iyi birine benziyordu" yanılgıları.
Birine kulak misafiri oldum da ondan yazıyorum.
Evet ilk bakışta iyi birine benziyordu.
Ah kızım ya, sen mi yanlış insanlara çatıyorsun yoksa herkes mi yanlış?
Neyse.
Durup durup yazıyorum arada etrafıma bakıyorum.
Şimdi çalışmaya gidiyorum, kendimi meşgul etmem gerek.
Hayır hayır, yazmayacağım.
Annem en büyük desteğim.
Dostluklarım çok büyükler.
Sadece incinen bir gururum var.
Ben güçlü biriyim, incinmiş gurur kolay toparlayabileceğim bir şey.
Buraya gelip mükemmel cümleler yazmak istemiştim.
En başa döndük. En başın bile başına döndüm.
Neyse ben iyiyim.

1 Temmuz 2014 Salı

Sana yazı yazmak istemiyorum çünkü hak etmiyorsun.
Hak etmiyormuşsun.
Yine birine anlamlar yüklemişim bilmeden.
O kadar da dikkat etmiştim.
Sadece kumar oynadım aslında.
Ya kazanacaktım ya da kaybedecektim.
Kaybettim.
Bu bir kayıp mı bunu göreceğim.
Senin yüzünden yazdığım yazılar olacak ama sana yazı yazmayacağım.
Bu sana yazdığım son yazı aşk adamı.
Aşktan hiçbir şey anlamayan adam.
Seni görünce sana selam vermeyeceğim.
Sen nasıl biri olacaksın biliyor musun, hani böyle arkadaşlarından borç alıp onu çar çur edip sonra borcunu ödeyemeyen adamlar vardır ya, sen böyle olacaksın.
Hayatında hiçbir zaman tam anlamıyla mutlu olamayacaksın, başarılı da olamayacaksın.
Senin hayatın yarım kalacak, benimse sadece seninle olan ilişkim, aslında hiç var olmamış olan ilişkimiz.
Sana bunu söyledim, senin bir hayatın var ama sen sadece içinde savruluyorsun oradan oraya.
Sana bir hayat verilmiş ama sen içinde sendeleyip duruyorsun.
Bu şimdiden sonra da böyle olacak.
Hayatının sorumluluğunu alamayan biri.
Sana o mutlu yazıyı sen sen olduğun için yazmadım, ben sevmeye açık olduğum için yazabildim.
Şimdi git, ayaklara düşmüş zevklerinle hayatını yaşa küçük adam.
Zaten ne yapsan da hiçbir zaman mutlu olamayacaksın.
Şimdi al o isteklerini ve özgürlüğünle kendini kandır.
Seni "unutmak" ya da "unutmaya çalışmak" diye bir şey olmayacak.

Kimse sana birinin hayatından kafana göre çıkma hakkını vermedi. Bu kadar kolay değil bu.
Birileri sana geçmişte hoyratça davrandı diye beni da bu şekilde acıtamazsın. Bunu yapıyorsan eğer, beni anladığını sanıyorsan bir de, o üzüldüğün günlerde hiçbir şey öğrenememişsin demektir. Boşa geçirilmiş zamanlar biriktirmişsin kendine hala da ekliyorsun belli. Şunu bil, lütfedip " Bana istediğin her zaman yazabilirsin" demek yerine, beni böyle kötü hissiyatlara sürükleyen davranışlarına biraz dikkat et yeter. Sen kimsin de üzüldüğümde sana yazma iznini veriyorsun. Benim arkadaşlarım, dostlarım var. Bu yüzden ben hayatın çelmesini yedim şimdi önüme gelene istediğim gibi davranıp bir çelme de ben takıyorum ama isterlerse yine görüşürüz pişkinliğinden uzaklaş.
Ben sana değer vermedim, sadece yaşayabileceklerimize değer verdim.
Bu yüzden bana bir daha selam verme.
Seni görmek hiç de güzel değil hiç de muazzam değil.
Bu sana yazdığım son yazı, bunu şimdiden diyebiliyorsam bu senin için üzülmeyeceğim demektir.
İncinen sadece gururum.
Sen gittin diye üzülmüyorum.
Bir gururu incittiğin için utan.
Hoşça kal hiçbir şey!